banner16

Galatasaray tatsız, Türk Futbolu borç batağının içinde. Amatörlerde kıpırdanma var ama son zamanların başarılı dallarına (cimnastik, atletizm vs.) ne zaman AKP dokunuşu gelecek diye ödüm kopuyor. Bu sebeple spor dışı bir şeyler yazmak istedim cehennem sıcağı günlerde.

Sivrisineğin doğumundan ölümüne, aşk yaşantısından evrimine, tarihine ufak ve eğlenceli bir gezinti yapalım.

Yaz aylarının belalısıdır. Dağıttığı hastalıkları koy bir yana; masada, bisiklette, nöbette, helada, ofiste, yatakta insana aman vermez, yarı ölüm uykuda bile işkence yapar.

Bazı insanlara hiç yanaşmaz, bazılarını canından bezdirir. Ben canından bezengillerdenim...

On kişi oturursun mesela Galatasaraylılar Derneği’nde. Herkes hayatından memnunken o 0.001 gram mahluk geceyi zehir eder bana. Sokar da sokar, doymaz kulağında burnunda vızıldar. “Sivrisinek mi var masanın altında” diye sorarsın. Herkes, “Manyağın zoruna bak” ifadesiyle suratına bakar. Çantandan sivrisineksavar çıkartsan insanlar, “Kokutma lan buraları” derler ya da der gibi bakarlar.

“Bende mi lan” arıza diye kendinden bile şüphelenirsin! Ancak fıstık fıstık olmuş en büyük organın olan derine bakarsın, kaşıntına bakarsın, huzursuzluğuna bakarsın ve masadakileri kıskanırsın.

ISIYA DAYANAMIYOR, SOKUVERİYORLAR

Biraz araştırdım bu iblislerin neden bazı insanlara cehennemi yaşattıklarını, bazı insanları da neden kaale almadıklarını.

Isıya geliyormuş mahlukat. Ağzınızdan çıkan karbondioksit bulutuna geliyormuş. Kızılötesi sensörleri var yani. Işığı kapatırız ya gelmesinler diye; tamamen palavraymış. Işığa geliyorsa da ışığın saldığı ısıya geliyorlarmış. Gelmişken de kimin ısısı daha fazlaysa, kim daha fazla terliyorsa, “Besleniverelim şu garibanla gari” diyorlarmış.

Erkekleri iyi huylu sokmuyorlar ve 2-3 gün yaşayıp göçüveriyorlar ahir dünyadan. Ama dişiler yok mu o dişiler; 3 ay yaşayabiliyorlar ve saatte 2.5 km yapabiliyorlar. İnsanın yarı hızında mesafe katedebiliyorlar. Hayatları boyunca da 250 kilometre seyahat ediyorlar. Hani erkekleri sokmuyor dedik ya, onların görevi başka. Sivrisinek vızıltısı duyuyorsanız o dişidir ve fingirdiyor. Saniyede 800 kez çırpabildikleri kanatlarıyla erkeklere davetiye çıkartıyorlarmış, “Ben sevişmeye hazırım, yok mu yakınlarda bir yakışıklı” diyorlarmış.

DARWİN’İ HAKLI ÇIKARDILAR

Bu yazın başına kadar bu zalimleri kovan ürünlerle idare ediyordum. Çaresiz olduğun uyku anı için de yatmadan önce mıntıka yapıyordum. Ama pandemi bu arkadaşlara da yaramış. Charles Darwin’i bilir misiniz?

Türlerin kökeni üzerine çalışma yapan bilim insanlarının en ünlüsü. 10 çocuğu varmış, akraba evliliği ve 3’ü genç yaşta ölmüş. Belki onun için uğraşmış bu kadar genetik bilimiyle! Evrim teorisini on yıllar boyunca kilise korkusu yüzünden kendine saklamak zorunda kalmış. Bir şeyler çağrıştırdı mı size? Ölümünden tam 200 sene sonra kilise özür dilemiş Darwin’den.

Bizde ise TÜBİTAK’ın aylık yayınladığı Bilim ve Teknik Dergisi’nin 2009 Darwin Yılı sebebiyle hazırladığı Mart 2009 kapağı ve Darwin ile ilgili 15 sayfa, sansüre uğrayıp içeriği değiştirilmiş. Bilim ve Teknik Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Dr. Çiğdem Atakuman görevinden alınmış. Baskıcı ve medeni ülkelerin düşünce olarak ne kadar gerisinde olduğumuzun resmi kanıtıdır.

Baskıcı, bağnaz hatta yobaz düşünceler bilimde, sanatta, turizmde, teknolojide, sporda neden medeni ülkelere göre geri kalmışlığımızın net göstergesidir. Din ayrı bilim ayrı şeydir. Bilimin içine dini unsurları katmaya çalıştığımız an el freni çekilmiş bir araba şekline dönüşüyoruz aniden.

Bu sivrisinek popülasyonu da Darwin’in evrim teorisine net bir kanıt.

YILDA 800 BİN CAN ALIYORLAR

Dinozorlarla bile köşe kapmaca oynamışlar. Dünyamız’ın gerçek sahipleriler aslında. Yaklaşık 100-200 milyon yıldır kan emiyorlar, polene falan da takılıyorlarmış, bitkilerin tozlanmasına yardımcı oluyorlar ama yılda da 800 bin kişiyi öldürüyorlar. Covid’den şu ana kadar 2 yılda 4 milyon kişinin hayatını kaybettiğini düşünürsek çok yüksek bir rakamın katili sivrisinekler!

Evrim geçirmişler gibi geliyor bana bu sene bu zararlılar. Kızlar kanat sesi çıkarmadan erkeklere mesaj atmayı öğrenmişler. Karanlıkta sessizce sokuyorlar, ışığı açtığın an doğru zuladaki erkek arkadaşının yanına koşuyorlar. Eskiden tavanda safça beklerlerdi yavuklularını, fırlattığımız yastıkla hayallerine son veriyormuşuz meğerse. Şimdi aşk yuvalarını da bulmamız gerek! 2-3 gün yaşayabilen erkeklerin de yaklaşık bin dişiyle beraber olabildiklerini düşünürsek Kazanova ve Don Juan yanlarına Julio İglesias ile Snoop Dogg’u alsalar anca getir götürünü yaparlar.

Şu ana kadar sadece kapalı alanda sıvıyı ısıtıp sivrileri kaçıran aletlerin yararını gördüm kendi adıma. Dışarıda ise çaresizim. Yarım saat falan idare ediyor koluma bacağıma sıktığım ilaçlar. Sonra yine fıstık fıstık şişiriyorlar. İradene sahip çıkabiliyor ve kaşımıyorsan (tükürüğü kaşındırıyormuş cadalozların) kısa bir süre sonra kaşıntı hissi kayboluyor. Ancak bir kere bile kaşısan, kaşı kaşı doyamıyorsun. Uzun bir şeyler de giyemiyorum. Tek bir avuntum oldu bu yazı için araştırma yaparken; testosteron seviyesi yüksek erkekleri tercih ediyormuş sivriler o kadar, gerisi işkence. Siz de benim gibi şikayetçiyseniz bu mahluklardan bazen teslim olmak da huzur veriyor insana, hepi topu alacağı 0.003 gram kan! Vücut ağırlığının 3 katı emebiliyorlarmış kahrolasıcalar!

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36