Avukatlar bugün Ankara’da tutuklu TİP Hatay Milletvekili Avukat Can Atalay’ın tahliye edilmesi için basın açıklaması yapmak üzere Sıhhiye’deki Adliye Binası önünde toplandı.

Ankara Adliyesi önünde toplanan Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şube, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Ankara Şube ve Toplumsal Hukuk üyesi avukatlara ise polis izin vermedi, arbede yaşandı. Polis kalkanlarla avukatları adliye binası içine itekledi. Avukatlar, Ankara Adliyesi içinde alkışlarla “Savunma susmadı, susmayacak” sloganı attı.

Avukatlar adliye binası önünde polis engeli ile karşılaştı. Polis, avukatların bina önünde açıklama yapmasına izin vermedi. Polis, avukatların önünü kapattı ve basın açıklamasına engel oldu. Kolluk kuvvetlerinin avukatları binanın içine girmeye zorlaması üzerine arbede yaşandı.

Müdahale nedeniyle avukatlar Adliye önünde basın açıklaması yapamadı. Avukatlar, Adliye içinde açıklama yaptı. 

TİP HATAY MİLLETVEKİLİ CAN ATALAY'IN TAHLİYESİ HUKUKEN ZORUNLUDUR!

Öte yandan Adalet İçin Hukukçular Derneği, Çağ, ÇHD, İHD ve ÖHD İzmir şubeleri de ortak bir açıklama ile Can Atalay için tahliye çağrısında bulundu.

Açıklama şöyle:

"Gezi Davası nedeniyle bir yılı aşkın süredir haksız şekilde Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan meslektaşımız Av. Ş. Can Atalay, 14.05.2023 tarihinde gerçekleştirilen 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonucunda, Hatay halkının oyları ve iradesi ile Türkiye İşçi Partisi Hatay milletvekili seçilmiştir.

Mazbatası Hatay İl Seçim Kurulu tarafından düzenlenerek avukatlarına teslim edilmiş, milletvekili olarak seçildiğine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu kararı 30.05.2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Son olarak 2 Haziran Cuma günü Can Atalay'ın TBMM kaydı yapılmıştır.

Seçilme yeterliliği bulunan, milletvekili olarak seçilen ve mazbatasını alan bir milletvekilinin, seçimin üzerinden on beş günden fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen hala tahliye edilmemiş olması kabul edilemez.

Her türlü hukuka aykırı uygulamayı "milli irade" bohçasına sokarak kendince meşruiyet zemini yaratan siyasi iktidarın, "milli iradenin" temeli olarak gördüğü seçim sandığına ve o sandıktan çıkan iradeye saygı duymaması; açıkça halk iradesinin gasp edilmesi, Hatay halkının iradesinin yok sayılmasıdır.

Hatırlatıyoruz:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 83. Maddesine göre; "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis'in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz."

Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının niteliği ve halkın oyları ile milletvekili seçilen bir kişinin tutukluluğuna ilişkin çok sayıda yargı kararı ve yaklaşık otuz yıllık yerleşik içtihat bulunmaktadır.

Anayasa Mahkemesi'nin daha önce Mustafa Balbay, Sebahat Tuncel, Enis Berberoğlu, Leyla Güven, Ömer Faruk Gergerlioğlu başvurularına dair verdiği kararlar ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun tüm bu kararlara atıfla verilen Cumhuriyet Davası'na ilişkin bozma kararı, seçilmiş bir milletvekilinin cezaevinden tahliyesinin hakimin takdir yetkisi içerisinde değerlendirilebilecek bir husus değil, bir anayasal zorunluluk olduğunu ortaya koymaktadır. Buna rağmen Can Atalay için hâlâ tahliye kararı verilmeyerek TCK'nin 109. maddesinde düzenlenen "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçu işlenmektedir.

Halihazırda milletvekili olarak seçilmiş olan Can Atalay, seçmenlerinin iradesini parlamentoda temsil etmek, yasama faaliyeti içerisinde yer almak ve deprem bölgesinde olan Hatay için çalışmalarına başlamak üzere derhal serbest bırakılmalıdır."

Ankara’da avukatların tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay için adliye önünde yapacakları basın açıklamasına polis engel oldu.https://t.co/e9fcoyPFuy pic.twitter.com/SIRuGlIAhd

— ANKA Haber Ajansı (@ankahabera) June 8, 2023