banner16

Neyin başkanı olursanız olun mızmızlanmak gibi bir lüksünüz olamaz.

O makama mensubu olduğunuz topluluğun oylarıyla gelirsiniz, seçimsiz başkan olunmaz. Demek ki size güvenip oturtmuşlar o koltuğa. Lider gibi davranıp sızlanmakla başarısızlıklarınızı saklamaya kalkışmayacaksınız. “Gel” dediklerinde nasıl gururla kurulduysanız makama, “Git” dediklerinde de vakarla terk etmeyi bileceksiniz. Hukukun boşluklarından medet ummayacaksınız.

Tabii ki Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’den bahsediyorum. Geldiği günden bu yana sadece yakınarak kendisinin ne kadar mağdur ve becerikli olduğunu, biz üyelerin ise köfteden başka bir şey olmadığını söyleyerek 3 yılı doldurdu.

Taş üzerine taş koyamadığı gibi derneği, sportife borçlandırarak, para edecek ne varsa satarak bu süreyi geçirdi. Satacak bir şey kalmayınca da tüymeye kalktı ama pandemi seçimi engelleyerek ona ocak ayını da göstermeyi nasip etti. Ocakta tüm futbolculardan borçsuzluk kağıdı alınacak. Kasa tam takır, birkaç oyuncunun önce itibarsızlaştırılıp sonra satılmasına Galatasaraylılar kendilerini şimdiden hazırlasınlar.

ALLAH ŞİFA VERSİN...

Başkan’ın ağır bir hastalığı var. Her fırsatta da ağır hasta olmasına, zorlu ameliyatlar geçirmesine rağmen görevini yaptığını yüzümüze vuruyor!

Rahmetli Özhan Canaydın da ağır hastaydı ve hastalığını açıkladığı bir divan kurulunda çekildiğini de söyledi. Tam 3 dakika üyeler kendisini ayakta alkışladılar. Sonra da seçim yapıldı, Adnan Polat başkan oldu. Galatasaray açıkta kalmadı anlayacağınız.

Siz ise hafta sonu gazetelere hastalığınıza rağmen Galatasaray’ı zorluklar içinde idare ettiğinizi anlatır röportajlar veriyorsunuz. Hafta içi, “Bir taraftar olarak Messi’yi, Ronaldo’yu isterim. Alamayan başkanı da beceriksiz ilan ederim” demagojisi yaptınız.

Çıtayı o kadar düşürdünüz ki Galatasaray literatürüne, “Mustafa Cengiz bile olduktan sonra falanca niye başkanlık yapmasın” jargonunu yerleştirdiniz. İstifa da bir hizmettir; Millet Bahçesi açılışında el ele koşturduğunuz Abdurrahim Albayrak sizden daha kötü yönetemez kulübü.

İlla seçim mi olması gerekiyor?

Ne yani pandemi beş yıl sürse beş yıl o koltukta oturmaya devam mı edeceksiniz? Düşüncesi bile tüyler ürpertici!

10 SANİYELİK ADAMSINIZ!

“Kültür ve Turizm Bakanlığı, salgın döneminden olumsuz etkilenen müzik emekçileri için proje geliştirdi. Proje kapsamında kişi başına bin lira ödeme yapılacak. Başvuru ayrıntıları 11 Aralık'ta Yunus Emre Enstitüsü web sitesinde açıklanacak.”

Bu haberi okuyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Yanlış mı ifade ediliyor diye düşünürken haberi bizzat Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un duyurduğunu öğrenince şaşkınlığım öfkeye dönüştü! Hükümetin gözünde sanatçıkaların zerre kadar değeri yok. Hiçbir şey verme daha iyi. Kaç gün idare edilebilir bin lirayla?

Saray’ın yıllık bütçesi 3 milyar 152 milyon lira. Yani bir sanatçıya layık görünen Saray’ın on saniyelik gideri! 11.5 milyar lira bütçeli Diyanet’in ise 2.7 saniyelik harcaması. Gerçekten yazık!

ERDOĞAN’DAN İLGİNÇ AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Salgın nedeniyle sıkıntı yaşayan bazı ülkelere bütçe desteği vermeye çalışıyoruz” açıklamasını okudum. Aklımdan binlerce şey geçti. Hafızama ilk takılan Berat Albayrak’ın istifası sonrasında yaptığı, "Gerekirse acı reçeteden kaçınmayız" açıklaması oldu. Sonra da pandeminin ilk günlerinde sıkışan sisteme halktan yardım isteyerek İBAN numarası vermesi gözümün önüne geldi.

Bunların tamamının bir rüya olmasını diledim, o kadar!

6 MİLYAR KİLOMETRE

Japonya'nın Güneş sisteminin oluşumunu incelemek üzere altı yıl önce Ryugu göktaşına gönderdiği Hayabusa-2 adlı uzay aracı, altı milyar kilometre süren yolculuğunun ardından buradan topladığı örnekleri pazar günü Dünya'ya getirecek.

Hayabusa-2'nin, örnekleri taşıyan kapsülü 220 bin kilometre yüksekten aşağı bırakması öngörülüyor. Kapsülün pazar günü sabahın ilk saatlerinde Güney Avustralya'ya inmesi bekleniyor.

Her şey planlandığı gibi giderse, 40 santimetre çapındaki kapsül, inişe 10 kilometre kala paraşütünü açacak ve indikten sonra konumunu bildirmek için sinyal gönderecek.

Hayabusa-2, kapsülü indirdikten sonra 10 yıl sürecek başka bir uzay yolcuğuna çıkacak.

Japonya Uzay ve Havacılık Kurumu (JAXA), binlerce yıllık rüzgar ve radyasyondan etkilenmemiş bu örneklerin, Dünya'nın oluşumuna ışık tutabileceğini söylüyor.

Bu örneklerin, Güneş sisteminin oluştuğu dönemdeki hallerini koruduğu tahmin ediliyor.

Hayabusa-2, uzay araştırmaları tarihinde hareket halindeki bir göktaşına gönderilen ilk gözlem aracı.

Bu haberi de okuduktan sonra büyüklerimden özür dileyerek Japonlar’ı biraz kıskandım, ama onların bizi kıskandıkları kadar değil!

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36