Galatasaray’da yine seçim telaşı var. 8 ayda başkan harcadı genel kurul üyeleri. Yeni çıkan spor yasası da feci. En tepede o gün kim varsa, kafası bozulursa vay spor kulübü yöneticilerinin hâline!
Bu havada aday olmaya cesaret eden Sayın Eşref Hamamcıoğlu, Sayın Metin Öztürk ve ekiplerini tebrik ederek kafamdakileri aktarmaya çalışayım.
Hayatta hiç kıvırtmadım, “Gazeteciyim, taraf olamam” da demedim. Gazeteci taraf olmalı, doğru düşündüğünün tarafı olmalı. Bir önceki seçimde Burak Elmas’ın kazanmasını istemiştim. Sebep çok basitti benim için. Galatasaray Lisesi’nde tam 6 sene Remzi Sanver’le aynı sırayı paylaştık. İlk gençliğimin neredeyse her anı hem Mektep’te hem de mahallede Burçak Zorlu ile geçti. Onların bulunduğu listenin dışına çıkabilmem mümkün değildi. Hani derler ya “İstesin bir böbreğimi düşünmeden veririm” diye; Remzi ve Burçak benim için öyleler. Hayat şartları bizi sık sık bir araya getirmediyse de ikisi benim bulunması çok zor olan 40 yıllık dostlarım. Bir oyumu onlar için kullandım.
MANTIKLI OLAN HAMAMCIOĞLU’NUN PROJESİ
Herkesin olduğu gibi Galatasaray’ın kurtuluşu için benim de bir reçetem var. Yıllar önce Sayın Adnan Polat’a söylediğimde, “O senin dediğinle onuncu olamayız, topa tutarlar beni” cevabını vermişti. 3 yıllık döneminde Karl Heinz Feldkamp, Cevat Güler, Michael Skibbe, Bülent Korkmaz, Frank Rijkaard, Gheorghe Hagi ve Bülent Ünder'le hoca arayışını sonuçlandıramayan Polat tam 31 de futbolcu transfer ederek Galatasaray’ın yaklaşık 180 milyon dolar harcamasına sebep oldu. Karşılığında 5, 3 ve 8’incilikle yetinmek zorunda kaldı. Halefi olan başkanlar da farklı bir tavır sergilemediler. Yüzlerce oyuncu büyük paralarla geldi, çok azı ederine satılabilirken çoğunluğu borç kamburuna eklendiler. Başta Falcao olmak üzere Galatasaray’ın hâlâ birçok oyuncuya milyon dolarlar ödediğini biliyor olduğunuzu tahmin ediyorum.
Bu duruma artık bir son verilmeli. Söylemleriyle Eşref Hamamcıoğlu benim reçeteme Metin Öztürk’ten daha yakın. Hamamcıoğlu kurtuluşun altyapıda olduğunu ve stratejisini buna göre belirleyeceğini anlatıyor sıklıkla. Tribünleri heyecanlandırmaz ama ayakları yere basan bir düşünce. Borçlarından kurtulabilmesi için bir de bu yolu denemeli Galatasaray.
Daha önce defalarca yazdım, tekrarlamakta fayda görüyorum. Yabancı transferini de ekvatora paralel, Hollanda’dan geçen bir çizginin üzerindeki ülkelerden yapmayı uygun buluyorum. Özellikle Norveç, İsveç, Finlandiya ve Danimarka’dan alınacak birkaç yüzbin euroluk futbolcularla maliyet düşecek, disiplin ve işine saygı üst seviyeye çıkacaktır.
Her iki başkan adayına cumartesi günkü seçimde başarılar, kazanana da kolaylıklar diliyorum.