banner16

 

 

Gönlüm, “Cebelitarık ve Karadağ’ı yendik. 2022 Dünya Kupası Finalleri’nde olabilmek için üst küme (play-off) maçları oynamaya hak kazandık” demek istiyor. Kötümserim herhalde ki içimden anca, “Şenol Güneş’in hatalarıyla şu gruptan çıkamadık. Her şeyi bırak, şu Karadağ’a ilk maçta iki puanı nasıl kaptırırız kardeşim” demek geliyor.

“Ne lanet bir adamsın sen yahu, birine 6 attık diğerini deplasmanda 2 golle mağlup edip üst kümeye çıktık. Daha ne istiyorsun” diyenleri duyar gibi oluyorum. Satılmış basına bakarsak millilerimizi de ülkemizi de dünya kıskanıyor.

Bu acı yalana dönmeden önce size Cebelitarık ve Karadağ’ı biraz tanıtayım...

Cebelitarık’ın yüzölçümü 6.8 kilometrekare, nüfusu 13 bin. Yani Büyükada kadar toprağa, İstanbul’un orta karar ilçelerinden Zeytinburnu’nun onda biri kadar da nüfusa sahip.

Karadağ’ın yüzölçümü 13 bin 800 kilometrekare, nüfusu 678 bin. Yani Adana kadar toprağa, Bağcılar’dan az nüfusa sahip.

Bir Cebelitarık paundu 14.71 lira, Karadağ euro kullanıyor; 12.30 lira (tabii ki bu rakamlar 16 kasım 2021 saat 08:00 itibarıyla geçerli. Akşama ne olur bilemem).

Cebelitarık’ta ortalama maaş 2 bin 500 paund yani 37 bin lira.

Karadağ’da ortalama maaş 500 euro yani 6 bin lira.

Şimdi biz bu ülkelerin futbolda üzerine çıksak başarı mı, içlerinden bir kişi dönüp bizi kıskanır mı?

Bizim kıskanılmaya potansiyelimiz var ama hiçbir yerde iyi yönetilmiyoruz. Tarzlarını çok benzettiğim Şenol Güneş ve AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan milli takımı ve ülkeyi iyi yönetemediler. Tek karar verici olmalarına rağmen kabahati hep başkasında aradılar. Bir kere geriye dönüp, “Ben nerede hata yaptım” diyebilselerdi millilerimiz Katar’daki finallere güle oynaya gider, ekonomimiz Katarlı şeyhlere muhtaç olmazdı.

Aynı takımın başına genç ve vizyon sahibi bir hoca geçince şahlandık. Aynı ülkenin başına genç ve vizyon sahibi bir siyasetçi geçse neden aynı sonucu elde etmeyelim!

Bugün, “Gidiyoruz” deseler yarın dolar 9, öbür gün 8 liraya düşer.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Seribaşı olan Portekiz, İskoçya, İtalya, Rusya, İsveç ve Galler’den biriyle eşleşip tek maçlı eleminasyonun deplasman takımı olacağız. Ev sahipliği seribaşı takımların hakkı çünkü. Seribaşı olamayan Polonya, Kuzey Makedonya, Finlandiya, Avusturya ve Çekya’nın da katılımıyla önce  24 Mart’ta yarı final maçları yapılacak. Tur atlayan 6 takım tekrar eşleşecek ve 29 Mart’ta oynanacak finallerle Katar vizesi alacak 3 takım belli olacak.

Bu 12 takım arasında ilk 3’e kalabilmek çok zor tabii ki. Bir yerlerde Şenol Güneş, “Ben nerede hata yaptım acaba?” diyor mudur çok merak ediyorum. Yoksa hâlâ suçlayacak bir şey mi arıyordur!

AVERAJ TAKIMI OLDUK!

Dünya’da yılbaşından bu yana dolar karşısında en fazla değer kaybeden ülke olduk. Yazının başındaki grafikte de bu net bir şekilde görünüyor. Zamanında bir uyanığın yüzsüzce dediği ve karşısındakinin yüzsüzce, “Yooooo” diye cevap verdiği üzere dolarla maaş almıyoruz ve dolarla borcumuz yok. Ancak en aptalımızın bile artık çözdüğü gibi petrol ve doğalgazı dolarla alıyoruz. Onların maliyeti artınca elektrikten suya, domatesten ejder meyvesine, sütten parmesan peynirine, okul ücretlerinden kalemtraşa yani iğneden ipliğe zam geliyor. Sene başında 60 lira olan beyaz peynir şu anda 110 lira ama benim emekli maaşım hâlâ aynı. Ve şu anda neredeyse yüzde yüze yaklaşan enflasyona karşı beni koruyacağını söyleyenler maaşıma yüzde 14.25 zam yapmayı planlıyorlar.

Artık bedduayı bıraktım. Olaya uhrevi yaklaşıyorum. AKP ve yöneticilerinin bu ülkeye verdikleri zararın bu dünyada telafisi yok çünkü. Onlar da Şenol Hoca gibi beceremediler ama beceremediklerini kabul edemediler. Kendi adıma ekonomiyi, iç-dış siyaseti bu kadar beceriksiz ve kendi hariç herkesi suçlayarak yönetenlere hakkımı helal etmiyorum. Annem her zaman, “Bu dünyada yapılanların karşılığı bu dünyada hallediliyor, öbür tarafa kalmıyor” diyerek iyi şeyler yapmamızı, verici olmamızı, mazlumun yanında durmamızı bize öğütledi ki ileride başımıza iyi şeyler gelsin. Ben kendi adıma bizi yönetenler ve gözümüzün içine baka baka doğruları söyleyemeyenler için de aynı duyguları besliyorum. Normal adaletten ümidimi kestim, ilahi adalet peşindeyim artık.

Konuya son bir cümle eklemek istiyorum. Zamanında, “Para, tıpkı bayrak gibi, tıpkı milli marş gibi, bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır” demişti ülkenin neyi var neyi yok satışa çıkardığı zaman Recep Tayyip Erdoğan. Dün Hazine’ye ait Sincan AVM içerisinde yer alan 108 adet dükkan toplu olarak satışa çıkmış. Fabrika, baraj, santraller bitti artık dükkan satarak ülkeyi yönetmeye çalışırsak dolar 12 lira da olur 22 lira da. Gidişattaki gerçeği görebilmek için de ekonomist olmaya, ekonomi kitabı yazmış olmaya gerek yok. Kendisi de durumu net görüyor ama bu koltuk sevdası çok kötü bir şeymiş. Bir yüzükle siyasete başlayan bir adam kendini binlerce odası olan bir sarayda bulunca terkedip gidemiyor sanırım. Etrafı da ihya olduğu için halinden memnun. Ancak ülke batıyor birkaç yüz kişi mutlu olacak diye, artık saklanacak bir tarafı kalmadı. Dolar 10.74, euro 12.30 (şimdilik)!

Tek garipsediğim şey bu durumu hâlâ anlayamamış o yüzde 30-35’lik kitle. Ve anket şirketlerinin araştırmalarını gördükçe artık anlamaya da gayret etmiyorum. Kendimi büyük insanların düşüncelerine bıraktım...

Biri bilimin biri edebiyatın, insan analizinin değerli ismi. Albert Einstein ve Maksim Gorki; bakın benim anlayamadığım konu hakkında ne demişler:

Einstein: "Cehalet ne güzel; her şeyi biliyorsun."

Gorki: “Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi uyursun.”

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36

banner50