Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde İstanbul Ticaret Odası (İTO) 140. Yıl Özel Ödülleri programında konuşuyor.
Erdoğan, ekonomi ve enflasyonla ilgili yaptığı açıklamada "Artık büyük liderler bile faizi yükseltmenin değil düşürmenin faydalı olduğunu ikrar etti, mesela Putin de faiz düşürmeye başladı. Enflasyonu, faizi artırarak kontrol altında tutma yaklaşımı artık hiç kimse tarafından dile getirilmiyor, getirilse bile ciddiye alınmıyor" diyerek faiz indirimi kararını savundu. Erdoğan'ın açıklamasının aksine, yakın zamanda dünyanın büyük ekonomilerinin hemen hemen tamamında merkez bankaları enflasyonu düşürebilmek için faiz artırımına gitti.
Erdoğan konuşmasında ayrıca, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın sözlerine tepki gösterdi. Babacan'ın "Krizi biz çözdük" açıklamalarına göndermede bulunan Erdoğan, "Biz geçmişte bunu yaptık mı? Faizi 4,6'ya indirdik. Enflasyon 6,2'ye geldi. Bunu biz başardık, birileri değil. Bu neticenin üzerinden kendine paye çıkarmaya çalışanlar yok değil. Ya sen kimsin. İmzayı atan kim sen kimsin. 6 sıfırı TL'den çıkaran bu Başbakan. Sen kimsin ya. Burada Başbakan olur vermedikten sonra sen ne yapabilirsin ya. TV ekranlarında "ben yaptım, ekonomi bakanıydım". Buna inananlar, aldananlar yok değil, var. Bütün bunların hepsi yoluna giriyor. Benim milletim aklı selim sahibidir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan satırlar şöyle:
'İTO'dan en büyük desteği bekliyoruz'
"Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası gayretlerimizle İstanbul ve İTO'dan en büyük desteği bekliyoruz.
Gücü ve etkisi giderek genişleyen Türkiye'nin uç beyleri her dönemde olduğu gibi iş dünyamızın elemanları olacaktır. Hem kendimiz kazanacağız hem de daha adil dünya için her alanda medeniyetimize yakışan duruşumuzu göstereceğiz. Kardeşlerim yapacak çok işimiz var. Bunları hep olduğu gibi sizlerle birlikte hayata geçirip, sizlerle başaracağız. Emeğiniz, gayretiniz, desteğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
'Ekonomimiz saldırılardan nasibini almıştır'
Son 20 yılda tarihimizin en önemli demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken pek çok saldırıyla oyunla da mücadele ettik. Ekonomimiz de bu saldırılardan nasibini almıştır. 2018 Ağustos'tan itibaren bu saldırılar açık meydan okumaya dönüşmüştür. Bu çalkantılı süreçten geleneksel yöntemlerle kurtulmanın mümkün olmadığını gördük. Zaman içinde küresel gelişmelere ve ülkemizin ihtiyaçlarına göre sürdürdüğümüz Türkiye Ekonomi Modeli'nin hedefi ülkemizi büyütmek olmuştur.
'Liderleri evimizde ağırladık'
Önce salgın, sonra Rusya Ukrayna savaşı ekonomik işleyişi kökünden sarsmıştır. Ülkemizi ekonomik model nedeniyle eleştirenler geldiğimiz noktada bizle aynı çizgiye yönelmişlerdir.
Türkiye artık eski Türkiye değil. Bütün bu liderleri evimizde ağırladık. Türk Evi'nde bunları misafir ettik. Onlarla dünyadaki son gelişmeleri görüşme imkanımız oldu. Çalıştık oldu, 20 yıldır çalışıyoruz ve oluyor. Nice nice altyapı, üstyapı ve uluslararası anlamda yatırımlarımız olacak.
Yıllardır ülkemize dayatılan faiz, enflasyon kur dengesi teorilerinin hiçbir soruna çözüm sağlamadığını bu işin sahipleri de ikrar ediyor. Enflasyonu faiz artırarak kontrol altına alma yaklaşımı kimse tarafından dile getirilmiyor, getirilse de ciddiye alınmıyor. Liderler de faizin düşürülmesi gerektiğini söylemeye başladı. Mesela Putin… Rusya geçmişte yüksek faizi savunurken şimdi düşürmeye başladı. Gelişmiş ülkeler eski modeli kullanarak ekonomiyi durgunluğa sokacak durumu göze almıyor.
Yatırımcılara kamu bankalarından düşük faizli kredi çağrısı
Ben şimdi buradan haber veriyorum. Diyorum ki, karşımda yatırımcılar var. Sizlere sesleniyorum. Gelin, biz başta kamu bankaları olmak üzere düşük faizle sizleri yatırıma davet ediyorum. Çünkü, düşük faizle aldığınız krediyle yapacağınız yatırımlar ne yapacaktır, istihdam sağlayacak, üretim, ihracatı artıracak ve cari fazlayı da lehimize döndürecektir.
Hep söylediğimiz gibi 2018 yılında ekonomi politikasında istihdam ve üretim odaklı tercihte bulunduk. Hamdolsun gelişmeler bu tercihin doğruluğunu tescil etmiştir. Yılın ilk yarısında yüzde 7,5 olan büyümemiz, 31 milyon istihdamımız, 300 milyar dolara giden ihracatımız hedeflerimize doğru ilerlediğimizin işaretleridir.
'Devran farklı dönmeye başlayacaktır'
Ekonomimize yönelik saldırıların çıkış noktasının döviz kuru olmasının sebebi budur. Aldığımız tedbirlerle bu sıkıntıyı önemli ölçüde kontrol altına aldık. Enerji ve emtiadaki aşırı yükselişler nedeniyle olumsuz gelişmeleri göğüslemek mecburiyetinde kalıyoruz. İnşallah Karadeniz'den doğalgazı halkımıza ulaştırdığımız zaman devran çok daha farklı dönmeye başlayacaktır.
Babacan'a tepki: 'Başbakan olur vermedikten sonra ne yapabilirsin'
Ekonomi programımızın araçlarını da buna göre belirliyoruz. Doğru yaptığımıza da yürekten inanıyoruz. Bu süreçte hiç arzu etmediğimiz seviyelere çıkan enflasyonu da önce makul düzeye indirip, sonra da tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız.
Biz geçmişte bunu yaptık mı? Faizi 4,6'ya indirdik. Enflasyon 6,2'ye geldi. Bunu biz başardık, birileri değil. Bu neticenin üzerinden kendine paye çıkarmaya çalışanlar yok değil. Ya sen kimsin. İmzayı atan kim sen kimsin. 6 sıfırı TL'den çıkaran bu Başbakan. Sen kimsin ya. Burada Başbakan olur vermedikten sonra sen ne yapabilirsin ya. TV ekranlarında "ben yaptım, ekonomi bakanıydım". Buna inananlar, aldananlar yok değil, var. Bütün bunların hepsi yoluna giriyor. Benim milletim aklı selim sahibidir.
Enflasyon mesajı
İşçisinden memuruna, emeklisinden sosyal destekle hayatını sürdürene kadar hiçbir vatandaşımızı hayat pahalılığına ezdirmedik. Küçük esnaflarımızla ilgili de onlara destek vermede adımlarımızı inşallah atacağız. Onları da güçlendirmeye gayret edeceğiz.
Emlak ve kira fiyatlarını düşürmek için toplamda 500 bin konutun 250 bin arsanın inşasını kapsayan yeni bir kampanyayı başlattık. Bununla da kalmıyoruz. Seçimlerin akabinde de bu işin ikinci etabını başlatacağız. İlk etabı oluşturan 250 bin konutun temelini atıp 2 yıl içinde tamamlayıp hak sahiplerine teslim ediyoruz.
Türkiye'nin gündeminden pek çok olumsuz başlığı nasıl çıkarmışsak enflasyonu da maziye dönüştüreceğiz. Bunun öncelikli şartı ülkedeki istikrar ve güven ikliminin kurulmasıdır. İnşallah 2023'ü büyük projeleri hayata geçirerek hem de seçimleri başarıyla Cumhur İttifakı olarak tamamlayarak kazasız belasız atlatacağız.
Patronlara vergi istisnaları
İTO'ya gelmişken iş insanlarımızla bazı müjdeleri paylaşmamak olmaz. Her üyemizi ilgilendiren çalışanlara ödenen Yemek ücretlerinin vergi istisna rakamlarıyla ilgilidir. Temmuz ayından itibaren çalışanlara ödenen yemek bedelini 34 liradan 51 liraya çıkardık. Yıl sonunda yeniden değerleme oranına göre bu rakamı tekrar belirleyeceğiz. Yemek ödemelerinde, restoran, lokanta yemek kartı kullanma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Artık çalışanlara nakden ödenen yemek tutarı da vergi indirimi istisnasına girecektir. Böylece çalışanlara daha fazla alternatif sağlıyoruz.
Çalışanlara yapılacak elektrik ve doğal gaz ödemelerinden vergi ve prim yükü kaldırılmasıyla ilgilidir. 2023 Nisan ayı sonuna kadar çalışanlara yapılacak elektrik doğalgaz ve ısınma gideri desteklerinin 1000 liraya kadar olan kısmını gelir vergisi ve sigorta kesintisinden muaf tutuyoruz.
Yurt dışında çalışanlara ilişkin de müjdemiz var. Yurt dışında inşaatlarda Türk işçi çalıştıran işletmeler gelir vergisi ödemeyecekler. Yurt dışında faaliyet gösteren firmalarımızın insanlarımızı istihdam etmelerini istiyoruz."