İstanbul Barosu'nun çağrısıyla bugün Meclis'e sunulan Avukatlık Kanunu ve baroların yapısında değişiklik öngören yasa teklifine karşı avukatlar Çağlayan Adliyesi önünde bir araya gelmeye başladı.

Avukatlık Kanunu ve baroların yapısında değişiklik öngören yasa teklifine karşı baroların eylemleri devam ediyor. Avukatlar, İstanbul Barosu'nun çağrısıyla bugün saat 12.30'da Çağlayan Adliyesi önünde kanun teklifine karşı bir araya geliyor. 

Miting öncesi adliye önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. Polis ekipleri tarafından Çağlayan meydanı barikatlarla kapatıldı.  Öte yandan bir grup avukat da adliye binası içerisinde bir araya geldi. 

İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, miting öncesi tüm avukatlara "Sizi çocuklarınıza gururla anlatacağınız bir direniş gününe davet ediyorum. Beni bağışlayın ama bu kez gelmeye mecbursunuz" ifadeleri ile çağrıda bulunmuştu.

Alanda konuşan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu şu ifadeleri kullandı:

"Kimisi ölüm orucunda avukatların. Yaşamlarını değil avukatlıklarını kaybedecekleri için direniyor avukatlar. Adil yargılanmak istiyorlar. Yaşamlarını değil avukatlıklarını kaybedekleri için direniyorlar!

Siz siyaset yapıyorsunuz diyorlar. Siyaset yapmanın suç olduğu bir ülke söyler misiniz bana? Hukukçular siyaset konuşmasın istiyorlar, ölene kadar konuşacağız.

Biz insan haklarına sahip çıkmak zorundayız. Hukukun üstünlüğünü gözetmek görevimiz.

Burdan Ankara'ya söylüyorum. Susamaz barolar. Bunu bilmeli Ankara. Biz biat etmeyiz, eğilmeyiz. 

2010 Referandumu'nda yapmayın dedik, yargıyı FETÖ'ye teslim ediyorsunuz dedik. "FETÖ diyemezsiniz, Hocaefendi" dediler. Bu da bir FETÖ projesidir!

Yazın bunu bir kenara. Bu bir FETÖ projesidir. 2010 yılında referandum ile planlanan bir projedir.

Bu ülkenin dirence ihtiyacı var. Avukatlara ihtiyacı var. Şiddet kullanmadan, provokasyonlara pabuç bırakmadan en iyi sergileyen avukatlara ihtiyacı var. 

TBMM'nin iradesine daima saygı göstereceğiz ama yasa yapma gücünü silah olarak kullanmaya kalkışanlara onun bir bumerang gibi geri döneceğini anlatacağız. Bunları hatırlatacağız onlara. Bu bizim demokratik hakkımız. Bu hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu teklifin evrensel hukuk formlarına, anayasaya aykırı olduğunu kanıtlayacağız, çünkü bir avukatız.

Bu burda başlayıp burada biten bir şey değil, devam edeceğiz. Bilmedikleri bir şey var. Bunların yaptıklarının daha fecisini 12 Eylül 1980'de darbeciler yaptı İstanbul Barosu'na, baronun kapısına mühür vurmuşlardı mühür! Hani darbeler kendi hukukunu oluşturacaktı, onun önündeki en büyük engel avukatlardı ya, onu gördükleri için İstanbul Barosu'nun kapısına mühür vurdular. Avukatlar kırdı attı mühürü!

Baroları sindiririz sandılar, bambaşka bir şey gelişti. İstanbul Barosu avukatlarında mücadele kodu gelişti. Sonuna kadar mücadele edeceğiz, bu mücadele bizim genetik kodumuzdur."