“Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiği günlerde Türkiye’de zeytin ağacı kesmek serbest bırakıldı!”
Tarih bu kararı savaş kadar acı diye anacak!
Elektrik üreten termik santrallere eğer yakınlarında kömür varsa o arazide zeytin de dahil olmak üzere tüm ağaçları keserek maden işletme izni verildi.
Ülkemizde 200 milyona yakın zeytin ağacı var. 150 milyonu şu anda korkudan tir tir titriyor.
İnternette “Zeytin ile ilgili sözler arattım. Merak ederseniz okuyun, yazının sonuna ekledim. Şairinden devlet adamına, yazarından filozofuna zeytini sevmişler, ağacını sevmişler, gölgesini sevmişler, yağını sevmişler. İnsanlık tarihini zeytinle beraber yazmışız. Gelin bu işten geri dönelim. İhanet etmeyelim yârenimize.
1939’da yürürlüğe giren “Zeytin Yasasını” yani zeytin ağacı kesme yasağını 2022 yılında kaldırdık. Yasa 8 kere gelmiş TBMM’ye. 8’inde de reddedilmiş. TBMM tek adamlı sistemle devre dışı bırakılınca AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan basıvermiş imzayı.
Sayın Cumhurbaşkanı, bugüne kadar ne sizden ne partidaşlarınızdan ne sempatizanlarınızdan; sizinle ilişkilendirilebilecek kimseden bir şey istemedim. Tek seferliğine istirham ediyorum; şu yasayı iptal ediniz.
Kesilecek ağaçların içinde Alparslan, Malazgirt zaferini yaşamadan önce doğmuş ulu zeytin ağaçları var.
Kesilecek ağaçların içinde Bilge Kaan ve Kül Tigin bugünkü Moğolistan topraklarında bulunan Orhun Yazıtlarını taşa kazımadan önce doğmuş ulu zeytin ağaçları var.
Kesilecek ağaçların içinde Teoman Han henüz Hun İmparatorluğunu kurmadan önce meyve veren ulu zeytin ağaçları var.
ZEYTİN DEDEDEN
Zeytin ile ilgili sözler arasında en beğendiğim, “Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı” oldu. Zor yetişen, yavaş büyüyen ama binlerce yıl yaşayabilen bir ağaç. Meyveleri kahvaltılarımızın vazgeçilmezi, yağı şifa kaynağı.
Hadi bir seferliğine sermayeyi değil de umudu seçelim. Ertuğrul Gazi’nin Osman Gazi’nin bir imparatorluk kurarken gölgesinde dinlendiği ağacı kurtaralım, Truvalı Helen ile Paris’in kuytusunda öpüştüğü ağacı da, Lidya kralı Alyattes’in parayı icat ederken altında oturduğu ağacı da!
Sizi zeytin üzerine söylenmiş birbirinden güzel sözlerle baş başa bırakıyorum.
- “Fakat zeytin fidanları hâlâ fidan, hâlâ çocuktur.” – Nazım Hikmet
- “İnsanlar geçer, zeytin ağaçları kalır. Hep kaldı.” – Nermin Yıldırım
- “Yaşamak türkü söyleyip zeytin toplayanları seyretmekti.” – Attila İlhan
- “Cevaplar ve zeytin ağaçları. Her ikisi için de zaman ve aydınlık gerekir.” – Halil Cibran
- “Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa. Kekikli, zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar. Nerede olduğumu hatırlamasam. Hatta adımı bile unutsam.” – Melih Cevdet Anday
- “Zeytinlerin gölgesi altına uzanıp kitap okumaktan ve sevdiklerimin hasretini çekmekten başka işim, eğlencem yok.” – Reşat Nuri Güntekin
- “Zeytine benzeriz biz, en iyi tarafımızı ancak ezilince veririz.” – Bohumil Hrabal
- “Zeytini dinledim beklemeyi öğrendim. Akasyadan gitmeyi, vuslatı ceviz ağacından, limonun dediği ayrılığı ve aşkı nardan.” – Haydar Ergülen
- “Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için. Yaşamak yani ağır bastığından.” – Nazım Hikmet
- “Dünya nimetinde gözüm yok ama bir zeytin ağacının gölgesinde bir bardak çay olursa olsun.” – Nazan Bekiroğlu
- “Ay kocaman at kara. Torbamda zeytin kara.” – Federico Garcia Lorca
- “Her akşam seninle yeşil bir zeytin tanesi bir parça mavi deniz alır beni.” – İlhan Berk
- “Değil öyle yoksulluklar, hasretler. Bir tek başak tanesi bile dargın kalmayacak.” – Ahmed Arif
- “Biz tanımadığı insana gülümsemenin, merhaba demenin, kedi sevmenin, umuda zeytin dalı taşımanın ve renkli sevdaların mutlu ettiği deli insanlarız. Bizden zarar gelmez.” – Pisica Femeie
- “Şelaleye düşmüştür zeytinin dalı. Celaliyim, celalisin, celali.” – Cemal Süreya
- “Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi. Bende çıkar güneş aydınlığına. Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi. Seni hatırlatır her zaman bana.” – Sezai Karakoç
- “İncenin, zeytinin ve kalbin üstüne. Gülün üstüne. Tutunduğum umudun üstüne. Korkunun üstüne. Hepsinin üstüne, hep senin üstüne.” – İbrahim Sadri
- “Ne mahmur bakışı nazlı bir kızın ve ne arzuların özlediği şey tılsımlı meyvesi hatıramızın. Zeytin dalı sunam, zeytin dalı hey.” – Seyfettin Başçıllar
- “Nar kızardı, dağ gülümsedi, zeytinler indi çarşıya. Kirpiğin kaşına değsin artık bunaldı sarnıçta su.” – Şükrü Erbaş
- “Zeytin karası gözlerini yoluma yatırma. Dayanamam.” – Nevzat Çelik
- “Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim. Dalları neyleyim. Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.” – Bedri Rahmi Eyüboğlu
- “Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya. Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız. Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu. İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük. Sonrası iyilik güzellik.” – Cemal Süreya
- “Yokluğun pazartesi sabahı. Kahvaltı yok, zeytin gözlerini hatırlatır. Tadım yok, çayı şekersiz içiyorum.” – Ceyhun Yılmaz
- “Tut ki ben beyaz peynirim, ben zeytinim. Al ekmeğine katık et beni.” – Ümit Yaşar Oğuzcan
- “İnsanın gözleri sevdiklerinden alır rengini. Aşktan, nehirden, zeytinden, üzümden, gölgeden.” – Haydar Ergülen
- “Çiğneyip ekmeği duâyla, ezip çekirdeğini zeytinin… Üstüne bastırdım. “Kalbiniz” dedim, “Ne muhteşem bir kusur.” Benim olsun! – Başak Buğday
- “Zeytin ağaçları onları diken elleri tanırsa, yağları gözyaşı olurdu.” – Mahmoud Darwish
- “Bir çanak suda bir damla zeytinyağı gibiyim. Ne karışıyorum, ne de dibe çökebiliyorum.” – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- “Gerçek giderek bütün yalanları temizler ve zeytinyağı gibi üste çıkar.” – Miguel de Cervantes
- “Zeytinyağı ve ekmek kadar kıttı özgürlük memlekette.” – Cahit Külebi
- “Ne kadar inanılmaz ve imkansız görünse de tuzlu su içinde yaşayan balıkları pişirirken tuz ekeriz ve zeytinyağı onlardan üretildiği halde zeytinleri bozulmasınlar diye zeytinyağı içinde muhafaza ederiz.” – Aristoteles
- “Ağaçların bilgesi, zeytindir kuşkusuz. En çelimsizi bile kendini kabul ettiren bir ağırbaşlılık, bir suskunluk içinde. Yaşlarını bilen yok. Roma’nın, Bizans’ın izlerini taşıyor bazıları. Zamanlar geçmiş, sahipler değişmiş, ama onlar gene kendi ölümsüzlüklerinde.” – Mehmet Başaran
- “Zeytinler çiçeklendi. Deniz kirpiklendi. Öyle bir geçti ki yoksulluğumuzdan. Canımız yapraklandı.” – Şükrü Erbaş
- “Bir zeytin dalı ki güvercin gagasında unutulan.” – Tahsin Özmen
- “Beni koparana kadar bana zeytin demeyin.” – İtalyan Atasözü
- “Şans ve zeytin birbirine benzer. Bazen çok olur, bazen hiç.” – Peru Atasözü
- “Toplanmayan zeytinler, ne torbaya ne de küçük çuvala doldurulabilir.” – Sicilya Atasözü
- “Asla ekmek ve zeytin ile doymazsınız.” – Sicilya Atasözü
- “Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı.” – Türk Atasözü