İstanbul’un eski limanı Theodosius, Arkeopark Oluyor
BİLİM, 10 Ağustos 2020 17:52Yenikapı-Marmaray kazılarında ortaya çıkartılan Theodosius Limanı’nın arkeoparka dönüştürülebilmesi için mimari tasarım yarışması başladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan “Theodosius Limanı Arkeolojik Alanı Mimari Proje Yarışması” sonucunda İstanbul’un güzel bir arkeopark’a kavuşması bekleniyor. Proje, geçmişten günümüze uzanan yaşam katmanlarını birbirleriyle ilişkilendirmeyi, farkındalık yaratarak bilgisini paylaşılır kılmayı, anıt değerini kavramayı, anlatmayı ve bu değerin kolektif biçimde hatırlanmasına aracı olmayı amaçlıyor.
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat, Arkeofili’ye yaptığı açıklamada, farklı düşünce ve seslerden oluşan tasarımların proje olarak sunulacağı yarışmada, İstanbul’a yakışır bir arkeopark yapılacağını söylüyor.
Yenikapı kazıları, belki de İstanbul’un binlerce yıllık tarihini anlayabilmemiz için en büyük fırsattı. Marmaray projesi ile ortaya çıkan arkeolojik kalıntılar ilk başta tüm arkeoloji dünyasını heyecanlandırmış olsa da, daha sonra bu proje yüzünden arkeologlar adeta iş makinelerine karşı kazı çalışmalarını hızlı bir şekilde yürütmek zorunda kaldı.
Böylesine önemli bir arkeolojik noktada çok kısa bir süre içerisinde tamamlanmak zorunda kalan kazılar bile İstanbul’un binlerce yıllık tarihi hakkında birçok bilgi sağladı.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından yürütülen kazılar sırasında, İstanbul’un ilk yerleşimcilerine ait 8.000 yıllık ayak izlerinden, 5. ve 11. yüzyıllar arasına tarihlenen birçok Bizans gemi batığı bulundu. Bu gemiler bir zamanlar, Bizans’taki adıyla Konstantinopol’ün Theodosius limanında demirlemişti ve ticari mal taşıyorlardı.
Theodosius limanı, en işlek döneminde İstanbul’un dünyaya açılan kapısıydı ve Karadeniz ve Akdeniz’den gemilerin mal getirip götürdüğü kıtalar arası ekonomik ve kültürel ilişkileri sağlayan korunaklı bir doğal limandı.
Bugüne kadar Bizans gemileri hakkındaki bilgilerin çoğu Akdeniz’de bulunan birkaç orta boydaki açık deniz gemisinden edinilmişti. Ancak Yenikapı’da hepsi doğrudan Konstantinopolis’e ait olan küçük sandallar, balıkçı tekneleri, hizmet gemileri hatta donanma gemileri gibi geniş bir yelpazede gemiler açığa çıktı ve o dönemin gemi yapım teknikleri hakkında önemli bilgiler sağladı.
Eserler yıllardır depolarda bekliyor
Zamana karşı yapılan kazılar sonucunda 2013 yılında Marmaray istasyonu halka açıldı. Çıkan sayısız eser depolara kaldırıldı. Kazılarda çıkan eşsiz eserlerin nerede sergileneceği tartışılmaya başlandı.
2012 yılında Yenikapı kazılarında bulunan eserlerin sergileneceği müzenin mimari tasarımı için uluslararası bir yarışma başlatıldı. 2015 yılında bir proje birinci seçildi ve müzeye onay verildi. Ancak o günden beri müze ve arkeoparka dair hiçbir adım atılmadı.
İstanbul’a güzel bir arkeopark geliyor
Şimdi ise İBB, Yenikapı’da ortaya çıkartılan tarihi liman için yeni bir mimari proje yarışması başlattı.
Marmaray kazılarıyla ortaya çıkartılan Theodosius Limanı arkeolojik alanının sergilenmesi için yapılacak arkeopark tasarım yarışmasında projelerin son teslim tarihi 26 Ekim 2020 olarak belirlendi. Proje seçildikten sonra Koruma Kurulu’ndan onay beklenecek. Yaklaşık olarak 2021 yılında seçilen projenin hayata geçirilmesi ve ziyaretçilerini ağırlaması bekleniyor.
Yarışmanın danışman jüri üyeleri arasında Ekrem İmamoğlu, Mehmet Çakılcıoğlu, Mahir Polat, Ufuk Kocabaş ve Ömer Yılmaz bulunuyor. Asli jüri üyeleri ise Zeynep Eres Özdoğan, Nevzat Oğuz Özer, Cem Sorguç, Ata Turak ve Tunç Tibet Akbaş’tan oluşuyor.
Yenikapı Kazıları
Yenikapı Marmaray kazılarında Bizans Dönemi’ne ait liman duvarı, 36 tekne ve günümüzden 8.000 yıl önceki İstanbulluların varlığına dair ayak izlerinden, Osmanlı dönemine kadar birçok katmanı açığa çıkardı. Burada bulunan batıklar, şimdiye kadar bilinen en büyük Bizans gemi topluluğunu oluşturdu.
Gün yüzüne çıkan sayısız buluntu arasında, ahşap taraklar, amfora ile yüklü kargo ve liman yapımında taş çekebilmesi için Afrika’dan getirilmiş develerin iskeletleri var. Batıkların yaşı MÖ 4. yüzyıl ile MS 11. yüzyıl arasında değişiyor. Günümüze kadar çok iyi derecede korunmuş olan farklı stillerde Bizans ticaret gemileri, balıkçı tekneleri ve daha önce örneğine hiç rastlanmamış galea olarak bilinen dört sıralı savaş gemileri bulunuyor.
BİLİM, 10 Ağustos 2020 17:52
Yorumlar (0)