Ölüm orucunda olan avukat Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için 17 ilde meslektaşları açıklama yaparak, iki avukatın serbest bırakılmasını istedi. Başkent'teki açıklamada Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, meslektaşlarının yargılama sürecine ilişkin “Tanık dinletme yok, delil toplama yok, teknik delillere ilişkin bilirkişi görüşü almak yok, sanıkların ve müdafilerin son savunmaları yok, iki bin yıllık son söz hakkı yok” diyerek, adil yargılanma talebinde bulundu.

Adil yargılanmadıklarını ve ‘mesleki faaliyetlerinden dolayı’ 159 yıl hapis cezası aldıklarını dile getiren avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal 5 Nisan Avukatlar Günü'nden itibaren ölüm orucuna başladı. Adana, Alanya, Ankara, Antalya, Artvin, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkari, İstanbul, İzmir, Mardin, Mersin, Tunceli, Urfa, Yalova’da avukatlar meslektaşları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için basın açıklaması yaptı ve iki avukatın serbest kalmasını ve 'adil yargılanmasını' istedi.

Ankara Barosu’nda düzenlenen açıklamayı Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan yaptı. Sağkan, meslektaşlarının hukuksuz şekilde tutuklandığını belirterek, “Bu kez yargıya müdahale öyle bir boyuttaydı ki; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıfla tahliye kararı veren heyet Doğal Hakim İlkesi yok edilerek değiştirildi ve ertesi gün yeniden tutuklama kararı çıkarıldı” dedi.

Sağkan, meslektaşlarının avukatlarının toplanmasını istediği delillerin çoğunun toplanmadığının altını çizerek, şunları belirtti:

“Gizli tanıklarının sorgulatılması imkanı tanınmadı, soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin sunulması için süre verilen celseden bir sonraki celse, mahkemece kendi verdiği ara karar da çiğnenerek avukatların soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunmalarına dahi izin verilmedi. Son sözler ve son savunmalar alınmadan meslektaşlarımız, müdafileri ve orada bulunan baro temsilcileri salondan çıkartılarak ‘hüküm’ okundu.”

“Tanık dinletme yok, delil toplama yok, teknik delillere ilişkin bilirkişi görüşü almak yok, sanıkların ve müdafilerin son savunmaları yok, iki bin yıllık son söz hakkı yok. Adil yargılanma ilkesinin yok sayıldığı, savunma hakkının yok sayıldığı böyle bir yönteme yargılama faaliyeti denilemez. Bu süreçte değil adil yargılanma, bir adli yargılama dahi yapılmadı. Yargılanan meslektaşlarımızın da tek talebi bu: Adil Yargılanmak!”