banner16

Galatasaray çılgın gibi transfer yapıyor. Bana 2003’teki günleri hatırlattı; hani çıtçıt Felipeli günler. Borçlanmanın miladıdır o yıl. Olimpiyat Stadı macerasının yaşandığı, “Terim istifa” seslerinin çıktığı yıldır o yıl. Umarım tarih tekerrür etmez. Özellikle transfer hareketlerinde sakin olmakta fayda var. Pahalı oyuncunu göndermiş gibi hareket edip neticede gönderemezsen iflas bayrağını çekersin.

Rumen’e 6.5, Danimarkalı’ya 7 milyon euro bonservis bedeli ödemek bana pek mantıklı gelmedi. Bir strateji belirlemekte fayda var.

Ucuz transfer yapacaksan çakal menajersiz kuzey ülkelerinden, pahalı yapacaksanız da en iyilerini alacaksınız. Günümüzde bırakın Galatasaray’ı, Türkiye toplansa en iyilerini alamayacak durumdayız. Sivas’ta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e saldıran, “Kimse aç değil” diye bağıran şalvarlı, takkeli, cüppeli, sakallı tipin ekonomimizin nasıl çöktüğünden haberi yok tabii. Onun kafasına çay atınca doyuyor. Ya o kadar anlıyor ya da ikinci bir hesabı var bu kesimin. Adam bağırıp çağırıyor, yanında polis “Aman bağırma” diyor. Sakalı cüppesi olmayan hakkını aramaya kalktı mı copu gazı esirgemeyen emniyetimizin tarafsızlığını sevsinler!

AFGAN İSTİLASI

Hepimizin endişesi 20’li yaşlarda binlerce Afgan’ın yurdumuza akın etmesi. Bunlar ne amaçla getiriliyor buraya? Amerika mı istedi? O kadar adam nerede barındırılıyor? Finanse edenler mi var? Gelenlerde meslek yok, eğitim yok, bakışlarında meymenet yok.

Karıştı konular ama kafamızın bir yanı hep mülteci ayağında ülkemize yığılan orduda. Ben istemiyorum kardeşim bu adamları. İsteyen ırkçı desin. Oy uğruna memlekete bu kadar vasıfsız katil tipli adam doldurulmaz. Cumhurbaşkanı da İçişleri Bakanı da durumu izah ederken durumdan bihaber olduklarını saklayamıyorlar! Sanki bu iş onların kontrolünden çıkmış havasında.

SURİYELİLER’DE AFGAN FOBİSİ

Mahalle aralarında Suriyeliler, Afganlar ve Türkler kavgaya tutuşmaya başladılar. Ankara Altındağ’da Suriyeliler iki Türk’ü bıçaklamışlar. Göğsünden yaralanan Emirhan Yalçın hayata tutunma mücadelesi veriyor. Satılmış basın bıçaklayanların Suriyeli olduğunu bile yazamıyor.

5-6 yıldır Türkiye’de yaşayan Suriyeliler bile Afganlar’ın bu kadar rahat ortada dolaşmalarından memnun değil. Çünkü Türk’ün 3 bin liraya yapacağı işi 2 bin liraya yapan Suriyeliler aynı işi bin liraya yapmaya hazır Afganlar’ı işlerini ellerinden alacak tehdit olarak görüyorlar.

Kendi hesabıma ucuza Suriyeli, Afgan çalıştıran işyerlerine gitmeme kararı aldım. Kayıt dışı Suriyeli ve Afganlar’ı ucuza çalıştıran fırsatçıları vatan haini olarak nitelendiriyorum.

10 yıl sonra kendi ülkemizde azınlık kalacağız. 15-20 yıl sonra bugün acıyıp hiçbir tedbir ya da hazırlık yapmadan, “Bakın işte başınızın çaresine” diyerek memleketin tüm illerine salınan bu meymenetsizlerin çocukları, çocuklarımızın katili olacaklar. Vebali bugün bunları kısıtlamasız ülkeye kabul edenlerin boynuna.

“SENİN EVİN YANSIN!”

Spor yazayım diyorum ama olmuyor. Vatan elden giderken, “Galatasaray pahalı transfer yaptı, Beşiktaş Abdullah Avcı’ya 20 milyon lira tazminat ödeyecek, Fenerbahçe’de Teknik Direktör Pereira oyuncu kırımı yapıyor falan yazmak içimden gelmiyor.

Gündem öyle çılgın ki olimpiyatlar bile mahalle arası maç havasında geçti. Güney ormanlarımızın büyük bir bölümünü kaybettik. Yanan yerlerde yapılaşma olmayacak diyor yetkililer ama Antalya’nın Gündoğmuş AKP’li Belediye Başkanı Mehmet Özeren skandal bir açıklamayla kandırıldığımızı açık ediyor sanki. Bu tiplere artık yandaşlarının bile itimadı kalmadı.

Özeren, yanan evlerin yeniden yapılacağını kaydederek, “Evleri kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımız için TOKİ tarafından 20 yıl ödemeli çok cüzi faizlerle istedikleri şekilde evleri tekrar yapılacak. Yani ben şunu söylüyorum, çok eski evi olan vatandaşlar bunu söylemek belki doğru değil ama ‘keşke bizim de evimiz yansaydı’ diyeceklerini düşünüyorum. Onlara teselli hibesi çok fazla” diye buyurdu. Buyururken de sırıtıyordu. Gemi azıya öyle bir aldılar ki artık işine gelenleri yaparken halkla dalga geçmeye başladılar. İnsanın içinden, “Umarım senin evin yanar” demek geliyor.

Giderayak telafisi çok ağır bedeller taşıyacak bir çılgınlık yapmasınlar da, başka bir beklentim kalmadı artık!

TATİLDEYİZ

Oğlumla 4-5 günlük bir kaçamak yapalım dedik. Edremit Körfezi’nde Küçükkuyu-Asos sınırında bir yer tavsiye etti bir arkadaşım, Özgür Kamping...

Önce pek sıcak bakmadım sonra “Hadi gidelim bakalım” dedik. Bu arada televizyonda reklamlara çıkan oteller var ya; bir hafta baba-oğul kalmak için 25-30 bin lirayı gözden çıkarmanız gerek. Ülkede asgari ücret 2 bin 825 lira. Dengesiz gelir dağılımı bozuyor dengemizi.

Neyse gypsy karavanda kalıyoruz, tertemiz, cırcır böceği dışında ses yok, yemekler şahane, deniz akvaryum gibi. En önemlisi burası bir sit alanı ve inşaata hiç izin yok. Umarım Kurtuluş Savaşı’ndan sonra tırnaklarımızla santim santim aldığımız memleketimizi gözlerini kırpmadan Araplara, müteahhitlere, maden şirketlerine hektar hektar satanlar bu cennetten düşme yere el atmazlar.

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36