Gazeteci Can Ataklı, Tele 1 televizyonunda sabah programında ismini hatırlayamadığı Lockheed rüşvet skandalı aktörünü Haluk Dural olarak ilan etti. Halbuki, Haluk Dural Milli Merkez Genel Skreteri idi ve anılan konuyla uzaktan yakından ilişkisi yoktu.

Yanlış anlamaları önlemek için Milli Merkez Genel Sekreteri Haluk Dural konuyla ilgili bir açıklama yayınlayarak, anılan rüşvet olayı ile ilişkisini reddetti. Dural'ın açıklaması şöyle:

"Değerli Dostlarımız,

Bugün, 9 Temmuz Perşembe sabahı TELE-1 TV’deki sabah programında, Milli Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz değerli gazeteci-yazar Can Ataklı, 70’li yıllarda yaşanan Lockheed Rüşvet olayını hatırlatırken, “Amerikalı Lockheed uçak şirketinin kamu görevlilerine rüşvet dağıttığı, bütün ülkelerde sorumluların yargılandığını, bir tek Türkiye’de sorumluların bulunmadığını, o zamanlarda (programın 1 saat 1. dakikasında) Haluk Dural mı neydi, yok değil ne Dural’dı, neyse onun adı ortaya çıktı ama hiçbir şey yapılmadı” şeklinde bir açıklamada bulunarak, yanlışlıkla benim adımı telaffuz etmiştir.

Değerli Can Ataklı’nın hatırlayamadığı isim Nezih Dural’dır. Anılan şahıs, Lockheed firmasının Türkiye temsilcisi olup, rüşvet dağıtımın ortasındaki kişidir. Şahsımla soyadı benzerliği dışında yakın veya uzak hiçbir akrabalık ilişkisi yoktur.

Ancak Haluk Dural olarak şahsımın “uzman” sıfatıyla Lockheed rüşvet olayı ile ilgisi vardır.

Lockheed rüşvet olayı neydi?

Türkiye’nin de içinde bulunduğu bütün NATO ülkelerinin Amerikan uçak şirketi Lockheed’den aldığı F-104 savaş uçaklarının satın alınmasında şirketin bütün ülkelerde kamu görevlilerine rüşvet dağıttığı ABD’de yapılan soruşturmalar sonucunda ortaya çıkmış, şirketin Türkiye’de yaklaşık 780 bin dolar rüşvet dağıttığı raporlara yansımıştır. 

Bunun üzerine TBMM 74. Bileşiminde 10 Mart 1976 tarihinde 10/72, 79 sayı ile “Amerikan Lockheed Aircaft Şirketinin Türkiye'de Bazı Kişilere Rüşvet Dağıttığı İddiaları Hakkında Meclis Araştırması Komisyonu” kurulmuştur.

Onbeş kişilik Komisyonda 7 CHP, 7 Adalet Parti ve 1 Demokratik Parti (Hasan Korkmazcan) milletvekili yeralmıştır. Komisyon başkanlığına CHP Tekirdağ milletvekili merhum Yılmaz Alparslan seçilmiştir.

Komisyon sadece Lockheed F-104 savaş uçaklarının alımını değil, kamu kurumlarının son on yılda yaptığı ithalatları da araştırmıştır. Bu amaçla Komisyon çok sayıda Hazine müfettişi, Sayıştay müfettişi ve TMMOB’inden mühendis uzmanlar araştırmalar için görevlendirmiştir.

Bendeniz (Haluk Dural) Ankara Belediyesi Maltepe Havagazı Fabrika Müdürü olarak çalışmaktayken, haftanın belirli günlerinde de TBMM Araştırma Komisyonu nezdinde uzman olarak görev yaptım. 

Komisyon 524 sayı ile raporunu tamamlamış ve rapor 14.04.1977 tarihinde milletvekillerine dağıtılarak, TBMM’nin 15.04.1977 tarihli 84. Bileşimde görüşülmüştür. Ancak 5.04.1977 tarihinde Mecliste erken seçim kararı alındığından, Komisyon kadük olmuş, rapor bir daha görüşülememiştir.

5 Ocak 1978’de Ecevit başkanlığında kurulan koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcısı olan Demokratik Parti Konya milletvekili, eski İçişleri Bakanı Dr. Faruk Sükan, hükümet programı uyarınca “yolsuzluklarla mücadele” ile görevlendirildi. Başbakan Ecevit, TBMM Araştırma komisyonunda görev yapan bendeniz (o sırada DPT’de uzman olarak göreve başlamıştım) ve diğer dört uzmanı Başbakan Yardımcılığına bağlı olarak görevlendirdi.

Bu görev sırasında ABD-Türkiye arasındaki Adli Yardımlaşma Anlaşması, mektup teatisi ile Lockheed rüşvet belgelerinin Türkiye’ye yollanması için genişletildi.

Dr. Faruk Sükan ABD’ye yaptığı seyahatte ABD Kongre Soruşturma Komisyon Başkanı Robert Kennedy ve diğer yetkililerle görüşerek, anlaşmanın yürürlüğe sokulmasını sağladı. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü ABD’ye yollanarak, rüşvete bulaşan ABD’li sorumluların istinabe ile ifadelerini aldı. Böylece rüşvet belgeleri Türkiye’ye, sadece adli mercilerce incelenmek üzere gönderilmeye başlandı.

Ecevit Hükümeti 12 Kasım 1979’da görevden ayrılıp, Demirel başkanlığında 43. Hükümet kurulunca araştırmalar bitti, bendeniz Devlet Planlama Teşkilatı’ndaki asli görevime döndüm. 

Belgelerin adliye dışında idari mercilere verildiği gerekçesi ile ABD’den belge akışı kesildi ve Lockheed rüşvet olayı aydınlatılamadan bir daha açılmamak üzere kapatıldı.

Bilgilerinize sunarım. 

Saygılarımla, 

Haluk Dural
Milli Merkez Genel Sekreteri"