banner16

Suna Kan son yolculuğuna uğurlandı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün yaşamını yitiren Devlet Sanatçısı Suna Kan’ın bugün Ankara Kocatepe Cami’ndeki cenaze törenine katıldı. 

12 Haziran 2023
Suna Kan son yolculuğuna uğurlandı

Devlet Sanatçısı keman virtüözü Suna Kan (87) dün yaşamını yitirdi. Kan için bugün Ankara Kocatepe Camii’nde cenaze töreni düzenlendi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kan’ın cenaze törenine katıldı, yakınlarına baş sağlığı diledi. Suna Kan için Kocatepe Cami'nde cenaze namazı kılındı.

Suna Kan Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

 SUNA KAN İÇİN CSO'NUN TARİHİ BİNASINDA TÖREN DÜZENLENDİ

Yaşamını yitiren dünyaca ünlü keman virtüözü Suna Kan için, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) Ankara’daki tarihi binasında tören düzenlendi.

Devlet Sanatçısı Suna Kan, dün 87 yaşında yaşamını yitirdi. Suna Kan için bugün CSO’nun Ankara’daki tarihi binasında tören düzenlendi. Törende CSO, Norveçli bestekar Edvard Grieg’in “Ase’nin Ölümü-Peer Gynt Suite” isimli parçasını çaldı. Ardından orkestra ve törene katılanlar, Suna Kan için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Törende, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Metin Munzur, keman sanatçısı Prof. Dr. Cihat Aşkın, Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Rengim Gökmen ve İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker birer konuşma yaptı.

BELVİRANLI: CUMHURİYET’İMİZİN HARİKA ÇOCUĞU SUNA KAN, SANAT EVRENİMİZİN EN PARLAK YILDIZLARINDAN BİRİ OLARAK BİRÇOK GENCİMİZİN YOLUNU AYIDNLATMAYA DEVAM EDECEK

Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, şunları söyledi:

“Dünya üzerinde pek az ülke vardır ki bünyesinde dahi bilim adamları, kahraman askerler ve harika sanatçılar çıkar. Ülkemiz, bunların hepsini öz benliğinde büyütüp, yetiştirip insanlığa armağan etmiş velut ve mümtaz toprakların üzerinde yükselir. Bu parlak yıldızlardan, genç Cumhuriyet’imizin ‘Harika Çocuğu’ Suna Kan, saygın sanat yaşamına sığdırdığı sayısız başarılarıyla sanat evrenimizin en parlak yıldızların biri olarak müziğe gönül vermiş birçok gencimizin yolunu aydınlatmaya devam edecek. Yine ülkemizin övünç kaynağı Türk Beşleri’mizin bestelerinin bazılarının ilk, bazılarının ise en başarılı icracısı olarak benzersiz yerini hep koruyacak. Bizlere Suna Kan’ı bahşeden kendisinin benzersiz dehası, rakipsiz azmi ve zevki selimine ilaveten ailesinden tevarüs edindiği yetenek ve çalışkanlığı yanında devletimizin onu keşfetmekteki mahareti ve dirayeti de mutlaka olmuştur. Ülkemizde yeni neşvünema bulduğu sanılan bir sahada gösterilen bu denli parlak başarılar, bu sanatçıları öncüler arasına yükseltmiş, asırlarca unutulmayacak maharet ve mevkilere taşımıştır.”

MUNZUR: SUNA KAN, ADINA DÜZENLENEN KEMAN YARIŞMASIYLA DAİMA YAŞAYACAKTIR

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Metin Munzur ise şöyle konuştu:

“1948’de isme özel olarak çıkarılan İdil Biret ve Suna Kan’ın yurt dışında eğitim almalarına ilişkin ‘Harika Çocuk’ yasasıyla yurt dışında öğrenim görmesi için devlet bursu alma imkanı doğmuş oldu. Paris’teki eğitimine başlayarak burayı birincilikle bitiren Suna Kan, eğitimini tamamladıktan sonra birçok yarışmada ödül almış ve 1957 yılında ülkesine dönerek Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası solist sanatçılığı görevine atanmıştır. Uzun yıllar uluslararası birçok konser ve resitalde ülkemizi en üst düzeyde temsil etmiş olan Suna Kan, Ankara Oda Orkestrası’nın kuruluşunda yer almış ve bu orkestra eşliğinde solist olarak sadece yurt dışında 100’ün zerinde konser vermiştir. Son olarak geçtiğimiz ekim ayında Ankara Devlet Konservatuarları Derneği’nin, adına ikincisini düzenlediği Uluslararası Suna Kan Keman Yaraşması’nda, Ankara Devlet Konservatuarı’nda bizleri onurlandıran ve bizlerle birlikte olan Suna Kan, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘harika çocuğu’ olarak daima bizlerle olacak ve adına ithaf edilen keman yarışmasıyla diama yaşayacaktır. Bu tarihi salonda defalarca konser vermiş olan Suna Kan’ı bugün burada sonsuzluğa uğurlarken Ankara Devlet Konservatuarı olarak, ailesine ve tüm sevenlerine en derin taziyelerimizi iletiyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetişmekte ve gelecekte yetişecek olan genç keman sanatçılarına daima örnek olup ışık tutacağı inancıyla en derin saygılarımı sunuyorum.”

AŞKIN: SUNA KAN, KÜLTÜREL KİMLİĞİN ULUSLARARASI TEMSİLCİLERİNDEN BİRİ OLARAK BAYRAĞIMIZI GURURLAR DALGALANDIRDI

Keman sanatçısı Prof. Dr. Cihat Aşkın’ın da şunları söyledi:

“Bugün, ülkemizin kültür ve sanat alanında yetiştirmiş olduğu en kıymetli şahsiyetlerden birini ebediyete uğurluyoruz. Suna Kan, kuşkusuz genç Cumhuriyet’in en önemli kültür temsilcilerinden biriydi. Onun kültür ve sanat alanında uluslararası temsil kabileyi sayesinde Türk bayrağı dünyanın birçok ülkesinde gururla dalgalanmıştır. Genç Cumhuriyet, Suna Kan ve İdil Biret adına özel kanun çıkartarak onları uluslararası seviyede yetiştirirken aynı zamanda kendi imajını da en üst seviyede temsil etmekteydi. Kültür ve sanat, bir ülkenin en önemli kimlik göstergesidir. Ülkeler, 21’inci yüzyılda dünyada sahip oldukları kültürel kimlikleriyle hüküm sürmektedirler. Değerli sanatçımız, büyüğümüz Suna Kan, bu kimliğin uluslararası temsilcilerinden biri olarak bayrağımızı gururlar dalgalandırdı ve Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılına girdiğimiz bu zamanlarda bayrağı bizlere teslim etti. Onun sanatı ve mütevazı kişiliği, nesiller boyu genç sanatçılara, sanatseverlere, kültür insanlarına ve ülkemizin gençliğine örnek teşkil etmiştir. Suna Kan, bu anlamda hepimizin ustasıdır. Sanatçı olmak, sadece sahnelerde sanatı icra etmek dışında, ülkenin kültür insanlarıyla, bestecileriyle ve sanatçılarıyla duyguları ve eserleri paylaşmak demektir, bu paylaşımları halka aktarmak demektir. Suna Kan, hayatı boyunca Anadolu’yu gezerek müzik sanatını topluma yayabilmiş bir kahramanımızdır. Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında bizlere düşen görev, ülkemizin kültürel kimliklerini teker teker ortaya çıkartarak onları dünyada temsil etmekten başka, kültür varlıklarımızı muhafaza etmektir. Suna Kan ve daha önce ebediyete irtihal etmiş bulunan tüm sanatçılarımız, bu kültürel mirasın en önemli parçalarıdır. Onların varlıkları ve bıraktıkları daha sonraki nesiller için birer kültürel mirastan başka, ders niteliğinde ele alınması gereken büyük rehberliklerdir.”

GÖKMEN: SUNA KAN İSMİ, ULUSLARARASI BİR SANATÇI İSMİ OLMANIN ÇOK ÖTESİNDE BİR ANLAM İFADE EDİYOR

Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Rengim Gökmen, şöyle konuştu:

“Suna Kan ismi, bizler için bir keman sanatçısı, bir keman virtüözü, uluslararası bir sanatçı ismi olmanın çok ötesinde bir anlam ifade ediyor. 1924 yılında Ankara’da Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Musiki Muallim Mektebi’nin kuruluşu, daha sonra 1936 yılında Ankara Devlet Konservatuarı kurulduğu zaman genç Cumhuriyet’in hedefi, ‘bizde de zaman zaman temsiller verilsin, konserler yapılsın, halkımız arada bir de klasik batı müziği ya da çağdaş müziğin en ileri tekniklerini bestelerde görebilsinler’ diye kurulmamıştı. Özellikle Ankara Devlet Konservatuarı’nın kuruluş hedefi, daha sonra yaygınlaşan bütün konservatuvarlarımızın ana hedefi olmuştur; Türk gençlerinin yeteneklerini geliştirebilecekleri, becerilerini sergileyebilecekleri, uluslararası alanda, arenada kendilerini deneyebilecekleri eğitim ortamını yaratabilmektir. Türk gençleri de bu mesleği gerçekleştirebilsinler, bu mesleklerde var olabilsinler diye oluşturulmuştu. Suna Kan ismi, işte bu ana hedefin vücut bulmuş, simge olmuş ismidir. Suna Kan, bu hedefin ismidir.”

TOKER: SUNA KAN, HARİKA ÇOCUKLARDAN BİR TANESİ DEĞİL. O, BU KANUNUN ÇIKMASINA VESİLE OLAN ÇOCUĞUN KENDİSİ

İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker’in konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:

“Suna Kan ile bu sahnede, bu salonda yüzlerce, binlerce defa beraber olmuştuk. Bu belki son buluşmamız. O şimdi benim karşımda, onu canlı haliyle görüyorum ve ikimizin de size ilave etmek istediği bir eksik var. Özgeçmişi anılırken, onun için çok güzel şeyler söylenirken bunlara ikimiz de minnettarız ama küçük bir nokta eksik. Suna Kan, bu bahsedilen harika çocuklardan bir tanesi değil. Suna Kan, harika çocuk olarak bu kanunun çıkmasına vesile olan çocuğun kendisi. Ve o kanunun çıkaran da o zaman cumhurbaşkanı olan babam İsmet İnönü. Suna Kan’ı, biraz evvel bahsedildiği gibi yetenekli bir ailenin yetenekli bir çocuğu olarak ilk defa babam onu dinlediği zaman, onun gibi yetenekli çocuklara sahip çıkılmasına, onların ileride bir yıldız gibi parlamasına vesile olan Harika Çocuk Yasası’nı çıkaran insan. Ve Suna Kan’ı çok takdir ettiği, çok sevdiği için ve Suna Kan’a inandığı için bu kanun onun ve İdil Biret için özel olarak çıktı. Gördüğümüz buradaki Suna’cığım, o harika çocukların kendisi, yıldızı. O harika bir çocuktu ve onun gibi olan İdil Biret için o dönemin cumhurbaşkanı babam, bir kanun çıkardı: ‘Harika Çocuk Yasası’. Ve o kanundan yararlanarak bu iki çocuk; Suna Kan ve İdil Biret, aileleriyle beraber yurt dışına çıkıp orada eğitim gördüler. Ve her zaman, ömür boyu sanatlarında, sanat aşkıyla beraber her zaman özel olarak bütün dünyada parıldadılar ve her zaman anıldılar.”

Tören, sevenlerinin Kan’ın tabutunun üzerine karanfil bırakması ve oğlu Ömer Üstel’e başsağlığı dilemesiyle son buldu.

 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.