Karşılıksız çek nedeniyle hapse düşerek mağdur olanlar kadar, alacağını tahsil edemeyenlerin de mağdur olduğunu söyleyen Baran, böylece ticari hayatın sekteye uğradığını söyledi.
Karşılıksız çek konusunda bankaların da üzerlerine sorumluluk alması gerektiğine değinen Baran, yaprak başına bankaların sorumlu olduğu tutarın 50 bin liraya yükseltilmesini önerdi. Baran, karşılıksız çek nedeniyle hapse düşerek mağdur olanlar kadar, alacağını tahsil edemeyerek ticari hayatı sekteye uğrayan tüccarların da mağdur olduğunu bildirdi.
Çek yüzünden kimsenin hapse ya da alacak derdine düşmemesi gerektiğini söyleyen Gürsel Baran, çekte keşideci yanı sıra hamil ve bankaların da taraf olduğunu kaydederek, bu alanda yapılacak düzenlemelerin tüm tarafları mutlu edecek şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’de ticaretin konuyla ilgisi olsun olmasın herkes tarafından yapılabildiğini ve ticarete yeni başlayanların kapasitelerinin çok üstünde iş üstlenebildiklerini söyleyen Baran, “Bu durumdakiler, işletmesinin yapısına aykırı rakamlarla ticaret yapmaya çalışabiliyor ve bu doğrultuda çek yapraklarına imza atabiliyor. Çek, ticaret insanlarının itibarı olduğu kadar o çek defterini veren bankanın da itibarıdır. Bankalar bu sorumluluklarını dikkate alarak işlemlerini düzenlemelidir” diye konuştu.
Baran, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Verilerine göre 2019 yılında 27 milyar 316 milyon liralık çeke karşılıksız işlem yapıldığını aktararak, 2020 yılı Ocak-Nisan döneminde ise karşılıksız çek tutarının 5 milyar liraya yaklaştığını belirtti.