banner16

Öztrak: Kılıçdaroğlu seçimden hemen sonra istifa etseydi değişim olmaz kaos olurdu

“Erdoğan’ın bu ittifakı dağıtabilmek için elinden gelen her şeyi yaptığını görüyorum” 

21 Haziran 2023
Öztrak: Kılıçdaroğlu seçimden hemen sonra istifa etseydi değişim olmaz kaos olurdu

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Söczü TV’de Saygı Öztürk ve Deniz Zeyrek’in sorularını yanıtladı.

CHP Genel Merkezine girişi  esnasında  Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile CHP Sözcüsü Faik Öztrak arasında geçen diyalog gündem olmuştu.

O sözlere açıklık getiren Öztrak, “Bizim girişin zemini mermer, yağmur yağdığı zaman ayakkabılar kayıyor. Dolasıyla misafirimizi uyarmak istedim o da güzel yakaladı. ‘CHP Sözcüsü burada zemin kaygan dikkatli olun diyor’ dedi” ifadesini kullandı.

Asgari ücret rakamı

CHP Sözcüsü Öztrak, 11 bin 402 Türk Lirası olarak açıklanan asgari ücret konusundaki soru üzerine şöyle konuştu:

“Bugün Türkiye’de çalışanların yarısı asgari ücret ve asgari ücret civarı bir ücretle çalışıyor. Asgari ücret hızla ortalama ücret olmaya doğru gidiyor. Eskiden asgari ücret senede bir defa tespit ediliyordu. Ama Türkiye’de enflasyon o kadar yüksek ki, artık 6 ayda bir tespit edilme ihtiyacı doğdu.”

Açıklanan asgari ücretin yılın ilk altı ayında açıklanan enflasyon verilerine göre yaşanan kaybın hesap edilerek tespit edildiğini belirten Öztrak, “İyi güzel de ikinci yarıda ne olacak. Enflasyon artmaya devam edecek. Dolayısıyla işçinin kaybı yüksek enflasyon nedeniyle 6 ay boyunca devam edecek. Asgari ücreti düzeltecekseniz, ilk altı ayda kaydedilen, onun üstüne ikinci altı ayda öngörülen enflasyon, onun da üstüne belli bir refah payı koyarak tespit etmeniz lazımdı. Tahmin edilen enflasyonun üstünde bir enflasyon olursa, onu da gelecek yılın başında telafi ederdiniz. Ama Türkiye’de bu iş böyle olmuyor ve çalışanlar büyük kayba uğruyor.”

Asgari ücretin iki ay içinde açlık sınırının altında kalacağını iddia eden Faik Öztrak, yaklaşık 34 bin lira olan yoksulluk sınırı dikkate alınsa da bir ailede iki kişi çalışması halinde 17 bin lira olması gerektiğini ve bunun bir anda olmasının zorluğunu bildikleri için asgari ücretin en az 15 bin lira olması gerektiğini önerdiklerini hatırlattı.

Öztrak, açıklanan rakamın çalışanların enflasyona ezdirilmesi anlamına geldiğini söyledi.

“Emekliler ve işçiler neden oy vermedi?”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun emeklilere 15 bin lira bayram ikramiyesi ve ücretlilerin gelirlerinin iyileştirilmesi yönündeki vaatlerine rağmen neden bu kesimlerden yeterli oyun alınmadığı yönündeki soru üzerine Öztrak, şunları söyledi:

“Devletin arkasında olduğu bir propaganda gücü ile yarışıyorsunuz. Devletin bütün imkanları kullanıldı, yetmedi; partisiz ve tarafsız olması gereken bakanları siyasetçi yapıldı ve seçime sokuldu. Ayrıca bütçenin tüm imkanları zorlanarak bizim önerilerimiz de, -EYT dahil- bütün imkanları kullandılar. Diğer taraftan demek ki biz de mesajımızı bu kesimlerin tamamına yeterince ulaştıramamışız.”

Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında geçen seçim yarışını ABD’de 2016’da Donald Trump ve Hillary Clinton arasında geçen seçim yarışına benzeten CHP Sözcüsü, Clinton’un daha yüksek bir refah vadetmesine rağmen, Trump’ın yaptığı ‘Clinton seçilirse ikiz kulelere saldırı benzeri yeni saldırılar olabilir’ şeklindeki propaganda sayesinde seçimi Trump’ın kazandığını hatırlattı.

Öztrak, Türkiye’de iktidarın sahte videolar dahil her türlü imkanı kullanarak bu algıyı yaratmayı başardığını söyledi.

Faik Öztrak, “Türk İş Genel Başkanı 11 bin 402 liralık asgari ücrete razı olarak çalışanları enflasyona karşı koruyabilme refleksini göstermemiş oldu” diye konuştu.

IMF ile ILO’dan ortak rapor

Sadece gıda enflasyonu dikkate alınarak üzerine bir miktar refah payı koyulması halinde asgari ücretin 14 bin 46 lira olması gerektiğini ifade eden Öztrak, Türk İş’in daha önce açıkladığı rakamların da 13-14 bin civarında olduğunu kaydetti.

Kapsayıcı büyüme modelinin artık bütün dünyanın üzerinde mutabık olduğu bir model olduğunun altını çizen CHP Sözcüsü Öztrak, bir süre önce Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) bu konuda ortak bir rapor hazırladığını hatırlattı. Öztrak, Millet İttifakı’nın mutabakat metninde de bu konuya özel vurgu yapıldığını belirtti.

“Enflasyon düşünce mi faiz düşecek, yoksa faiz düşünce mi enflasyon düşecek?”

Merkez Bankası’nın yeni yönetiminin faiz artışı beklentileri hakkındaki tahminler konusundaki ‘Nas mı değişti, inanç mı değişti?’ şeklindeki soruya yanıt veren Faik Öztrak, şunları söyledi:

“Kerameti kendinden menkul bir söylemle Erdoğan ‘Faiz sebep enflasyon da sonuçtur’ dedi. Bunu uygulamaya başladı, paramız pul oldu. Bu politika uygulanmaya başlandıktan sonra enflasyon TÜİK’in makyajlı rakamları ile yüzde 70-80’leri gördü. Normalde Türkiye, enflasyon hedeflemesi rejimi ile para politikasını götüren bir ülkeydi. Buradan farklı bir yere geçtik. Serbest kur uygulanmasına rağmen, Merkez Bankası hızlı bir şekilde döviz satmaya başladı. Yetmedi, gitti ‘dost’ ülkelerin merkez bankalarından swap yaptı, oradan gelen paraları da sattı ve seçime geldiğimizde Merkez Bankası’nın döviz kasasında para kalmadı. Hatta 70 milyar dolar da açık verdi. Aslında AK Parti bunu sık sık yapıyor. Bundan önceki 2018 seçimlerinde de Erdoğan, damadı ile birlikte Merkez Bankası’nın arka kapısından, kamu bankaları üzerinden, herhangi bir kurala tabi olmadan 128 milyar doları buharlaştırmıştı. Bu seçimde de 2021’den bu yana buharlaştırılan para yaklaşık 190 milyar dolar. Ne oldu? Kazanın dibini kazımayı bırakın, kazanın dibi delindi. Kazanın dibi delinince, Erdoğan’ın uçakta söylediği gibi finans arayışları başladı.”

“Acı reçete yerel seçimlerden sonra”

Bu aşamada Mehmet Şimşek ve ekibinin finans arayışına başladığını söyleyen Erdoğan’ın ‘ama ben durduğum yerde duruyorum’ şeklindeki sözlerine de değinen Öztrak, “Aslıdan ne dediğinin farkında değil. ‘Düşük faiz-düşük enflasyon’ tamam. Ama enflasyon düşünce mi faiz düşecek, yoksa faiz düşünce mi enflasyon düşecek? Buna cevap vermeleri lazım.

Erdoğan’ın bu anlamda Mehmet Şimşek ve ekibinin uygulayacağı politikayı kabullendiğini ancak önümüzde yerel seçimlerin olduğunu hatırlatan CHP Sözcüsü Öztrak, bu nedenle Mehmet Şimşek’in radikal önlemler almasına çok fazla izin verilmeyeceğini düşündüğünü belirterek, “Benim duyduğuma göre Mehmet Şimşek, seçimlere kadar bizden çok sert bir hareket beklemeyin. Acı reçeteyi seçimden sonra gerçekleştireceğiz’ demiş. Ama Türkiye’nin bu kadar vakti var mı emin değilim” dedi.

2023 için bütçe açığı hedefinin 600 milyar lira olduğunu ancak bu şekilde devam etmesi halinde bu açığın 1.4 trilyon dolar olacağına dikkat çeken Faik Öztrak, 3600 ek gösterge, EYT, emekli ve memur maaşları ile ilgili verilen sözlerin de bütçeye ilave yükler getireceğini söyledi.

“Sadece kadroları değiştirerek güven sağlayamazsınız”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan’ın başarılı olup olmayacakları yönündeki soru üzerine Öztrak, “Mehmet Şimşek geçmişte o görevde bulunmuş ama Tayyip Erdoğan tarafından o görevden uzaklaştırılmış, yetmemiş bir de Halk Bankası’nı dolandırmakla suçlanmış. Şimdi siz Mehmet Şimşek’i geri getiriyorsunuz. Neden? Çünkü uyguladığı politikalar nedeniyle dışarıda belli bir itibarı vardı. O itibarı tamamlamak için bir de ABD’den Merkez Bankası başkanı ithal ediyorsunuz. Hatta o Merkez Bankası başkanını Katar Emiri ve ailesi tarafından önerildiği de söyleniyor. Şimdi tüm bunlara baktığınız zaman sadece kadroları değiştirerek güven sağlayamazsınız. Bugün Türk ekonomisinin en büyük problemi, mevcut hükümete, hatta başındaki kişiye güven olmamasıdır. Çünkü kendisi oyun oynanırken kuralları değiştiren biridir” dedi.

Ekonomi yönetiminin henüz belirlenemediğini ifade eden Faik Öztrak, Merkez Bankası başkan yardımcıları, Para Politikası Kurulu (PPK) üyeleri ile bakan yardımcılarının henüz belli olmadığına dikkat çekerek, “Ortada bir program, acil bir eylem planı var mı? O da yok. Bunların arkasında dimdik duracak siyasi irade var mı? O da yok. İşine geldiği zaman bakan değiştiren kişi hala işin başında. Bu, güven duyulacak bir programın sürekli şekilde uygulanacağına dair nasıl rahat olacaksınız? Bence kafalarındaki şey şu: Faizleri yüzde 25-30 seviyelerine çekecek, kuru serbest bırakacak , belli bir seviyeye geldikten sonra da dövize yüksek faiz verecek. Geçmişte de bunu denediler, ülke daha büyük bir krize girdi. Çünkü bu kadar faizi hiçbir ülke ödeyemez.9 ay boyunca bu strateji ile giderlerse, 9 ay sonra bu maliyetin altında nasıl kalkacaklar, millet neleri yaşayacak, bunları hep beraber göreceğiz” diye konuştu.

“Değişimi, partimizin üyelerine, delegelerine emanet etmiş vaziyetteyiz”

Seçimlerden sonra CHP içinde bir takım rahatsızlıklar olduğu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevi bırakması yönündeki bazı çağrılar yapıldığı hatırlatılarak CHP’deki kongre süreci hakkındaki soruyu yanıtlayan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Biz CHP ve Millet İttifakı olarak bu seçimleri kazanmayı çok istiyorduk. Elimizi vicdanımıza koyup konuşursak, çok da iyi hazırlandık. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin, hiçbir ittifakın ortaya koymadığı politika metinlerini ortaya koyduk. Bu ortaya koymuş olduğumuz metinler gerçekten de belli bir heyecan uyandırdı. Ama sonuçta seçimi kazanamadık. Seçimi kazanamadığımız zaman bu tabii hem bizde, hem de bizi destekleyenlerde de çok ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Ve bu çerçevede de bir yenilenmenin önünü açabilmek için derhal harekete geçtik. Ama bu yenilenmenin kırıp dökmeden olabilmesi için de partimizin kurumsal yapısı içinde belirlenmiş olan bir takım kuralları var. O  kurallar çerçevesinde bu yenilenmenin olması için, Genel Başkanımız önce Merkez Yürütme Kurulu’nu (MYK) değiştirdi, MYK da ilk toplantısında kongre takvimini başlatma kararı aldı. Kongreler takvimi ile birlikte üyelerimiz, mahalle, ilçe ve il delegelerini seçecek, onlar da kurultay delegesini seçecek.  Bu süreç artık işliyor ve 25 Ekim’de kongreler takvimini tamamlayacağız. Ondan sonra parti meclisimiz kurultay tarihine karar verecek. Yapacağımız kurultayla da bu süreci taçlandıracağız. Değişimi, partimizin üyelerine, delegelerine emanet etmiş vaziyetteyiz” şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay sürecinin mümkün olduğu en hızlı şekilde işletilmesi yönünde bir talebi olduğunu kaydeden Öztrak, il ve ilçe kongrelerindeki itiraz süreleri sona erdikten sonra süreci nasıl daha kısaltabileceklerini söyledi. Öztrak, bu süreç bittikten en az bir ay sonra da kurultay tarihinin belirleneceğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu kongrede aday olacak mı?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yeniden aday olup olmayacağı yönündeki soruya da yanıt veren Öztrak, “Buna bizim delegelerimiz karar verecek. O zamana kadar neler olacak, kimler aday çıkacak… Kongreler sona erdiğinde bütün bunları hep beraber göreceğiz” dedi.

Yerel seçimlere bir genel başkan değişikliği ile gidilmesi yönündeki tartışmalar hakkındaki soru üzerine Faik Öztrak, şöyle konuştu:

“Buna delegelerimiz karar verecektir. Ana benim tercihim, mahalli idareler seçimine partinin kırılmadan, dökülmeden girmesidir.”

Değişim bekleyen seçmenlerin, bu değişim olmaması halinde yerel seçimlerde sandığa gitmemek gibi bir eğilim içine girme riski olup olmadığı sorulan Öztrak, “Değişimin sadece kadroların değişmesi olarak algılanmaması gerekiyor. Partinin karar alma süreçlerinde tüzüğün değiştirilmesi suretiyle yapılacak olan değişiklikten söz etmek gerekir. Yine partinin uzunca bir süredir içinde geçmekte olduğu bir değişim süreci zaten var. Parti bir yandan sol söylemine sahip çıkarken, diğer yandan toplumun her kesiminden oy alabilecek noktaya gelmek için uzunca bir zamandır genel başkanımızın önderliğinde uğraşıyor bir noktaya gelebilmek için. Kongreler takvimi tamamlanana kadar, bu değişimin nasıl bir değişim olabileceğinin tartışılması lazım. Kurumsal değişimin, örgütlerdeki değişimin ve yenileşmenin, diğer kadrolarda nasıl bir değişiklik olması gerekiyor, bunların da tartışılması lazım. Ve sonuçta, rekabetçi bir ortamda belirlenecek olan delegelerin en iyi kararı vereceklerine de güvenmek lazım” şeklinde konuştu.

“Kavga zarar verir, tartışma güçlendirir”

Erdoğan’ın seçim gecesi yerel seçim kampanyasını başlattığı bir ortamda parti içi tartışmaların yaşanması ve Millet İttifakı ortaklarının yerel seçimlerde kendi adaylarını çıkarmaları gibi durumların yerel seçimlerde bir seçim yenilgisi riski yaratıp yaratmayacağı şeklindeki soruya yanıt veren Faik Öztrak, “Kavga zarar verir. Bunda hiç tereddüt yok. Ama tartışma ve istişare demokrasinin gereğidir, hiçbir zarar vermez, aksine güçlendirir. İkisinin beraber götürülmesi lazım” dedi.

“Karşımızdakiler olayın farkında, seçim bitmedi devam ediyor” diyen Faik Öztrak, muhalefetin de bunun farkında olarak süreci o sorumluluk içinde götürmesi gerektiğini söyledi.

CHP ve Millet İttifakı olarak daha önce yapılan hataların tekrar edilmeden, Kılıçdaroğlu’nun ifade ettiği gibi gerekirse altılı değil, onaltılı masa şeklinde devam edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Erdoğan’ın bu ittifakı dağıtabilmek için elinden gelen her şeyi yaptığını görüyorum”

İttifakların CHP’ye zarar verdiği şeklindeki değerlendirmelere katılmadığını belirten CHP Sözcüsü, “Bu ülkede demokrasiyi gerçekten isteyen partilerin bir araya gelecek ittifak oluşturmaları ve bunun için mücadele etmesinden neden zarar görsün bu kesim?” diye konuştu.

Kurulan ittifakın CHP’yi büyütmediği ve Meclis’e CHP listelerinden giren ittifak milletvekillerinin Meclis Başkanlığı seçimlerinde CHP adayına oy vermemelerinin hatırlatılması üzerine Öztrak şunları söyledi:

“’Oy vermediler’ ifadesi doğru değil. Zaten öyle anlaşılmıştı. Bir ve ikinci turlara kendi adaylarını çıkartarak girdiler, üçüncü turda da kendi adaylarını çektiler ve bizim adayımız 160 oy aldı. Yani en son turda oy verdiler. Tabii bu eleştiriye açık bir şey ama ben bu demokrasi ittifakının bu ülke için çok değerli olduğuna inanıyorum. Şu anda Tayyip Erdoğan’ın bu ittifakı dağıtabilmek için, bizim partimizin içinde bir kavga başlatabilmek ve bir kavgalı ev görüntüsü verdirebilmek için elinden gelen her şeyi yaptığını görüyorum. Ne cüretle ben anlamıyorum ama her gün partimizin içişleri hakkında konuşuyorlar. Biz yenilenme sürecini başlattık. Onlar istedikleri kadar konuşsunlar. İspanya’da olduğu gibi mahalli idareler seçimlerinde karşı tarafı çok büyük bir hezimete uğratırsak, bu ülkenin, güven vermeyen bu hükümetin elinde ödeyeceği bedelin azalmasına neden olur.”

İstanbul için ‘B Planı’ var mı?

Ekrem İmamoğlu hakkındaki adaylık tartışmaları ve hakkındaki siyaset yasağını da içeren davalar nedeniyle CHP’nin bir planı olup olmadığı sorulan parti sözcüsü Öztrak, “ Hatırlayın, ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ demişti Cumhur İttifakı’nın başı. Dolayısıyla, İstanbul’u almak son derece önemlidir. İstanbul’u Meclis çoğunluğuyla da alabilmek için de ne yapılması gerekiyorsa yapmak lazımdır. Adaydan başlayarak, propaganda sürecinde toplumun kılcal damarlarına inmeye kadar her türlü tedbirin alınması ve propaganda araçlarının kullanılması lazım. Bir de bütün belediye başkanlarımızın da eserlerini halka tanıtma konusunda çok ciddi bir çaba göstermeleri de gerekiyor. Benim gördüğüm zafiyetlerden biri bu. Bizim belediye başkanlarımız çok şey yapıyor. Karşı tarafın ‘bunlar kazanırsa elektrik sayaçlarının teröristler tarafından okunacağına dair yalanlara rağmen bu seçimi aldılar. Pandemi sürecinde milletin yanında olan devletin kesimi bizim belediyelerimizdi. Yoksullukla mücadelede bizim belediyelerimiz çok büyük adımlar attılar, başarı gösterdiler. Yetmez. Aynı zamanda alt yapıda da bütün engellemelere rağmen belediyelerimiz önemli yatırımlar yapıyor. Benim belediyemin kredi derecesi Hazine’nin üstünde. Dışardan krediyi buluyor ama Saray’dan imza çıkmıyor. Bütün engellemelere rağmen bizim belediyelerimiz çok iyi çalıştı ve bunu seçmenlerine en iyi şekilde anlatmak için her gün seçmenlerinin arasında olacak.”

Öztrak, “’Ekrem Bey liderlik meselelerini bıraksın seçimi kazanmaya baksın’ mı diyorsunuz şeklindeki soruya, “Benim kimseye ayar vermek gibi bir şeyim yok ama şu anda bütün belediye başkanlarımızın eserlerini tanıtmak için ve önümüzdeki döneme hazırlanmak için, halkın içinde olmaları gerekiyor” diye yanıt verdi.

“Değişim olmaz, kaos olurdu”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimden hemen sonra istif etmesinin değişimin önünü açmaya değil kaosa neden olacağını ifade eden Faik Öztrak, “Bu bir süreçtir. Nereye kadar gideceğini ve nasıl olacağını da partimizin delegeleri karar verecektir” dedi.

Yerel seçim ittifakları

İYİ Parti’nin 2024’te İstanbul’da seçime kendi adayları ile gireceği yönündeki iddialar hatırlatılarak, “Bu durumda İYİ Parti adayınız destekler misiniz?’ sorusu üzerine Öztrak şunları söyledi:

“Bu seçimin yaklaşması ile ittifakların yeniden canlanması halinde konuşulacak olan hususlardır. Şimdiden bir şey demek mümkün değil. Sonuç olarak ittifak kendi adaylarını destekledi. CHP de İYİ Parti’yi destekledi, İYİ Parti de CHP’yi destekledi. Daha önceki seçimde de Balıkesir’de CHP, İYİ Parti’nin adayını destekledi. Dolayısıyla bunlar ilk defa olacak şeyler değil. Daha önce de oldu, bundan sonra da Millet İttifakı’nın nihai hedefi olan, güçlendirilmiş parlamenter sistemine geçerek; ülkedeki demokrasi tesisinin önünü açacak biçimde en güçlü sonucu alabilecek şekilde kullanılmalıdır”

Abdüllatif Şener’e fıkralı yanıt

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Abdüllatif Şener’in seçimde Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini açıklaması ve sonrasında ‘kafa bulmak için söyledim’ açıklaması üzerine, daha önce de aynı konuda anlattığı fıkrayı tekrarlayarak yanıt verdi.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner50