Hani çok pis osuruk vardır, ortamdaki insanlar adeta sahibinin tadını ağızlarında hissederler. Sebebi tıbbidir, beslenme alışkanlığı ve bağırsaklardaki bakterilerin sülfür gazı salınımıyla alakalıdır. Sahibinin suçu yoktur, doğal bir durumdur. Sadece biraz adabımuaşeret bilgisi yeterlidir bu kokunun izolasyonu için.
Hani bir de çok kötü insanlar vardır. Adı geçince akla ilk gelen kötülüğüdür. Hatta bu kötülüğünden nasiplenmişseniz size yaptığı kötülük gelir hemen aklınıza.
Kalbinizi kırmışsa kalbiniz sızlar o anda, paraysa konu cebiniz titrer, ahlaksızlık yapmışsa beyniniz zonklar. Yaptığı kötülükler bir anda maddeleşir, elle tutulacak kadar somut bir şey olarak aklınıza düşer.
İşte futbolumuzu yöneten federasyonun aldığı kararlar da az önce saydığım maddeleşmiş şeyler kadar kötü ve mide bulandırıcı.
Sert mi oldu? Yok canım az bile oldu. Demokratik bir ülkede yaşasak, hukuk bağımsız, adaleti sağlamakla görevli olanlar tek merkezden yönetilmese işi vatan hainliğine kadar götürebilirim de neyse...
TÜPÇÜ’YLE TEYYARECİ
Tüpçü’den bu yana Galatasaray TFF’nin kara listesinde. Valla Teyyareci, Tüpçü’yü aratır yönetim gösterdi. Kim mi Teyyareci; hani AKP’nin 5 ballı müteahhidi var ya, onlardan havaalanı ağırlıklı çalışanı. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir. Tren ağırlıklı çalışan milleti halledeceğini söylemişti ya havaalanlarından sorumlu olan da Türk Futbolu’nun peşinde.
Selefi Yıldırım Demirören’le iki ortak noktaları var; ilki Galatasaray düşmanlığı ikincisi de AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan’a yaranmak için sakal bırakmaları.
İkinci madde insanları pek ilgilendirmez, kendi vicdanlarının işi de ilki Türkiye’nin en büyük taraftar sayısına sahip Galatasaray’ı yakından ilgilendiriyor.
NE OLDU DA BU YAZI YAZILDI
Efendim, bu hafta başında federasyon bir karar aldı ve pandemi nedeniyle yüzde 50 seyirci kapasiteyle oynanan maçların 9 Kasım itibarıyla yüzde 100 dolulukla oynanmasına karar verdi.
Hergün 30 bin kişinin Covid 19 kaptığı ve bu sebeple günde 200’den fazla kişinin hayatını yitirdiği bir ortamda bu karar ne kadar doğru, tartışmaya çok açık ama konumuz o değil. Sayın Nihat Bey bu kararı kendi almamıştır zaten, Saray’ın fermanlarından biridir. “Yap” demişlerdir o da yapmıştır. Yarın “Seyircisiz oynat” deseler seyircisiz oynatma kararını kendisinin aldığını söyleyeceği gibi! Teşbihte hata olmaz, Sayın Federasyon Başkanı’nın uzaktan kumandası var ve o kumandanın da kimde olduğunu başta kendisi olmak üzere tüm Türkiye biliyor.
Dönelim konumuza; 9 Kasım’dan itibaren statlar ful kapasite ya... Galatasaray Yönetimi de 4 Kasım’da (bugün) oynanacak Lokomotif Moskova Avrupa Kupası maçında, bu haktan yararlanmak istediğiyle federasyona başvuruda bulunuyor. Neticede bu bir milli mesele, ülkedaşlarının sapır sapır döküldüğü, fark takımı olduğu ortamda Galatasaray’ın Avrupa’da kazanacağı puanlar kendi hanesine yazılacağı gibi ülke puanını da olumlu yönden etkileyecek. İnsan olan bir federasyonun Sarı Kırmızılı Kulübün bu isteğine “He” demesi gerekir. Ancak konu Galatasaray olunca kin, nefret, kıskançlık, çekememezlik, eziklik duyuları ortaya çıkıyor. Nihat Özdemir önderliğindeki Galatasaray düşmanı cephe yine duvar örüyor ve istek reddediliyor. Çok merak ediyorum gerekçeli karar nedir? “Bugün yüzde 100 için statlar tehlikeli, 5 gün sonra herkes iyileşecek” gibi bir şey mi acaba!
Bunun üzerine de Galatasaray Yönetimi belki de seçildiği günden bu yana en düzgün ve doğru kararı alıp,“Sen ne dersen de biz Lokomotif maçında stadı yüzde 100 dolduracağız kardeşim” diyor.
Umarım federasyoncular akşamki maç için kolluk kuvvetlerini olaya karıştırmazlar.
Umarım Galatasaray taraftarı da o statta tek boş koltuk bırakmaz.
Bu artık bir onur mücadelesi ve federasyonun kellesi alınana kadar sürecek!
TEYYARECİYE ÖNEMLİ NOT: Böyle milli konulara bağlı olduğun şahıs çok önem verir. Galatasaray’a ceza vermeden önce bir danış istersen. Sonra tükürdüğünü yalamak zorunda kalabilirsin. Çünkü Galatasaray Yönetimi oyunu kuralına göre oynuyor. AKP’den ziyaret etmedikleri kimse kalmadı neredeyse. Hiçbir titri hatta görevi olmayan devrik başbakan Binali Yıldırım’a bile forma götürdü Burak Başkan. Sanırım böyle günlerde kullanmak için kartopu biriktiriyor.
Akıllı olmakta fayda var Sayın ballı müteahhit.
