Galatasaray yıkılmaz

Galatasaray yıkılmaz

Galatasaray’da oynayan futbolcunun Galatasaray’da oynadığının farkında olması şart. Gerisi çok önemli değil.

Gerisi ne mi?

Maçtan sonra yayıncı kuruluştaki Trio programında üç eski hakem; Bülent Yıldırım, Lale Orta ve Deniz Çoban Hatayspor-Galatasaray maçı hakemlerini değerlendirdiler. 40 adet tartışmalı pozisyon var, 39’unda Galatasaray aleyhine hatalı karar vermişler.

“Bana Göz Kulak Ol” ekibi şöyle:

Erkan Özdamar (hakem), Aleks Taşçıoğlu (birinci yardımcı hakem), Erdem Bayık (ikinci yardımcı hakem), Cihan Aydın (dördüncü hakem).

Bunlara eşlik eden VAR hakemi Hakan Ceylan. AVAR’da ise Mustafa Emre Eyisoy ve Onur Özütoprak “Gözleri Tamamen Kapalı 2” filmi için rollerine çalışmışlar. Tek doğru düdüğü başlama vuruşunda çalabilen Erkan Özdamar’ın hakemlik hayatı normalde biterdi. Meslek hayatı boyunca yapacağı hatayı 90 dakikaya sığdırdı, hatta 46 dakikaya. Çünkü top oyunda anca o kadar kalabilmiş!

İlgilenen zaten pozisyonları kendi gözüyle seyretmiştir. Futbolumuzun Galatasaray düşmanı şeytansı yorumcusu bile “Hakem rezaleti” demiş. Benim artık bu konuda bir şey söylememe gerek yok. Her şey çok açık; federasyon ve hakemler Galatasaray’dan nefret ediyorlar ve bunu alenen gösteriyorlar.

Galatasaraylılar’a düşen kısım için ise bir çift lafım var, biri futbolculara biri camiaya...

ŞAMPİYONLUĞU BEŞİKTAŞ’A VEREN TAKIM HATAYSPOR

Kardeşlerim siz nasıl insanlarsınız. Geçen sezon averajla (bir gol farkla) şampiyonluğu Beşiktaş’a kaptırdınız. Sondan bir önceki hafta Hatayspor, Beşiktaş’a 7-0 mağlup oldu.

Siz bunu kabullenebiliyor musunuz? Aşağı mahalle, yukarı mahalle maçında bile daha fazla hırs olur. Yeterince açık anlatabildim mi?

Dünkü maçta kramponlarınızı yırtarak oynamalıydınız. Hiçbir art niyetli düşünce olmasa bile insan biraz zorlar kendini be kardeşim.

Galatasaray’da belli ki para için, şan şöhret için oynuyorsunuz. Kalbinizle oynasanız böyle olmaz. Düzeltmezseniz kendinizi, ruhsuzluğu bırakmazsanız daha çok hocanın başını yersiniz!

Artık Arda Ağabeyiniz mi sizi toplar bilemem ama bir şeyler yapma sırası sizde. Silkelenin ve oynamaya başlayın.

HEY, YENİ HOCA...

Galatasaray’da Puyol, Xavi, Dani Alves, İniesta falan yok. Bildiğin Alparslan var, Luyindama var, Aytaç var, en fazla Marcao var. O santrforsuz taktikle, ileri çıkıp geri dönemeyen defansla bu sistem gol yeme rekoru kırar. Dua et Çipe dün akşam formundaydı (!). Yoksa ilk maçında kovulmayı başaran hoca apoletini takmıştın omzuna! Dili dönen biri anlatsın sana gerçekleri. İleri çıkıp geri dönemeyen 3’lü defans sana her maç 2-3 gol yedirir. Hep beraber hücum, hep beraber defans taktiğine Berkan ile Taylan uyabilir ancak. Berkan çok iyi koşuyor ama o kadar işte. Taylan da çok koşuyor ama çok koşunca beynine kan gitmiyor. O hareket o dakikada yapılır mı be çocuğum. Niye elin adamının çirkefine ayak uyduruyorsun ki, bırak ulusun. Sen işine bak.

Size AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan gibi sesleneyim.

Eyyyy takım...

Federasyon yanlı olabilir, hakemler kara vicdanlı olabilir, VAR devamlı aleyhine çalışabilir. En zevklisi hepsini birden mağlup etmektir. Bir kazanabilseniz tadına doyamayacaksınız ama nerede sizde o ruh! Sizden öncekiler yenilince ağlarlardı. Sorun Arda ağabeyinize de anlatsın ucundan yakalayabildiği o günleri.

Hoca değişikliği de sürpriz değil. 20 maçta 22 puan fark yemişsin liderden, 1. Lig’in sondan bir önceki takımına Kupa’da elenmişsin. Proje bir yere kadar, olmayınca olmuyor işte. Her güzel şeyin sonu vardır. Galatasaray Fatih Hoca’ya, Fatih Hoca Galatasaray’a çok şeyler kattı. Karşılıklı teşekkür edip medenice ayrılmak iki tarafı daha da büyütür.

KULAKLARI TIKA, KONUŞMA, ÇALIŞ

Yönetimin bu saatten sonra yapacağı tek şey susmak ve tek yumruk olmak. Kim ne derse desin en iyisi susmak. Kimseye cevap yetiştirmek zorunda değilsiniz. Ne kadar çok laf o kadar malzeme dahili ve harici düşmanlara.

Çok arkadaşım var yönetimde, öyle 3-5 senelik değil, 40 yıllık dostlarım var. Başarılı olmalarını yürekten istiyorum.

Işıtan Gün’ün işi çok zor artık. Öyle yarım yamalak özürle olmaz. Ya kolaya kaçıp gereğini yapacak ya da herkesi tatmin edecek bir af dileme yolu bulacak. Galatasaray’ın futbol aklı emanet edilen bir kişinin vurgun yemeden dipten çıkabilecek yetenekleri vardır diye düşünüyorum.

Çok çalıştıklarını bildiğim kadın yöneticilerin istifa etmeleri boş bir gösteri olur bence. Onun yerine iştahla çalışmaya devam edip, proje üretmeleri çok daha etkili cevap olur herkese.

Başak Karaca’nın çok iyi işler yaptığını duyuyorum. Bikem Kanık’ı da 40 yıldır tanırım, 35 adam eder.

GÖMÜLÜ BALTA ÇIKTI

Sanılanın aksine yönetim Hz. İsa gibi tokat yiyince öbür yanağını dönmüyor. Federasyoncular Galatasaray’ın eski yönetimini mumla arıyorlarmış.

Başkan Burak Elmas uzattığı zeytin dalına cevap gelmeyince baltasını gömdüğü yerden çıkarmış. Kapalı’dan geldiğini bir güzel hissettirmiş federasyonun ecişine bücüşüne. Umarız devamı gelir.

Top çizgiyi geçmeyince hiçbir şey yolunda gitmiyor ama Galatasaray sevgisi de topun çizgiyi geçmesiyle alakalı değil. Şimdiki çocuklara anlatmak çok zor ama deneyeceğim...

Yıl 1987, yer Ali Sami Yen Stadı, yeni açık gişeleri önündeyiz. Galatasaray Lisesi’nden arkadaşlarım İskoç, Cihan ve Osman’la (Osman İskoç’un kuzeni, birkaç yaş küçük bizden) ligin son maçına gittik. Rakip Eskişehirspor. Maç 7 Haziran’da, 6 Haziran gecesi stada geldik, yaş 18. En son şampiyonluğu gördüğümüzde alt bezinden yeni kurtulmuşuz. Hatta Osman son şampiyonlukta belki kundakta. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz anılarında şampiyonluk yok!

Sırada sabahlamak vardı o zamanlar. Önemli maçlara geceden gidilir, kuyruğa girilir, gişeden alınırdı bilet. Dayın, amcan, baban, ağabeyin tutuşturmazdı eline. Maç öncesi kuyruğa girip alırdın.

Neyse, gece kuyruktayız. Asfaltta uyuduk birkaç saat. Açlıktan ölüyoruz, sigara bitti kibrit içiyoruz. Gün ışıdı. Bir şekil girdik Yeni Açık’a. Güneş tepede, sıcak bastırıyor. Henüz pet şişe icat edilmemiş. Suyu bidon ve bardakla dolaşan sucu satıyor. O kadar kalabalık ki bırak sucuya ulaşmayı elini bile kaldıracak yer yok. 20 saattir susuz ve tuvaletsiziz. Balık istifi en iyi anlatan ifade, konserve tenekesinin içindeki sardalyaların bile daha fazla hareket edecek alanı vardır. Sonra Prekazi sonra Mami. Şampiyonuz, 14 sene sonra şampiyonuz. Hatırlayacak yaşta ilk kez şampiyonluğu yaşıyorum. İnanılmaz mutluyum, mutluyuz. Bayrak asacağız ama İstanbul’da sarı kırmızı kumaş tükenmiş, bulamıyoruz. Yalova’dan aldık birkaç metre, annem dikti de asabildik balkona bayrağı.

Gençler belki biraz da sizler sakin olsanız, hayat kaçmıyor, bir sezon kayboldu o kadar. Avrupa’da bir mucize ihtimali bile olması ne güzel değil mi bu saatte. Bak bakalım memleketten tanıdık var mı yanında. Yolda elek olmuş tersten birbirlerinin rekorlarını kırmışlar. Gününüzün keyfini çıkarın be çocuklar.

Merak etmeyin, Galatasaray sallanır ama yıkılmaz.

[email protected]