banner16

Dışişleri'nden AB Komisyonu'nun Türkiye raporuna tepki

Dışişleri Bakanlığı 'Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz iddiaları ve haksız eleştirileri kabul etmiyoruz' açıklamasını yaptı. 

12 Ekim 2022
Dışişleri'nden AB Komisyonu'nun Türkiye raporuna tepki

Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun bugün yayınladığı 2022 yılı Türkiye Raporu'na tepki gösterdi.

Bakanlığın yaptığı yazılı açıklamada raporun "AB’nin ülkemize yönelik stratejik bakış açısından uzak ve vizyonsuz yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdiği" kaydedildi. Açıklamada  "Aday ülke Türkiye’ye karşı sorumlulukların göz ardı edildiği ve çifte standartlı bir yaklaşımın sergilendiği bu rapor, AB’nin Türkiye’ye ilişkin yanlı tutumunun bir başka örneğidir" denildi.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında "Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla 6 Ekim günü gerçekleştirilen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun ilk toplantısında, ortak sınamalara karşı birlikte hareket etmenin ve işbirliğinin önemi ortaya konulmuşken, bu dayanışma ruhunun Türkiye Raporu’na yansıtılmamış olması esef vericidir. Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz iddiaları ve haksız eleştirileri kabul etmiyoruz. Müzakere fasılları önündeki siyasi engelleri kaldırmayan AB’nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz" denildi.

'Yaptırımlara katılmaması nedeniyle eleştirilmesi garabet'

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"Raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs konularındaki bölümlerinin her zamanki gibi, Rum/Yunan ikilisinin hukuk dışı ve maksimalist görüşlerini yansıtması, raporda Kıbrıs Türklerinin yok sayılması ve ülkemiz ile KKTC’nin görüşlerine hiçbir şekilde yer verilmemesi ise raporun kimlerin çıkarlarını gözeterek kaleme alındığını açıkça ortaya koymaktadır. AB’nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde uluslararası bir yargı organı olmadığını tekrar hatırlatıyoruz. AB’nin bu şekilde hareket etmesi hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır.

Raporda ülkemizin, herhangi bir yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde AB’nin uyguladığı yaptırımlara katılmaması nedeniyle eleştirilmesi de ayrı bir garabettir. Ukrayna’dan tahıl ihracatının ve savaşan taraflar arasındaki esir takasının ancak Türkiye’nin ilkeli yaklaşımı sayesinde gerçekleşebildiğini bir kez daha vurguluyoruz.

AB mevcut jeopolitik sınamaları dikkate alarak, Türkiye’yi ihtiyacı olduğunda kapısını çalabileceği üçüncü bir ülke olarak değil, müzakere eden bir aday ülke olarak görmeli ve ahde vefa ilkesinin gereklerini yerine getirmelidir. AB’nin raporları, ancak böyle bir yaklaşım benimsendiğinde, tarafımızca ciddiye alınacaktır."

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.