banner16

Faylara söz geçirebilir misiniz?
 
Cevap elbette kocaman bir hayırdır!
 
Bunu hala anlayamadık gitti...
 
Deprem olduğunda sen, ailen, akrabaların, arkadaşların, komşun her neredeyseniz bilin ki kaderleri o konumdaki binaların sağlamlığı ile birebir ilintili!
 
İşin özeti bu...
 
Gerisi fayın takdirine kalmış!
 
Şiddeti düşük ise yaşama şansın olabilir
 
Yedi ve üzeri ise geçmiş ola, sağ kalırsan mucize...
 
Yıllarını verdin
 
Dirsek çürüttün
 
Çalıştın
 
Didindin
 
Emekli ikramiyen yetmedi, borçlandın, kredi aldın kafanı ruhsatlı, tapulu bir daireye sokabildin
 
Alırken vergisini verdin
 
Yıllarca da emlak vergini aksatmadan kuruşu kuruşuna ödedin
 
Ama evini yapan müteahhit demiri, betonu uygun kullanmamış
 
Devlet doğru denetleyememiş
 
İskân raporu verenler göz yummuş
 
Şimdi kabahat sizde mi?
 
Yoksa sizi yönetenlerde mi?
 
Bu tür konutlarda milyonlarca insan yaşıyor ve müteahhitlerin metrekare pazarlıklarının insafına bırakılmışlar...
 
1999 büyük depreminden sonra, konan vergilerle milyarlarca para toplandı
 
On dokuz yıldır aynı yönetim, her kurumda etkin ve yetkin olarak iktidarda
 
Ama hala ve sadece İstanbul’da, devletin resmi kayıtlarına göre, 45 bin civarında kesin yıkılacak bina var deniyor!
 
Eğer bugüne kadar bir çözüm üretemediniz ise?
 
İki seçenek var
 
Birincisi siz içindeyken vaki bir deprem binanızı yıkacak
 
İkincisi siz binanızı boşaltıp, kendi ellerinizle yıkacaksınız...
 
Elbette yıllarca çalışıp üstelik de başınızı sokacak tek eviniz bu ve başkaca bir geliriniz de yoksa?
 
Bu durumda sokakta kalmak ve ne zaman olacağı bilmediğiniz depremden önce, kahrınızdan ölme riskiniz çok daha yüksek elbette!
 
Ayrıca evinizi arsa durumuna getirdiğiniz ve riski azalttığınız için de devlet size teşekkür edeceğine, daire başına DASK ödemesinden kurtulsanız da verdiğiniz emlak vergisinin en az dört katı, arsa vergisi ile yakanıza yapışması da bu çilelerinizin cabası olsun...
 
DASK sigortanızı
 
Emlak vergilerinizi
 
Deprem katkı payları ile benzer başta iletişim vergilerini de yıllar yılı ödediniz...
 
Ama tek seçeneğin, müteahhidin vicdanına kalmış!
 
Diğer yandan, uyanıklık edip devletin arazilerine kaçak ev yapsaydın, senin için seferber olup, af üstüne af, vergi barışları, B 1,2,3... dönüşümleri ile çürük, çarık, kaçak ev ya da evlerini resmileştirip, tapu bile alabilir, sonra da toplu konut anlaşmalarıyla ev sahibi olabilirdin...
 
Bu durumda, ya müteahhidin verdiği daire diye kümes kadar odalarda güvenli şekilde tüneyecek, olmadı evini terk edip, sokakta kahrından ölecek ya da sabahtan akşama dua edip, fayların kıpırdamadan yerinde durmasını dileyeceksin?
 
Yani?
 
Kırk satır mı, kırk katır mı?
 
Seçim sizin...
 
Sözün özü;
 
Çok önemli toplumsal sorunlara, çözüm üretmeyen yönetimlerin yerine, yenilerini getiremediğiniz sürece, kendim ettim, kendim buldum diye dövünmekten öte gidemezsiniz!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36

banner50