TELE 1 yayınındaki sözleri nedeniyle tutuklanan Yanardağ hakkındaki iddianamede, Öcalan ile ilgili soruya verdiği yanıt aktarıldı. İddianamede, Yanardağ’ın suçlamalar için, “Tespiti yapılan sözlerin kendisine ait olduğunu, ancak bu sözlerin öncesi ve aralarında kesilen bölümler mevcut olduğunu, bu sözlerin kötü niyetli bir şekilde cımbızlandığını ve bağlamından koparıldığını, kendi katıldığı programdan birkaç gün önce çözüm sürecine ilişkin açıklama yapan Galip Ensarioğlu’nun sözlerine atıfta bulunduğunu, bu konuşmayı samimi bulmadığı için bir takım eleştirilerde bulunduğunu, programın tamamı izlendiğinde, başına sonuna ironi yaptığının net olarak anlaşılacağını, kullandığı tecrit ifadesinin daha önce Duran Kalkan tarafından yapılmış açıklamalar ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığının, tecrit kavramını konuşmalarını eleştirdiği Galip Ensarioğlu’nun ifadesinde duyduğu için kullandığını” söylediği aktarıldı.

 Tevil yoluyla ikrar

 İddianamede, “suçu ve suçluyu övme suçunun oluşabilmesi için işlenmiş bir suçun olması, bu suçun övülmesi, kesinleşmiş mahkeme kararı ile suç işlediği tespit edilen kişinin işlediği sabit olan suçtan dolayı övülmesi, bu fiilin alenen yapılması ve kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması gerekmektedir” denildi.

İddianamede, Yanardağ’ın “sözlerin kendisine ait olduğuna dair tevil yollu ikrar içerikli savunmaları” olduğu öne sürüldü.

Ayrıca sözlerinin Duran Kalkan isimli örgüt yöneticisinin silahlı terör örgütü liderine tecrit uygulandığı şeklindeki açıklamaları ve yine örgüt güdümünde yayın yapan internet sitelerinde yayınlanan aynı mahiyetteki haber içerikleri ile paralellik gösterdiği öne sürüldü.

 “Çok sayıda etkileşim aldı: Açık ve yakın tehlike oluştu”

 İddianamede şöyle devam edildi:

 “Şüphelinin “Öcalan filozof oldu, çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor, siyaseti doğru okuyan, doğru gören, doğru çözümleyen son derece zeki birisidir” şeklindeki sözleri ile toplumda infial oluşturan, iç acıtan ve insanları derinden rahatsız eden suçları işleyen ve kesinleşmiş mahkeme kararı ile bu suçları işlediği sabit olan terör örgütü liderini yüceltip, eylemlerinden övgüyle bahsettiği, bu kişiyi siyasi mahkum olarak nitelendirdiği, videonun internet ortamında çok sayıda etkileşim almış olması, kamuoyuna yansıyan tepkilerden ve etkileşimlerden anlaşıldığı üzere kullanılan sözlerin toplumsal infial uyandırdığının anlaşılması karşısında, ülkemizin yıllardır süre gelen, mevcudiyetini sürdüren terör tehdidi altında bulunduğu, toplumun terör konusundaki hassasiyeti de gözönünde bulundurulduğunda bu ifadelerin kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlike doğurabilecek nitelikte olduğunun kabulü gerektiği, bu sözlerin ulusal yayın yapan bir kanalda sarf edilmesi nedeniyle aleniyet şartının da gerçekleştiği, sözlerin örgütün üst düzey yöneticisi ve örgüt güdümündeki internet sitelerilende yer alan haber içerikleriyle paralellik gösterdiği, örgüt liderini siyasi mahkum olarak değerlendiren ve rehin olarak tutulduğu iddia eden açıklamalarının bütün halinde PKK/KCK silahlı terör örgütünün cebir, şiddet, tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya örgütün yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek nitelikte bulunduğu…”

 İddianamede, bu nedenlerle Yanardağ’ın, “Suçu ve suçluyu övme”, “örgüt propagandası” suçlarından yargılanması istenildi. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi incelemeye aldı. İddianamenin kabul edilmesi halinde Yanardağ hakkındaki yargılama süreci başlayacak.