Hadi hayırlısı
Maske
Mesafe
Temizlik üçlüsüne, nur topu gibi bir kardeş daha eklendi
Medya!
Aslında sonuncu kardeşler ikiz...
Biri kanallar, diğeri ise sosyal olanı
Yani biri kız, biri erkek!
Bundan sonra
Maskenizi takmaz
Mesafenizi ayarlamaz
Temizliğinize özen göstermez
Hele, hele medyada dilinize, kaleminize ya da klavyenize sahip çıkmazsanız?
Entübeden de beter olursunuz, bizden söylemesi...
Hemen evdeki ekranlarınızın, fişini çekin
Bir güzel silerek, temizleyin
Sonra uzak kumandasının pilleri dahil hepsini dışarı çıkarıp, havalandırın
Sosyal kardeşine gelince;
Masa
Dizüstü
Tablet
Akıllı cep
Ağ bağlantılarınızı
Hatta sabit telefonlarınızı bile arındırılmış karışımla ıslatılmış bezlerle, bir güzel silin
Özellikle de Sanal Disk ve bağlantı yuvalarını, tuşların tüm karakterleri kuvvetli üfleyerek, tozdan, gübürden arındırmaya çalışın ki zinhar başınıza, virüsü de mumla aratacak(!) beterinde beteri bir durum gelmesin?
Gördünüz mü ne kadar kolaymış?
Temizlik her şeyin ilacı ama millet olarak bu önlemleri uygulamayı bir türlü beceremiyoruz, neden acaba?
Çünkü;
Maske, Fransızca
Mesafe, Arapça
Medya, İngilizce
Temizlik, Arapça...
Sözcükler çok önemli elbette
Bazen kılıçtan bile keskin
Virüsten bile hızlı yayılıp, topluma bulaşıp, benimsenebiliyor ki bu en tehlikeli olanıdır!
Hele bir de dillere pelesenk olursa, yandı gülüm keten helva...
Toplumların yaşamlarını daha özgür ve eşitlikçi bir duruma getirmek için yasalar vardır.
Bu yasalara karşı davrananlar ya da bir başka insana zarar verecek eylemde bulunanlar içinde, bağımsız yargı...
Yasalara göre yanlış ya da suç oluşturacak bir durum, yani hukuk dili ile bir fiil ve bu fiili işleyen bir de fail varsa?
Yargı ve yargı erki, faili ile fiil arasında oluşan duruma göre, fail ya da failleri adil yargılar ve sonuca göre, ceza veya beraat kararı verirse?
Buna sosyal hukuk devleti diyoruz...
Tam tersi, fail ya da failler yanında, bir de tüm toplum davranış veya etkinliklerine de kısıtlamalar, yasaklar getiriyorsa?
Buna da otoriter ya da baskıcı yönetim şekli diyoruz...
Yani daha özgün bir deyişle;
Kızını dövmeyen, dizini dövermiş!
Eğer aynı konularda işlenen benzer suçları, görmezden gelip, toplumda suç olarak görülmediği anlayışını yer ettir ve sonra bunu gerekçe göstererek, tüm diğer uygulamaları da yasaklamaya kalkarsanız? Bu durumda geniş toplum kesimlerinde hukuki bir art niyet aranması ve kuşku ile yaklaşılması da doğal karşılanmalıdır?
Demokrasi ile yönetilen, sosyal ve hukuk devletinde, her suç işleyen, kendi bacağından asılır!
Bunun aksi olacak durumlar, toplum vicdanında tüm değerlerin yok olmasına neden olur ki en vahimi de budur...
Sözün özü;
Aba altından sopa göstermek, sorunları gideremediği gibi demokratik ve kalıcı bir çözüm de üretmez!