Bir zamanlar seyyar satıcılar vapurlara yolcu gibi binerler, vapurlar hareket eder etmez de, ceplerinden kalem, tırnak makası, tarak , çakmak, limon sıkacağı, sebze soyacağı, fener gibi bir sürü eşyayı çıkarıp, herkesin meraklı bakışları altında, değme reklam şirketlerine ve pazarlama uzmanlarına taş çıkaracak şekilde, tanıtır ve epey de alıcı bulurlardı!
Hatta bazı uyanık ya da pimpirikli yolcular ilk alanlar acaba satıcının adamları mı diye, izlerdi?
Bir tezgah varsa o satıcıdan bir daha kimse alışveriş yapmazdı!
O zamanlar beylik bir terane vardı?
Çin işi, Japon işi diye başlardı...
30 ya da 40 yıl desek en eski seksenli yıllara dayanır biz en iyisi 50 ila 60 sene önce dersek çok daha doğru olacak!
Şimdi nerden geldi aklımıza bu terane diye merak ediyorsanız?
Çin'den ithal edilecek Covid-19 aşısı gündeme düşünce
Tüm ekranlarda Çin ve aşısından başka bir şey duymaz olduk ondan elbette!
Aşı dediğinizin zaman ilk akla gelen 2011 yıllarına kadar, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü idi ama Covid-19 salgını olunca, bu kurumun da bir çok milli varlıklar gibi kapatıldığını sağır sultan bile duyup öğrenmiş oldu...
Çin eski usulle aşı üretiyor
Buna ölü virüslü aşı deniyor
Almanya'daki üretilen aşı ise virüsün genetiği aşıya programlanıyor
Her iki aşının amacı da aynı
Aşılanan bedende, bu virüsle savaşacak antikorları üretilmesine neden olmak
İşte bunun içinde aşı olacak kişilerin önceden Antikor ya da PCR denen testten geçirilmesi gerekiyor ki eğer pozitif ise aşı yapılmasın zira virüs bulaştıktan sonra aşılamanın bir anlamı kalmıyor!
Bir aşının yapılabilmesi içinde aşıların bir seri faz deneme aşamasından geçmesi gerekiyor ki bunu da, Dünya Sağlık Örgütü denetliyor. Özellikle de üçüncü faz sonuçları açıklandıktan sonra en erken kullanılabiliniyor.
Çin aşısı bu üçüncü fazı da geçmiş ama söylenenlere göre sonuçları açıklanmadı ve bu bekleniyor!
Şimdi iki önemli aşamadan geçeceğiz
Önce Antikor ya da PCR testi
Negatif sonuca göre önerilen sıraya göre aşılanacağız
Pozitif ve şikayetimizde yoksa?
Muhtemel belirli süre denetimli, evde soyutlanmış bir yaşam süreceğiz
Eğer ki arzu etmeyiz, kötü bir gelişme olursa da, hastane tedavi sürecine başlayacağız
Buraya kadar bizim için olacaklar
Ya bundan önce?
Aşı ithal edilecek
Test kiti ithal edilmiş, Çin kitlerinde sorun yaşanmıştı(!)muhtemel gene ithal edilecek
Şırıngayı yerli üretim karşılayamazsa?
O da ithal edilecek...
İşte bundan sonrası bilinmiyor;
Kim ya da kimler?
Devlet mi?
Özel şirket ya da şirketler mi?
Maliyetini kim üstlenecek?
Devlet mi?
Vatandaş mı?
Fiyat tespitinde kar marjı konacak mı, yoksa maliyeti mi esas alınacak?
Ayrıca bu testi ve aşıyı kim yapacak?
Devlet ve yeni şehir hastaneleri mi?
Özel hastaneler mi?
USHAŞ ya da TİTCK gibi şirket ve kuruluşlar mı?
Şu anda bir test için özel hastaneler 250 TL den daha fazla ücret talep edemez dense de, acaba uygulamada geçerli oluyor mu o da ayrı bir soru işareti?
Ayrıca bir sürü yerli aşı çalışması yapan sağlık birimleride var ama onlar ne zaman uygulanacak duruma gelecek, daha çok konuşulacak gibi!
Çin işi, Japon işi anladık ama bunu ithal eden ve aşıyı yapacak kaç kişi, hangi şirket ya da şirketler bir de onu öğrenebilsek?
Sözün özü;
Aşıyı ol, maliyetini sorma ...