banner16

Ne zaman altından kalkamayacağı ya da yaptıklarından sorumlu olacağı bir durumla karşılaşsalar, bizim esip kükreyen siyasilerimiz, hemen derin devlet söyleminin arkasına saklanı verirler...
Gerçi son dönemlerde bu söylemin yerini dış güçler, iç işbirlikçileri ya da vatan hainleri gibi yakıştırmalar alsada, temelinde hep aynı taktik uygulanıyor.
Yani zarf değişse de mazruf aynı!
Demokrasimiz ne zaman zorlu bir döneme girse, ilk çözümü ortaya koyacak siyasilerimiz halka gideceklerine illaki ben haklıyım, sen haksızsın kısır tartışmasına, hem siyaseti hem toplumu sokarak, toplumsal gerilim tırmandırarak iktdar sürelerini uzatmayı, marifet saymışlardır!
Oysa önemli siyasi ya da ekonomik çıkmazlara girildiğin de ya da yönetim böyle yanlışlara düştüğünde, sorumlu iktidarın sorumlu bakanları hatta tüm iktidar istifa ederek, yeniden güvenoyu alsa ve ya seçime gitseler, batı ve ileri demokrasilerde ki bu teamüller, bizde de uygulansa idi, demokrasimiz çok daha ileri seviyelere ulaşmış olacak ve böyle anti demokratik müdahalelere de kimse yeltenemeyecekti...
Her şeyden önce seçilenler, topluma vaad ettiklerini yaşama geçirecek uygulamaları yapmalı sonra söylemlerde bulunmalıdır ki toplumda bir dengesizlik, kuşku ve gelecek kaygısı oluşup, toplumsal çıkarların yerini, bireysel çıkarlar ve telaşe almasın!
Hal böyle olur ve adil paylaşım, dengeli vergi, eğitimdeki eşitlik bozulursa?
Başta ekonomi ve paralelinde ise istihdamda azalma ve toplumsal barışın bozulması da beraberinde gelmesi kaçınılmazdır!
Sözün özü;
Tarihi tekerrür diye  ifade ediyorlar
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
M.A.Ersoy 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36