banner16

Yazması zor bir konu...

Ciddi bir sağlık problemi olan bir insan hakkında yazmak, hatta onu eleştirmek gerçekten çok zor. Konumuz da tam bu paradoksu içeriyor. Herkesin kafasında, “Başkan Mustafa Cengiz çok hata yapıyor ama adam hasta, bir şey demeyeyim” düşüncesi var. 2. Başkan Abdurrahim Albayrak’tan yönetim kurulu toplantısına katılan en kıdemsiz üyeye, Fatih Terim’den scout ekibinin en çömezine kadar insanların yaşadıkları ruh hali budur.   Düşünsenize, transfer döneminin en ateşli anlarında Fatih Terim ile Mustafa Cengiz kimi transfer edeceklerini konuşuyorlar. Tartışılması gereken an geldiğinde Fatih Hoca, Başkan üzülmesin diye söylemesi gerekenleri yutuveriyor.

Aynı şekilde transferler için tek maddi kaynak olan Abdurrahim Albayrak belirsizlik yüzünden elini cebine atmaktan çekinince Galatasaray hem Mert Hakan Yandaş’ı hem de Kaan Ayhan’ı transfer edemiyor. Fatih Hoca, Lemina’ya “Seneye bana lazımsın” diyor. Lemina da neredeyse eski aldığı paranın üçte birine razı olup ülkesine dönmüyor. Başkan ise basın toplantısında, “Lemina’yla işimiz kalmadı” diyor! Sonra ismi karıştırdığı ortaya çıkıyor falan filan.

Örnekleri çoğaltmak mümkün, bu duruma son vermek ise Sayın Başkan’ın elinde. Sağlık sorunları nedeniyle görüntüde olmasa da işleyişte Galatasaray durdu. Yapılabileceklerin çeyreği bile yapılamıyor.

Aynı durumdayken rahmetli Özhan Canaydın kulübe zarar vermemek için hastalığını öğrenir öğrenmez sırf her dediği hastalığı hatırına yapılacağı için başkanlık görevini bırakmıştı. Çok hatası olmasına rağmen Galatasaray’ı çok sevdiği için görevi bırakmıştı. Galatasaraylılar da onu çok sevmişler, görülmemiş bir kalabalık ve büyük bir üzüntü içinde Özhan Ağabeylerini ebediyete uğurlamışlardı.

Mustafa Cengiz ise maalesef başkanlığı çok sevdiği için görevi bırakmıyor!

STADI GALATASARAYLILAR YAPTIRDI

Başkan Mustafa Cengiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı en sonunda ziyaret edebildi. İlk başkan seçildiği günlerde istediği randevunun neden bugün kabul edidiğini üstteki yazıyı okuyan herkes anlamıştır.

Başkan’ın Cumhurbaşkanı’na gereksiz kompliman yapmasına gerek yok! 

“Yiğidi öldürün, hakkını verin. Türk sporuna müthiş destek verdi. Kendisi olmasa bu stadyum olmazdı. Bir taşı Galatasaray için 1 metre öteye götürene saygı duyarım” tam da Cumhurbaşkanı’nın duymak isteyeceği ancak gerçek Galatasaraylılar’ın midesini bulandıracak bir cümle.

İşin gerçeğini Sayın Mustafa Cengiz’in de bildiğinden kuşkum yok ama kendi ifadesiyle Tayyip Bey’e neden biat etme ihtiyacı duydu anlamak zor!

Zamanın başbakan yardımcısı Cemil Çiçek, MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak’ın soruları üzerine bakın 24 Şubat 2011’de TBMM’ye nasıl bir yanıt göndermiş:

“Ali Sami Yen Stadı arazisi 1 milyar 25 milyon TL’ye satıldı, 475 milyon TL idareye kaldı. Ayrıca Arena Stadı ise 191.5 milyon TL’ye yapıldı.”

Çiçek’in bu sözleri yeterli ama anlama güçlüğü olanlar için detayına inersek verdiği bilgiler özetle şöyle:

  • Ali Sami Yen Stadı’nın bulunduğu arsa, Torunlar- Aşçıoğlu-Kapıcıoğlu ortaklığına 1 milyar 25 milyon 555 bin liraya ihale edildi. TOKİ’nin buradan alacağı pay 475 milyon lira. Sözleşme şartlarından fazla gelir elde edilirse, 475 milyon liraya ek olarak bu gelirin de yüzde 46,3’ü TOKİ’ye aktarılacak. 
  • Elde edilecek gelirden, maliyet düştükten sonra kalacak paranın yüzde 39’u TOKİ’ye, yüzde 61’i ise Gençlik Spor Genel Müdürlüğü hesaplarına aktarılacak. Para GSGM tarafından Türk sporunu geliştirmek için kullanılacak.
  • Galatasaray Spor Kulübü’nden idaremize herhangi bir menkul ve gayrimenkul devri sözkonusu olmamıştır. Galatasaray imzalanan protokolle Ali Sami Yen alanını verdi, Seyrantepe alanını aldı. Takas protokolüne İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve GSGM de dahil oldu.

Anlaşılacağı üzere devlet bu işten kârlı çıkmıştır. Bu sebeple açılışta yuhalanması nedeniyle Galatasaray’ın her fırsatta yolunu kesmeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan’a bir Galatasaray başkanının biat etme gayretleri yakışık almadı!

CUMHURBAŞKANI DEMİŞKEN...

Yarın bize bir müjde verecekmiş Sayın Cumhurbaşkanı. Gaz ya da petrolse vermesin. Birkaç yılda bir bu müjdeyi veriyor. Kendi kitlesinin hafızası zayıf olabilir ancak en azından ülkenin yarısının seçimler öncesi böyle müjdelere karnı tok.

Müjde nedir biliyor musunuz?

İşsizliğin %3-4’e düşmesi!

Asgari ücretin 600-700 euro olması!

İnsan haklarının ihlâl edilmemesi!

Hukukun ülkeye geri dönmesi!

Polisin yolda kadın dövmemesi!

Polisin yolda erkek dövmemesi!

Kanal İstanbul’dan vazgeçilmesi!

Berat Bey’in işten çıkartılması!

Her şeye bir kişinin karar vermemesi!

Saydıklarımdan biri bile gerçekleşirse benim için müjde hatta mucize olur. Sayın Cumhurbaşkanı, bu tür cambaza bak taktikleriyle sizinle 25 yıl geçirdik. Bir yüzükle başladığınız yolda sarayınız bile oldu. Belli ki bir şeyler yolunda gitmedi ki hem defalarca kandırıldınız hem de memleketin tüm değerlerini özel sektöre sattınız! Bir kenara çekilmenin, en azından ülkenin tansiyonunu düşürmek adına bir çözüm olabileceğini düşünmüyor musunuz?

Yoksa siz de Galatasaray Başkanı gibi en çok oturduğunuz koltuğu mu seviyorsunuz?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36

banner50