Serdar Dinçbaylı
[email protected]

Derbiyi isteyen kazansın!

05 Şubat 2021 07:12

Derbiyi isteyen kazansın!

Derbiyi isteyen kazansın!

Yarın hem ezeli rekabette hem de ligin zirvesindeki puan durumunu belirlemek için önemli bir gün; Fenerbahçe ile Galatasaray 393’üncü kez karşı karşıya gelecekler. Yine bir futbol bayramı. En fazla taraftarı olan, Türkiye’nin en büyük iki kulübü bir kez daha futbolda kozlarını paylaşacaklar.

Kadıköy’de ilk kez seyircisiz oynanacak dev derbi. Yeni Ali Sami Yen’deki son maç da seyircisiz oynanmış ve gol sesi çıkmamıştı. Yarınki maç da buram buram beraberlik kokuyor. Taraflar temkinli; biri, “Arada 3 puan var, bu avantajı kaybetmezsem iyi olur” diğeri ise, “Puan farkı 6’ya çıkarsa bir daha yakalamam zor olur” diyor.

Şartlar o kadar eşit ki bir önceki maçların hakemleri bile iki takımın da stoperlerini atamayarak dengeyi bozmamak adına emek harcadılar. Arda Kardeşler Marcao’yu, Suat Arslanboğa da Serdar Aziz’i derbiye bağışladı. Türk Futbolu’nun en büyük sıkıntısı federasyon, kurulları ve onlara bağlı çalışan hakemleri.

Federasyon, Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla kuruldu. Özerk olması gerekirken her organıyla siyasetin çarklarına bağlı. Hakem kurulunun başında Serdar Tatlı var; çok iyi bir insan olabilir ama hakem camiasını yönetecek liyakata maalesef sahip değil. “Dürüst olduğu için o koltukta” diyenlere, “Dürüstlük gerekliliktir, meziyet değil” yanıtını verirken diğer tüm hakem kurulu başkanlığı vasıflarına sahip isimleri de sanki dürüst olmamakla yaftalıyoruz.

Ülke siyasetinin en kötü günlerinde futbolumuzun siyasetinin iyi olmasını beklemek ahmaklık olur.

SAHADA HIRSIZ DOLU!

Derbiden benim beklentim çok fazla değil. Huzura ihtiyacımız olan bu günlerde yıllık kazancı milyon doların üzerinde olan ergen irilerinin sahte kavgasını izlemeye ihtiyacımız yok!

Maçlar seyircisiz ve sessiz bir ortamda oynandığı için bacağı kopmuşçasına kendini yere atan oyuncuların böğürtüleri artık salonumuza kadar ulaşıyor. Tekrar gösterimde görüyoruz ki kimse kimseye değmemiş bile, böğürtü sahte. Bir faul, taç, korner hatta penaltı kazanmak için insan kendini bu kadar küçültmez; bunun adı hırsızlıktır. Futbolcuların büyük çoğunluğu maalesef bu tıynette.

“Kim kazanır?” ise bu günlerde beni pek ilgilendirmiyor. Ülkenin gündemi o kadar ağır ki akan suların durduğu Fenerbahçe-Galatasaray maçı arifesinde; terörist yaftasıyla yerlerde sürüklenen çocuklar, düşman askerine gösterilen saygıdan bile uzak, gözü dönmüş kolluk kuvvetlerinin gaddarlığı, siyasi yalanlar, afetleri bile kinlerini beslemek için kullanan alçaklar, atandıkları koltukta birkaç gün daha oturabilmek için yüzsüzlerin bile yüzünü kızartacak riyakârlık içindeki eğitimciler benim gündemimi çok daha fazla meşgul ediyor.

Belki de ben sapla samanı ayıramıyorum ama oğlunun adı Aslan olan iyi bir Galatasaraylı olarak derbinin sonucu beni bugün için pek ilgilendirmiyorsa, yolunda gitmeyen ciddi problemler var demektir.

NEYMİŞ O PROBLEMLER?

Kısa kısa bakalım son birkaç günde neler yaşandı bu ülkede...

Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından mancınıkla gönderilen Melih Bulu kendini “Devlet” sandı. “Ben çocukları korudum, yanıma gelip bana dokunsalardı devleti darp etmiş olacaklardı” diye saçmaladı. Oysa ki o çocuklar onun orayı haketmediğini farkederek kendiliğinden gitmesinin peşinde. 

Kaldı ki Bulu, 4 Ocak günü rektörlük binasından çıkarak öğrencilerin arasına inmiş, bir saatten uzun süren konuşma sırasında öğrencilerin ısrarlı soruları üzerine “Seçimi savunuyorum” demişti. Bu çocuklar kayyum rektörlerinden daha dirayetli. Kayyum rektör aslında darp edilmekten korkmuyor, o çocukların bir şekilde onu istifaya ikna edeceklerinden korktuğu için yanlarına yaklaşamıyor.

Kaba kuvvetle sorunu çözmek ise günümüz erkinin yöntemi.

En basit örnek özgür basından...

“ODTÜ'nün yanında bulunan ve öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı 100. Yıl Mahallesinde saat 21.00'de Boğaziçi eylemlerine destek olmak ve kayyum rektörlere karşı çıkmak amacıyla düzenlenen ışıkları aç kapa eylemine polis müdahale etti. Polisler 1538. Sokak'ta araçtan inip ışıkları aç kapa eylemine destek veren evlerin fotoğraflarını çekip, görüntü aldı. 1538. Sokak sakinlerinden aldığımız bilgiye göre polis ‘Hakkınızda işlem yapılacaktır. Gözaltında aleyhinize kullanılacaktır’ gibi tehditlerle sokakta anons geçti.”

Kayyum rektörü eleştiren liseler de var. İstanbul Erkek Lisesi mezun ve öğrencileri kayyum atamasını kınayan bir bildiri yayınladılar. Okul idaresine Milli Eğitim anında çökmüş. Açıklama yapmak zorunda kaldılar, “İdare olarak bizim bilgimiz yok bu bildiriden” diye. Akıl da yok bu takunyalılarda! İdare, “İlişiğimiz yok” deyince o bildiri yok mu oluyor. Mezunlar ve okuyan öğrenciler kanayan yaraya parmak basmışlar, imza atmışlar. Sen istediğin kadar saklamaya çalış; artık o mızrağın o çuvala sığabilme ihtimali yok!

Tüm köşebaşları tutulmuş, hiçbir devlet kurumu artık resmi olarak bırakın hükümeti eleştirmeyi, “Hayır” diyebilme lüksüne bile sahip değil. Yani boyunduruk ense köküne kadar geçirilmiş, takmayı reddedeni ise işsiz bırakıyor sistem. Daha da diklenirsen gelip dövüyorlar. Hâlâ aman dileyip köşene sinmezsen de hapse atıyorlar. Hem de en Atatürkçü’yü FETÖ’cü, en mülayimi terörist diye! Sonra çıkar bakalım çıkarabilirsen üzerinden sana atılan çirkefi.

Polis devletinin baskısını anlatabilmek için başka söze gerek var mı?

GADDARLIK GÜNAHTIR

Bırakın İslam’ı, tüm dinlerde başkasının acısından mutluluk duymak günahtır. Dinle ilgisi olmayanlar için de büyük bir ahlaksızlıktır. AKP’li Gümüşhane Belediyesi’nin marifetini yine özgür basından okuyalım...

“İzmir’de gece saatlerinde başlayan yağış afete dönüştü. Yaşanan sel felaketinde Menderes ilçesinde 2 yurttaş yaşamını yitirirken valilik ve belediyeden art arda uyarılar yapıldı. 

Sel felaketini eleştirmek isteyen AKP'li Gümüşhane Belediyesi ise skandal bir paylaşım gerçekleştirdi. Belediyenin resmi sosyal medya hesabından paylaşılan videoda sel felaketine ait görüntülerin üzerine Ciao Bella şarkısı eklenerek servis edildi. Servis edilen videonun üzerine, ‘Biz böyle hizmetler vermiyoruz; çünkü altyapımız iyi’ notu düşüldü.

Belediye gelen tepki ve kınamaların ardından paylaşımı kaldırmak zorunda kaldı. Paylaşımı kaldıran belediyeden herahangi bir açıklama yapılmadı.”

İçinde ölümlerin de bulunduğu bir doğal afetten menfaat sağlamaya çalışmak, alaycı yorumlar yapmak, dalga geçmek insanlığa sığmaz. Dini kullanarak iktidar olan ve iktidarda kalmak için dini kullanmaya devam eden AKP’nin, kendisine oy veren gerçek dini bütün vatandaşlarının yüreğine biraz su serpebilmesi için Gümüşhane Belediyesi’ne derhal kayyum ataması şarttır!

CAMBAZA BAK TAKTİĞİ!

Gündemi çok meşgul etsin diye Melih Bulu’yu bu kadar ön plana çıkardılar. Biz Bulu’yu konuşurken; 5 şanslı müteahhit oramıza buramıza koymaya devam ediyor, nüfusun %70’i açlık sınırının altında, halk geçinemiyor, satacak aile yadigârı kalmadı, her şeye %60-90 zam gelirken işçiye, memura , emekliye %8.1 zam yapılıyor, dış itibarımız ekside, yabancı yatırımcı “Nasıl tüyerim buralardan” diye kapıya bakıyor, hapishaneler düşünen aydın insanlarla doldu, sesini çıkaranın üzerine kara bir bulut gibi çöküyorlar.

Gündemi değiştirmenin en kolay yolu kendileri gibi düşünmeyenlerin önüne oyalanacakları bir şey koymak. Başta muhalefet partileri olmak üzere her seferinde yedik bu taktiği. Zaten ülkenin bu durumda olmasının tüm sebebi AKP ve başkasının ülküsü için kendi ülküsünden vazgeçen Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP değil. Balkondan da olsa olan bitenin içinde olmakla yetinen başta CHP olmak üzere kendisini muhalefet olarak gören herkesin payı var

BULU İLE BİLİM OLUR MU?

Öyle bir tip sürdüler ki önümüze gözümüzü alamıyoruz bu Bulu’dan. Tepeden indi, rektör vasıfları taşımıyor, intihal yaptığı ortaya çıktı, instagram hesabını bile marketten satın almış ama onu da eline yüzüne bulaştırdı. Hesabın eski sahiplerinin paylaşımlarını silmeyi unutunca yine suçüstü yakalandı. Dinlediği rock müzik bile falsolarının yanında Vivaldi’nin Dört Mevsim Konçertoları yumuşaklığında kalıyor.

Lafı uzatmayalım, üniversiteler bilim içindir, siyasi güç gösterme ya da gündem şaşırtmaca meydanı değildir. İstenilen seviyede olamasa da Boğaziçi Üniversitesi bu ülkenin en üniversite gibi üniversitesidir.

Gelin gerçek üniversite ne yapar biraz inceleyelim. Cumhuriyet Gazetesi’nin Bilim ve Teknik ekinden bir haber...

“Michigan Üniversitesi'nden bilim insanı Dr. Indika Rajapaske, ordudaki yetkililerle birlikte, yaraların iyileşme hızını artırmak için insan vücudundaki hücreleri yeniden programlama üzerinde çalışıyor. 

Bunu yapabilecek kaynaklara sahibiz ve bunlardan sonuna kadar yararlanmak zorundayız" diyen Rajapaske, "ABD Hava Kuvvetleri'nin desteği sayesinde hücre yeniden programlama ve yaraları iyileştirme üzerine çalışmalarımda kullanacağım cihazlara erişebildim" dedi.

Hücre yeniden programla sırasında, deri hücresi gibi belirli bir hücrenin genomu değiştirilerek kas ya da kan hücresi gibi başka bir hücreye dönüştürülüyor.”

Meraklısı devamını bulup okuyabilir ama işte üniversite böyle bir şey. Ülkemizde apartman dairesinde kurdukları garabetlere bile izin alıp, Rıttırızıttın’ın ardına üniversite kelimesini ekleyip diploma satan işletmeler var. Yeni Türkiye’nin 3 bin 500 euro’luk türban takan kızlarının ve Abdülhamit stili sakallarının altına 1000 euro’luk don giyen oğlanlarının büyük bölümü bu Rıttızıttı üniversitelerinde babalarının paralarıyla diploma sahibi olacaklar. Etrafta dolaşan ne kadar siyasetçi varsa dünün ve bugünün berbat edilmesinde payları çok büyük. Geleceğimizi bile eğitimsiz gençlerle bağladılar.

Yine toparlanırız da işimiz çok zor. Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi de bir yol göstericimiz yok bu kez önümüzde.

[email protected]

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Yazarın Diğer Yazıları

Tek yüzük!
21 Haziran 2022 07:12

Güç zehirlenmesi
20 Haziran 2022 07:12

Hiçbir şey bile daha iyi!
14 Haziran 2022 07:12

Çekirgeler
09 Haziran 2022 07:12

Ne kalkınma ne adalet!
04 Haziran 2022 07:12

Pistiolis’i ben yazmayayım!
28 Mayıs 2022 07:12

Güzel şeyler de oluyor
26 Mayıs 2022 07:12

Bıçak kemiğe dayandı
21 Mayıs 2022 07:12

Atatürk boyunuzu aşar
17 Mayıs 2022 07:12

AKP tükendi
12 Mayıs 2022 07:12

Tutan tuttuğunu...
09 Mayıs 2022 07:12

Tutan tuttuğunu...
09 Mayıs 2022 07:12

Hükümet istifa!
02 Mayıs 2022 07:12

Eğer Galatasaraylı’ysan ...
29 Nisan 2022 07:12

Seçim özel
28 Nisan 2022 07:12

Çekin elinizi Galatasaray’dan
20 Nisan 2022 07:12

Bir hayalim var...
12 Nisan 2022 07:12

Yüzsüz!
05 Nisan 2022 07:12

Galatasaray akıldır
21 Mart 2022 07:12

Galatasaray asaleti
18 Mart 2022 07:12

İyi ki Galatasaraylıyım (II)
12 Mart 2022 07:12

Riya!
09 Mart 2022 07:12

Savaş ve zeytin
03 Mart 2022 07:12

Baş iblis ABD!
25 Şubat 2022 07:12

Geççek tabii ki
19 Şubat 2022 07:12

Türk, çalış, öğün, güven
10 Şubat 2022 07:12

Arabada Beş Evde Onbeş!
07 Şubat 2022 07:12

Konu: Galatasaray ve pahalılık
05 Şubat 2022 07:12

Beterin beteri de oldu!
31 Ocak 2022 07:12

Kabak tadı!
28 Ocak 2022 07:12

Galatasaray rahatladı
26 Ocak 2022 07:12

Cambaza bak!
25 Ocak 2022 07:12

Galatasaray yıkılmaz
18 Ocak 2022 07:12

Nur’suzlar!
14 Ocak 2022 07:12

Atam sen çok yaşa
12 Ocak 2022 07:12

Martavalistan!
08 Ocak 2022 07:12

Kazaklar
05 Ocak 2022 07:12

Dolar gördüğünü unutmaz
02 Ocak 2022 07:12

Keriz silkeleme!
27 Aralık 2021 07:12

Zorba(y)
20 Aralık 2021 07:12

Kim Jong-il
18 Aralık 2021 07:12

Battık bittik çareyi Bakara’da arıyoruz!
13 Aralık 2021 07:12

İyi ki Galatasaraylıyım
11 Aralık 2021 07:12

Ayıp!
09 Aralık 2021 07:12

Kötülüğün maddeleşmiş hali
06 Aralık 2021 07:12

Âşıklar şehri
01 Aralık 2021 07:12

Çünkü TFF yok!
26 Kasım 2021 07:12

Uzatmanın anlamı yok
19 Kasım 2021 07:12

Dolar her şeyi ezdi!
18 Kasım 2021 07:12

Galatasaray düşmanı!
04 Kasım 2021 07:12

Amiral battı!
27 Ekim 2021 07:12

Pandora’nın Kutusu!
25 Ekim 2021 07:12

Can dostum...
19 Ekim 2021 07:12

Halkından korkan lider!
11 Ekim 2021 07:12

Anca gazoz olursun!
01 Ekim 2021 07:12

Cebimizdeki para
25 Eylul 2021 07:12

Suçlu ayağa kalk
23 Eylul 2021 07:12

Abdülkadir’in suçu ne!
16 Eylul 2021 07:12

Ülkenin turşusu çıktı
10 Eylul 2021 07:12

Themis kan ağlıyor
03 Eylul 2021 07:12

Mustafa Kemal’in askerleriyiz
30 Ağustos 2021 07:12

HAİN!
17 Ağustos 2021 07:12

Biraz sakin!
11 Ağustos 2021 07:12

Türkiye’dir Galatasaray
04 Ağustos 2021 07:12

Kendi düşen ya yanar ya boğulur!
02 Ağustos 2021 07:12

Tımarhanede bugün
29 Temmuz 2021 07:12

Sivrisinek
23 Temmuz 2021 07:12

Exxen kaydı!
22 Temmuz 2021 07:12

Eyyyy Galatasaraylılar!
18 Temmuz 2021 07:12

Kandırılmasız iyi bayramlar!
16 Temmuz 2021 07:12

Kifayetsiz TFF
13 Temmuz 2021 07:12

Galatasaray tarihi değiştirebilir
09 Temmuz 2021 07:12

Ülke ne hale gelmiş!
06 Temmuz 2021 07:12

Seçim sonuçları ne dedi?
21 Haziran 2021 07:12

Galatasaray’da seçim bayramdır
18 Haziran 2021 07:12

Galatasaraylılar’a çağrıdır
10 Haziran 2021 07:12

Saray’da curcuna!
26 Mayıs 2021 07:12

YETER!
25 Mayıs 2021 07:12

Ekilmemiş buğdayla nasıl ekmek yapılır?
21 Mayıs 2021 07:12

Kaçan şampiyonluk yönetime yazar
16 Mayıs 2021 07:12

Fatih Hoca bırakacak!
08 Mayıs 2021 07:12

Basın özgürlüğü!
03 Mayıs 2021 07:12

Fasulyeden kapanma!
27 Nisan 2021 07:12

Atatürk uzaylı mı!
23 Nisan 2021 07:12

Albayrak’tan kadınlara büyük ayıp
16 Nisan 2021 07:12

Açık hava tımarhanesi!
14 Nisan 2021 07:12

Boş işler müdürü!
08 Nisan 2021 07:12

Vahdettin isimli müdür mü olur!
05 Nisan 2021 07:12

Ali Koç’un Galatasaray kompleksi!
31 Mart 2021 07:12

Korkaktan sporcu olmaz!
22 Mart 2021 07:12

Andımız kırmızı çizgimizdir!
17 Mart 2021 07:12

Şampiyonu kim belirler?
15 Mart 2021 07:12

Belhanda özel!
11 Mart 2021 07:12

Futbolda fitne fücur dönemi
10 Mart 2021 07:12

Galatasaray Galatasaray’dır
04 Mart 2021 07:12

Papaz her gün pilav yemez...
01 Mart 2021 07:12

Üç büyükler!
19 Şubat 2021 07:12

Bir başkadır Galatasaray Ruhu
15 Şubat 2021 07:12

Galatasaray’ı doğruyorlar!
12 Şubat 2021 07:12

Uzay adamı bozar
10 Şubat 2021 07:12

Çökmüş zihniyetin tutsakları
01 Şubat 2021 07:12

Cin Aliler işbaşında!
25 Ocak 2021 07:12

Böylesi görülmedi!
23 Ocak 2021 07:12

Dağ fare doğurdu!
15 Ocak 2021 07:12

Başkasına söz söylemeye hakkımız yok!
12 Ocak 2021 07:12

Futbolumuzun derdi çifte standart
06 Ocak 2021 07:12

Kimin yöneticisi daha kötü!
24 Aralık 2020 07:12

Öz kardeş Fenerbahçe
14 Aralık 2020 07:12

Başkana sızlanmak yakışmaz!
05 Aralık 2020 07:12

Galatasaray ezdi
30 Kasım 2020 07:12

Mustafa Cengiz fiyaskosu
23 Kasım 2020 07:12

N’oldu, arı mı soktu!
19 Kasım 2020 07:12

Seçim yalanı!
11 Kasım 2020 07:12

Utanma evde ders çalışıyor!
26 Ekim 2020 07:12

Galatasaray Sirki
24 Ekim 2020 07:12

Kendine gel Başkan!
22 Ekim 2020 07:12

Türkiye’dir Galatasaray
17 Ekim 2020 07:12

Galatasaraylılığı bitiren (biten) isimler
15 Ekim 2020 07:12

Galatasaray’da bir ilk!
09 Ekim 2020 07:12

Kel göründü!
05 Ekim 2020 07:12

Galatasaray’ın en önemli maçı
01 Ekim 2020 07:12

Fenerbahçe’yi yenmenin şifresi
25 Eylul 2020 07:12

Artık zamanı geldi Başkanım!
23 Eylul 2020 07:12

Saray’da işler yolunda
21 Eylul 2020 07:12

“GAL” değil “GS”
15 Eylul 2020 07:12

Futbol da var skor da
14 Eylul 2020 07:12

Galatasaray’ı yönetemediler!
11 Eylul 2020 07:12

Bir Anadolu çocuğu aranıyor!
03 Eylul 2020 07:12

Galatasaray’ın çaresiz yönetimi!
27 Ağustos 2020 07:12

Galatasaray’da tesadüf olmaz
24 Ağustos 2020 07:12

Başkan, Galatasaray’ı sevmiyor mu!
20 Ağustos 2020 07:12

Galatasaray laiktir
13 Ağustos 2020 07:12

Okullar açılmasın, ligler başlamasın
12 Ağustos 2020 07:12

Gitmeyi bile beceremediler!
10 Ağustos 2020 07:12

Arda ve dolar
06 Ağustos 2020 07:12

Galatasaray’ın altında ezildi
04 Ağustos 2020 07:12

Futbolumuzun kara sezonu!
27 Temmuz 2020 07:12

Federasyonun başına bak!
18 Temmuz 2020 07:12

Galatasaray’da seçim var
16 Temmuz 2020 07:12

Florya’nın feryadı!
12 Temmuz 2020 07:12

Ruhsuzlar!
08 Temmuz 2020 07:12

Resmen facia!
06 Temmuz 2020 07:12

Korku imparatorluğu!
29 Haziran 2020 07:12

Tüm Yazılar