İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin merkezi Kahramanmaraş'tan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Merkezi hükûmetin bütçesiyle belediyenin imkânlarını bir araya getirerek vatandaşa hizmet edin" çağrısını yaptı. 

Akşener, "99 depremini ailesiyle birlikte yaşamış bir insanım. Depremzedeyim, deprem felaketinde nasıl çalışıldığını ve çalışılması gerektiğini ortaya koyan sayın bakanımızla beraber 72 saat sonra depremden zarar gören bütün il ve ilçeleri dolaştık. Arkadaşlarımız bu depremde, deprem bölgesine gitti, oradan geri bildirimler başladı. Herkes çalıştı. Orada çalışırken kesinlikle ‘o’culuk, ‘bu’culuk yapmadan çalışıldı. Devletin kurumlarının yapması gereken işleri de iktidara ilettik, AFAD’la ilgiliyse AFAD’a ilettik. Bizim hedefimiz bir kişinin canının kurtarılması için ne gerekiliyorsa yapmak üzerineydi. Ona devam ettik. Bu gezdiğimiz hiçbir yerde rozet takmadık. Ben takmadım, arkadaşlarım da rozet takmadı. Şimdi ikinci turda rozetimle geziyorum çünkü 14 Mayıs'ta bir seçim var. İster deprem bölgesi ister deprem bölgesi dışında kalan her bir alanda yaşayan yurttaşımız bir karar verecek. İlk gördüğümüz manzara gerçekten büyük bir afetti. Beceriksizlik, koordinasyonsuzluk yüzünden bir sonuç vardı." dedi.

Akşener şu ifadeleri kullandı:

"O sabah sayın Erdoğan en geç saat 08.00’de bütün partilerin genel başkanlarını toplasaydı, fikirlerimizi alsaydı, gücü birleştiren bir tutum alsaydı çok daha hızlı ayağa kalkardık. Bütün büyükşehir belediye başkanlarını bir araya toplayıp merkezi ve yerel imkanları bir araya getirebilseydi çok hızlı bir organize olma hali olurdu. Afet felakete dönüşmeyebilirdi. 

İlk geldiğimde gördüklerimin üzerine bugün gördüklerim, samimiyetle söylüyorum depremzede olarak söylüyorum, gerçekten göğsümü kabarttı kendimi çok iyi hissettim. Felaketi yaşayanlar, buna maruz kalanlar o dönemi unuttuğunu zanneder ama ilk tetiklendiğinde ortaya çıkar. Bunu iktidarın yapması gerekiyordu. Belediyelerin yapması gereken iş başka. O gün Gölcük depreminde yola çıkıldı, prefabrik evler yapıldı, gerekli şeyler yapıldı. En acil olanlar bir yıl içerisinde kalıcı konutlara girildi. Bu nasıl yapıldı? Kocaeli’nde sorumlu devlet bakanı Hasan Gemici beyefendiydi. Her sabah bütün siyasi partilerle toplantı yapardı. Birlikten kuvvet doğar.

Sayın Erdoğan ve arkadaşlarına çağrıda bulunmak istiyorum. Şiddetli bir depremden şiddetli bir felakete dönüştürdünüz. Bu ayrışmayı ortadan kaldırın. Merkezi hükûmetin bütçesiyle belediyenin imkânlarını bir araya getirerek vatandaşa hizmet edin. 

1999 depremini yaşamış biri olarak söylüyorum. Güçler birleştirilmediği takdirde, ekonomi birleştirilmediği takdirde bu işin altından kalkmak zorlaşır. Erdoğan, bırakın artık şuculuk, buculuk işlerini. Seçime yönelik ayrıştırmadan zararlı çıkacaksınız.  Şu iki ayda bu insanlara acı çektirmeyin.

Seçim bir rekabet ortamıdır. Kimse kimsenin düşmanı değildir. Ama bu kafada gidecekseniz söyleyeyim, bu kafada gidecekseniz askere tez alırsınız tezkere. "