banner16

Sporda kalite iyice düştü, seviye ise hiçbir zaman bu kadar yerlerde sürünmemişti.

Üç büyükler büyük bir bocalamanın içindeler. Kim ne derse desin Türkiye’nin lokomotifi üç büyüklerdir. Onlar kötü olunca ülkede futbolun esamesi okunmaz. Ne Avrupa’da kulüplerimiz ne de milli takımımız burnunu çimden çıkaramaz.

Tek örnekle uzaklaşalım futboldan; Rize’nin başına kim gelirse gelsin Galatasaray’la didişerek bir yere gelebileceğini sanıyor. Mevcut başkan, “O malum takımı Rize’ye gömmeliyiz” demiş. Aklı sıra Galatasaray’ın adını ağzına almıyor ama bir önceki cümlesinde almış. Başkan mı, imam mı, mezarcı mı; ne olduğuna henüz karar verememiş Sayın Tahir Kıran gibi karakterler Türk Futbolu’nun içinde olduğu sürece bir milim ileri gidemeyiz. İşin garibi bu açıklamalara çok ağır ceza veremeyen federasyon da kumaşının paçavra kalitesinde olduğunu tasdik ediyor.

Kusura bakmayın ama bu havada futbol yazısı yazmak da midemi bulandırıyor, nesini yazayım bu kepazeliğin. Umarım iyi bir şeyler olur da mutlulukla yazarız yakın bir gelecekte. Umudum gelecek ay başlayacak basketbol ve voleybol liglerinde.

UFAK BİR KAPKAÇÇI VAR

Başlıktaki sorunun cevabı için çok uzağa gitmeye gerek yok. Tüm hikaye içinde bulunduğumuz eylül ayında geçiyor. Herkesin anlayacağı basit bir dille anlatacağım.

Cebimizdeki hırsız mı desek, kapkaççı mı desek, gaspçı mı desek; bir türlü yakalayamadığımız, satılmış basın tarafından bize başka şekilde sunulan mahluk bakın nedir!

1 Eylül’de dolar 8.30 lira, 25 Eylül’de ise 9. Yani ay başında cebimizde 100 lira varsa o artık 91.5 lira.

Bu sebeple her hafta markete gidince aynı miktar parayla daha az şey alabiliyoruz.

Başka bir deyişle aynı şeyleri daha fazla para harcayarak poşetleyebiliyoruz.

Kısaca her hafta daha fakir biri olarak giriyoruz markete.

TÜİK denilen bir kurum var, açılımı Türkiye İstatistik Kurumu. Yıllık enflasyonu artık nasıl bir şekil yapıyorlarsa yüzde 19.25 olarak açıklamışlar. Her şeyimiz dövize endeksli olduğuna göre bir aylık enflasyonumuz biraz önce reel sayılarla ispatladığımız gibi yüzde 8.5!

Dolara, euroya savaş açan AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan, “Artık her şeyde Türk lirası kullanılacak” demesine rağmen 1915 Çanakkale Köprü geçiş ücreti 15 euro olarak belirlendi. Emir en büyük yerden gelse bile dövizi kesemiyorsa piyasayı maalesef döviz yönetiyor demektir. İstediğin market zincirini hedef gösterirsen göster asıl suçlu faiz ve dövizdir.

BİZ BU DÖVİZİ NEDEN DÖVEMİYORUZ?

Çok basit, şakacı TÜİK’in makyajlı enflasyonu 19.25 olarak açıklamasına rağmen Merkez Bankası faiz oranını 19’dan 18’e indirirse aksini beklemek saflık olur. Yatırımcılar paralarını bankaya, borsaya yatırmak yerine derhal dövize sarılır. Hani o, “Ay’a 4 şeritli yol yapsa inanırım” diyen okuması yazması olmayan teyze bile parası varsa dövize çevirir.

Mesela iki gün önce Merkez Bankası 18 yerine 20-21 açıklasa faiz oranlarını ülkenin fakiri, yerinde yeller esen orta direği biraz olsun nefes alabilecekti. Baştakiler ise emekli, işçi ve memur zamlarını açıklarken biraz sıkıntı çekeceklerdi, kitlelerine daha az hava basabileceklerdi. Haaaa bir de zengin bir gecede daha da zengin olamayacaktı. Geri kalan hiçbir şeyde bir değişiklik yaşamayacak, az da olsa rahat edecektik.

Dolar, borsa, banka kafaları fazla yordumsa başka türlü anlatayım...

Geçen yaz 5 lira olan ıslak hamburger geçen hafta 9 liraydı. “Bu ne lan!” dediğim tanıdık ıslakçı, “Haftaya 10 lira olacak ağabey” dedi. Lamı cimi yok, bir yılda yüzde yüz enflasyonu yedirdiler bize. Sonra utanmadan 19.25’i de yememizi bekliyorlar ama yerimiz kalmadı be arkadaşım.

PEKİ NE OLACAK?

Olan oluyor zaten, en yandaş araştırma şirketleri bile artık AKP’ye yüzde 33’ten fazla oy çıkartamıyor, “Bu pazar seçim olsa” anketlerinde. Tarafsız gibi görünenler yüzde 30, biraz cesurlar 27 veriyorlar rakamları. Bana göre 20’nin de altında olması gerek bu pahalılıkla ama köyler var, muhtarlar var, iş-aş baskısı var; kısaca yirmi yılda yaratılan baskı ortamı AKP’ye yüzde 10 fazladan oy getirir ama artık yeterli değil. Küçük ortak MHP barajın altına düştüğü için seçim barajını indirdiler, daha da aşağı gidiyor. Yetmeyecek daha da indirecekler. Belli ki her kesim durumun farkında.

Gırtlak çok önemlidir beyler, halkın sabrını her şekilde denersiniz, dini, milli duyguları falan kullanırsınız ama insanları karnını doyuramayacak seviyeye getirirseniz o sandığı size zindan ederler.

AMAN NE OLUR

Muhalefetten tek bir ricam var; cumhurbaşkanı adayını dikkatle seçmeleri. O yapılmaması gereken hatayı hepimiz biliyoruz değil mi!

Şu anda tek bir amaç olmalı; piyasaları, dış politikayı, iç politikayı, ekonomiyi, belki de rejimi kurtarabilmek adına fedakârlık şart, birlik olmak şart, tek yumruk olmak şart. En ufak bir bölünme bir çuval inciri mahveder.

Bu doğrultuda başta CHP ve İYİ Parti olmak üzere tüm muhalefete akıllı olmak düşüyor.

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36

banner50