Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), Ankara’da üye katılım programı düzenledi.
Programa katılan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, yeni üyelere rozetlerini taktı. Baş, burada şöyle konuştu:
“BİZ İŞGAL ALTINDA MIYIZ DA 16 TANE ABD ÜSSÜ VAR BİZDE”
“Ortadoğu ciddi anlamda kaynamaya, ısınmaya başladı. Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Suriye'de 22 ABD üssünün ne işi var?’ diyor. 22 ABD üssünü şikayet eden Cumhurbaşkanı 16 ABD üssüne sahip ülkenin Cumhurbaşkanı... Soru şu; Suriye işgal altında, 22 tane ABD üssü var. Biz işgal altında mıyız da 16 tane ABD üssü var bizde? Biz işgal edildik haberimiz mi yok? Bütün bu ABD üsleri, Türkiye'deki onlarca NATO üssünün haricinde sadece ABD üssü. Ama neymiş ABD müttefikmiş. E senin müttefikin senin SİHA’nı niye düşürdü? Nasıl müttefik?
“SENİN DAMADININ O SAVAŞ GEMİSİNDE NE İŞİ VAR?”
Yine Sayın Cumhurbaşkanı geçen gün, ‘ABD savaş gemisinin Gazze'de ne işi var’ dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız harika bir noktaya temas etti ve umuyorum bu noktadan dönmez. Tıpkı bundan 10 yıl önce, ‘NATO askerinin Libya'da ne işi var’ dedikten 10 gün sonra, ‘NATO askeri elbette Libya'da olacak’ demesi gibi umuyorum bu sözünden de dönmez. Bir soru soruyorum; ‘10 bin kilometre ötedeki ABD'nin savaş gemisinin Gazze'de ne işi var’ diye soruyoruz ya, ‘Senin damadının o savaş gemisinde ne işi var?’ Daha önemli bir soru var burada aslında. Senin her seçim öncesi 10 bin kilometre ötedeki ABD'de ne işin var? Bunun cevabını verdiğin gün o geminin orada ne işi olduğunu anlayacaksın. Hadi bunu anladık. Kemal Dede, senin seçimden önce ABD'de ne işin var? Hiç ‘hamburger yemeye gittim’ demeyeceksin. Türkiye'nin bulunduğu vaziyeti izah açısından bunları ortaya koymak istiyorum.
“TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASI ABD'NİN İÇ POLİTİKASIDIR”
Umuyoruz Türkiye bir an önce aklını başına aldığı bir dış politika izleyerek bütün bu süreçlerden öncelikle devletimizin ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyi başarır. Arkadaşlar, ne yazık ki Türkiye'nin dış politikası, ABD'nin iç politikasıdır ve bu yıllardır böyle. Biz ne konuşursak konuşalım, Cumhurbaşkanımız ne derse desin, Meclis ne anlatırsa anlatsın, günün sonunda yaptığımız iş döner dolaşır ABD'nin menfaatine gelir. Hep bunu gördük değil mi? Dolayısıyla burada dış politikada güçlü bir ülke inşa etmek mecburiyetindeyiz.
“ADETA HİTLER'DEN FARKSIZ BİR ADAM, MASUM HALKLARIN ÜSTÜNE BOMBALAR YAĞDIRIYOR”
Bugün Filistin'de zulüm var, bugün Filistin'de kan akıyor,bugün bir insanlık dramı yaşanıyor. Adeta Hitler'den farksız bir adam, masum halkların üstüne bombalar yağdırıyor. Dünya niye bu halde? Özellikle toplumlarının çoğunun Müslüman olduğu ülkelerde niye bunlar yaşanıyor? Söyleyeyim sebebini; çünkü bu toplumların yöneticileri ufak dünya menfaatlerine insanlıklarını satıyorlar, lüks ve şatafat için, saraylarda yaşamak için insanların hayatını heba ediyorlar. Bunlar, ‘Fazla uçakları olsun, fazla filoları olsun, konvoyları uzun olsun’ diye bilime, eğitime, teknolojiye yatırım yapacağına betona yatırım yapıp o ABD'den, o İsrail'den gelecek ufacık menfaatleri kaybetmeyi göze alamıyorlar. Bütün Orta Doğu'da yaşanan problemin temeli, sebebi budur arkadaşlar.
“İSRAİL'İN GAZZE'Yİ BOMBALAYAN UÇAK PİLOTLARINI KONYA'DA EĞİTİYORLAR”
Sözde, sabah akşam İsrail'le kavga ederler ama bugün Gazze'yi bombalayan uçakları kullanan pilotları da devletler olarak anlaşıp Konya ovasında eğitirler. Sizin gördüğünüz o muhafazakar iktidar var ya benim güzel din kardeşlerim, muhafazakar kardeşlerim, hani böyle çok laf ediyorlar ya, o İsrail'e, o Gazze'yi bombalayan uçak pilotlarını Konya'da eğitiyorlar. Mavi Marmara'da 10 vatandaşımız öldürüldüğünde aynı Cumhurbaşkanı çıkıp, ‘Bana mı sordunuz giderken’ dedi, tek kelime edemedi. Bizim büyükelçimizi İsrail alçak koltuğa oturtup basının önünde, ‘Bakın biz bunlardan üstünüz’ diye aşağıladığı gün tek kelime edemediniz. Çünkü sizin çıkarlarınız hem insanın çıkarları üzerindeydi hem Türk milletinin çıkarları üzerindeydi. Bunlar her zaman kendi çıkarlarını en önde tuttular? Dolayısıyla akan kan bugüne kadar hiç durmadı.
“FİLİSTİN'İN BAŞINA GELECEKLERİN BEDELİNİ BİZ ÖDEYECEĞİZ”
Şu anda Türkiye'de şu görüşleri de çok okuyorum ve duyuyorum; ‘Bölgede yaşananlardan bize ne, onlar kendi aralarında bir problem, bizi ilgilendirmez.’ Kusura bakmayın efendim, keşke öyle olsaydı, bu konu tam da bizi ilgilendiriyor. Nasıl ki Suriye paramparça olduğunda bedelini siz ve biz ödüyorsak, nasıl ki Irak bunları yaşadığında bedelini siz ve biz ödüyorsak, bugün Filistin'in başına geleceklerin de bedelini yine siz ve biz ödeyeceğiz. Bakın İsrail, dünyadaki nadir din devletlerinden biridir. İsrail bir din devletidir ve bunun dini buna sadece oradaki toprakları değil bütün Orta Doğu coğrafyasında bir devlet kurmayı emreder ve bu gizlenmiş sümenaltı edilmiş bir plan değildir. Bu, dünyadaki herkesin bildiği bir plandır. Bugün ABD Dışişleri Bakanı İsrail'e gittiği zaman, ‘Ben bir Yahudi olarak buradayım, korkmayın sizi bırakmayacağım’ dedi. Netanyahu, ‘Bütün Orta Doğu'yu değiştirmeye geliyoruz’ dedi. Kusura bakmayın da bu mesele tam olarak bizi ilgilendiriyor. Biz kalkıp da daha önce yazdığım gibi savaş çığırtkanlığı yapmayacağız, ateşe körükle gitmeyeceğiz ama aklı selimi, mantığı, doğruyu her zaman söyleyeceğiz.
“GÜÇSÜZ BİR TÜRKİYE VARSA, BÜTÜN BU BÖLGE İŞGALE AÇIK BİR HALE GELİR”
Türkiye çok geç kalınmış bir dönüşüme acilen girmeli. Orta Doğu kaynıyor, daha da kaynayacak. Bu söylediklerimi yabana atmayın. Bundan 15 sene önce bir Suriyeli’ye, ‘Ülkeniz darmadağın olacak’ deseydiniz sizinle kavga ederdi. Bu ateş topu bütün Orta Doğu'yu saracak. Türkiye güçlenmeli, ekonomisiyle bağımsız bir ülke olabilmeyi başarabilmeli, siyasetiyle bağımsız bir ülke olmayı başarabilmeli, güçlü ve bağımsız bir ordu organize etmeyi başarabilmeli. Bizler kendimizi bu ateşten ancak kendi gücümüzü artırarak koruyabiliriz. Başka yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Kendimizi güçlendirmediğimiz müddetçe bu ateş bütün Orta Doğu'yu saracaktır. Zaten hani o dış güçler dedikleri var ya- aslında işbirlikçileri- o dış güçlerin yıllardan beri Türkiye'nin üzerindeki hesabı bu; bağımlı bir Türkiye, güçsüz bir ordu, güçsüz bir siyaset, kaotik bir ortam. Çünkü güçsüz bir Türkiye varsa, bütün bu bölge işgale açık bir hale gelir.
“SİZCE O UÇAK GEMİSİ O BÖLGEYE GAZZE İÇİN Mİ GİTTİ?”
Biz bu meseleye karışmayalım, tarafsız olalım da ABD niye bu meseleye tarafsız olmuyor? Sizce o uçak gemisi o bölgeye Gazze için mi gitti? Bakın bütün Orta Doğu’yu- Türkiye dahil- hava savunmasını ve hava taarruzunu hesap edin, o uçak gemisi bütün hepsiyle savaşabilecek vaziyette. Bütün Orta Doğu'yu tehdit eden bir uçak gemisi geliyor ve biz oturup izliyoruz, dolayısıyla bir an önce güçlenmemiz gerekiyor.”