İnsan hakları kurumlarında çalışan 11 kişinin yargılandığı Büyükada davasında verilen kararın Yargıtay’ca bozulmasından sonra başlayan yeniden yargılamada mahkeme hükmünü açıkladı. Hak savunucuları Taner Kılıç, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran’ın beraatına karar verildi.

İstanbul 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan Taner Kılıç ve Günal Kurşun katıldı.

Savcı Kılıç’a ceza istedi

Duruşma savcısı Yasef Tuna Çetin esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı Çetin, tutuksuz yargılanan sanıklar Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran hakkında Yargıtay’ın bozma sonrasında dosyaya yöneltilen suça ilişkin aleyhte bir delilin girmediğini belirtti. Savcı, İdil Eser ve Özlem Dalkıran’ın PKK/KCK ve DHKP/C’ye, Günal Kurşun’un da Fethullahçı yapıya yardım ettiğine dair dosyada her türlü şüpheden uzak, kesin bir delil bulunmadığı için beraatlerine karar verilmesini istedi.

Savcı Çetin, Uluslararası Af Örgütü onursal başkanı Taner Kılıç’ın HTS ve CGNAT kayıtlarına ByLock IP’lerine erişim sağladığını öne sürerek ‘örgüte üye olmak’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.

Esas hakkındaki savunmasını yapan Kılıç, suçsuzluğunu ispat edecek delillerin dosyada olduğunu söyledi ve suçlamaları reddederek beraatını talep etti. Günal Kurşun da hak savunuculuğunun suç olmadığını belirterek beraatına karar verilmesini istedi.

Hükmünü açıklayan mahkeme, dört sanığın yöneltilen suçu işledikleri sabit olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. Kılıç’ın yurt dışı çıkış yasağı da hükümle birlikte kaldırıldı.

Ne olmuştu?

İnsan hakları kurumlarında çalışan 11 kişi, Temmuz 2017’de Büyükada’da ‘İnsan Hakları Savunucularının Korunması ve Dijital Güvenliği’ başlıklı toplantıya katıldığı gerekçesiyle ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ ve ‘silahlı terör örgütüne yardım etmek’le suçlanmıştı.

Hak savunucuları gözaltına alındıktan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Büyükada toplantısı 15 Temmuz’un devamı niyetinde bir toplantıydı” diyerek hedef göstermişti.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, İsveç vatandaşı eğitmen Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği’nden Özlem Dalkıran ve Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, Alman vatandaşı danışman Peter Steudtner ve İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu’yla Günal Kurşun, ‘silahlı terör örgütüne yardım etmek’ suçlamasıyla 18 Temmuz 2017’de tutuklanmıştı. Eser, Gharavi, Dalkıran, Steudtner, Dalkıran, Erkem, Üstün ve Acu’nun 3,5 ay sonra tahliye edilmelerine karar verilmişti.

Savcılık toplantı nedeniyle Uluslararası Af Örgütü Onursal Başkanı Taner Kılıç’a ‘silahlı terör örgütüne (FETÖ/PDY) üye olma’ suçundan, sanıklar Günal Kurşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran, Nejat Taştan ve Veli Acu’ya ise ‘silahlı terör örgütlerine (FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C) yardım etme’ suçundan yedi buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilmesini istemişti.

İstanbul 35’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 3 Temmuz 2020’de görülen 13’üncü duruşmasında hüküm açıklandı. Mahkeme, Kılıç’ı ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla altı yıl üç ay hapis cezasına mahkum etmişti. Özlem Dalkıran, İdil Eser ve Günal Kurşun’a da ‘örgüte yardım’ suçlamasıyla iki yıl bir ay hapis cezası verildi.

Diğer sanıklar Veli Acu, İsveç vatandaşı Ali Garavi, Nalan Erkem, Şeyhmus Özbekli, Nejat Taştan, İlknur Üstün ve Alman vatandaşı Peter Steudtner beraat etmişti.

Yargıtay 3’üncü Dairesi, Kasım 2022’de yerel mahkemenin hükmünü bozdu. Karara göre Kılıç’a eksik araştırma sonucu hapis cezası verilmişti; Eser, Kurşun ve Dalkıran’ın da beraatine karar verilmesi gerekiyordu. Yargıtay, Kılıç’a yöneltilen ByLock kullandığı suçlamasıyla ilgili dosyada herhangi bir değerlendirme ve tespit tutanağının olmadığını belirtmişti. Bilirkişi raporuna göre, Kılıç’ın kullandığı telefon hattı üzerinden ByLock IP adresine bağlandığını kaydeden Yargıtay, söz konusu bağlantı trafiğinin ByLock kaynaklı olup olmadığının söylenemeyeceğini aktarmıştı.