banner16

- Galatasaray Yönetimi’nin beceriksizliği sezona damga vurdu. Yönetim Galatasaray’ın yolunu kesmek isteyen federasyon ve kurulları, Fenerbahçe ve Beşiktaş başkanları yerine kendi üyeleri, kendi teknik direktörü ve kendi futbolcusuyla uğraştı.

- “Biz daha çok pas oyunu oynuyoruz ve buradaki saha zeminine bir çare bulunması lazım. Bu şekilde istediğimiz oyunu oynayamıyoruz. Koşulları görüyorsunuz, sahanın daha iyi olması lazım. Galatasaray yöneticileri bir çözüm bulmalı. Florya'daki antrenman sahamız bile buradan iyi. Gerekirse dünyanın en iyi bahçıvanlarının tutulup buranın zemininin düzeltilmesi gerekiyor. Twitter'da, Instagram'da kendine bakacağına, medyaya bakacağına gel statla ilgilen. Bu sahada biz oynuyoruz, hafta sonu geldiğimizde bize futbol oynamak için iyi şartlar sunmaları gerek."

- Bu sözler Belhanda’ya ait. Futbolcular bazı konularda çok uyanıktır. Stada ya da Florya’ya hayatlarında ilk defa gelen yöneticiyi ağızlarının bir karış açık olması ve aldıkları selfi pozisyonundan tanırlar. Futbolcular hiçbir zaman bu yönetime saygı gösterecek bir neden bulamadılar. Eksik olan sevgi ise Belhanda’nın bu açıklamasından sonra kovulmasıyla nefrete dönüştü. Florya durumu kendi içinde çözerek şansını son düdüğe kadar sürdürebildi.

- Futbolcusunun şeref ve haysiyetini sorgulayan, isim vererek pavyonculukla suçlayan bir başkanı oldu Galatasaray’ın. Hasta diye kimse üzerine gitmiyor ama o herkese hastalığının arkasına saklanarak yumruk atmaya çalışıyor. Görmez olaydık ama maalesef biz onun hasta olmadan önceki halini de gördük. Galatasaray’ın tüm değerlerini ayaklar altına aldı. Avrupa standartlarına en yakın camiayı kasaba takımı gibi yönetmeye kalktı.

- Her kürsüye çıktığında üyelere ve camiaya seslenirken hepimizin gözü önünde sağ omuzundaki görünmez varlıkla konuştu. Üyelere “köfteler” diyebilecek kadar şuursuzlaştı. Medenileşeceğine her geçen gün daha da amiyane bir şekilde yönetti Galatasaray’ı. Kötü sonuçlarda ekip olarak piyasadan yok oldular. Her galibiyetten sonra da sırıtarak çıktılar kameraların karşısına. Artık Galatasaray taraftarı kazanılan bir maçtan sonra ekranda Abdurrahim Albayrak ile Yusuf Günay’ı görünce kusma hissine kapılıyor.

- Bir de iki sorum var; Koç Grubu çalışanlarının servis hizmetini hangi şirket karşılıyor? Başkan olduktan sonra Mustafa Cengiz yeni benzin istasyonu açtı mı ve Ali Koç’tan bayilik istedi mi?

- Mirasyedi gibi yönettiler kulübü. Önceki yönetimlerin tüm projelerini, yatırımlarını aç bir çekirge sürüsü gibi talan ettiler. Yetmedi pavyona düşen çaresiz bir kadın gibi Galatasaray Spor Kulübü Derneğini Sportife borçlandırdılar. Doymadılar, kredilerle daha da borçlandırdılar Galatasaray’ı. Makyajlıyorlar ama borç açıklanandan çok daha fazla. Yeni bir yönetim gelince rakamlara daha net erişebileceğiz.

- Kurulmamış şirkete ihale kazandırdılar. Yakalanınca da, “O şirkete verdiğimiz tüm paraları kasamıza iade ettik” dediler. O zaman ben de gidip bir banka soyayım, yakalanırsam aldığım tüm parayı bankaya iade edeyim sonra da “Çok temiz ve masumum” diye piyasada cirit atmaya devam edeyim!

- O kadar çok kişinin ekmeğiyle oynadılar ki cehennem bile bunları kabul etmeyecek. Kulübün başına geçer geçmez buldozerle girdiler çalışanlara. Sadece biat edenlerin işlerine devam etmelerine izin verdiler. Onları da kağıt mendil gibi kullanıp kapı dışarı ettiler. Kapı dinleyerek adam kovdular kulüpten. Doymadılar, aleyhlerinde yazan gazetecileri ekmeklerinden ettiler.

- Son maç sonrası oturduğu buz kutusu üzerinden, “Buz gibi soğudum sizden” mesajı veren Fatih Terim de beklenen açıklamayı yaptı. “TFF ve kurullarına göğsümüzü germişken, onlara teşekkür edenlerle bile karşılaşıyoruz. Basınla, televizyonla, hakemle, kurumlarla, federasyonla ayrı ayrı uğraştık. Bir de içeriyle uğraştık." “TFF’ye teşekkür edenler ve içeri” derken sizi kastediyor sayın mevcut yönetim. Paçanız sıkıyorsa kovsanıza Fatih Terim’i de!

- O kadar çok hikayeleri var ki yazsak tepemizdeki bulutun bile hafızası yetmez. Konumuz şampiyonluktu. Beşiktaşlı dostlarımızı kutluyorum. Umarım her sezon son maçta şampiyonluğun defalarca el değiştirdiği yarışı tekrar tekrar yaşatırsınız bize. 2014 yılından bu yana tek bir kupa bile alamayan Fenerbahçe’nin ise şapkasını önüne koyup uzun uzun düşünmesi gerek. Başkan Ali Koç da seçildiği günden bu yana 7, 6 ve 3’üncü olabildi. Tek kupası bile yok. Aynaya bakmasının zamanı gelmiş Richie Rich’in.

- Neticede Galatasaray adına kaçan şampiyonluğun müsebbibi Mustafa Cengiz ve arkadaşlarıdır. Giderayak 29 Mayıs’taki seçimi iptal etmek ise yaptıkları son hainlik olarak tarihe kazındı. O koltukta bir saat daha fazla oturabilmek için yeni yönetimin zamanından çalacak kadar küçüldünüz ya; bu ayıp size yeter de artar bile.

- Dört başkan adayı var. Başvuru sırasına göre; Metin Öztürk, Eşref Hamamcıoğlu, Burak Elmas ve Işın Çelebi. Kim kazanırsa kazansın birinci icraatları ilk flikayla tüyen istifacılar da dahil olmak üzere Mustafa Cengiz’in kurullarıyla beraber tüm ekibini Galatasaray’dan ihraç etmektir. Bunu yapamayacak başkan adayı boş yere, “Ben başkan adayıyım” diye ortalarda dolanmasın. Konuyu sizler için bizzat araştıracak ve takip edeceğim sevgili Habercem okuyucuları.

- Son olarak bir çift lafım da Galatasaray taraftarına... Yönetimlerin işine karışmak, hocanın akıbetine karar vermek sizin işiniz değil. Tarikatlarla mafyayla da sizin işiniz olmaz. Çok güvendiğiniz ikilinin mafya ayağı çöktü, tarikat ayağının da eli kulağında. Tek görevinizin son düdüğe kadar takımı desteklemek olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın!

- Unutmamak gerek ki; Galatasaray, kazanılan şampiyonluğa 1 saat sevinir. Kaybedilen şampiyonluğa 1 gece üzülür. Sonra süratle sıradaki yarışa kendini hazırlar.

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36

banner50