banner16

Gereğinden fazla tüketmemek, hem inançlar da hem doğada hem de milli servet birikiminde en önde gelen doğrulardan biridir...
Başta doğal kaynakların kullanımında olmak üzere, beslenmede, giyim kuşamda, ısınma da, soğutmada, ulaşım araçları olmak üzere, her türlü yakıt ve enerji tüketen araç ve gereçte yeterin dışında tüketim, gelecek nesiller için en pahalı ve zor bir yaşamıda beraberinde getirecektir!
Her şeyden önce bu özeni gösterebilmek için, o toplumun eğitim düzeyi, inançları ve doğaya karşı olan bakışında, bilgi birikimi ve içtenliği ya da bu bilinçlenme toplumun bütününde benimsenmiş ve yaşama geçirilmiş olması gerekir.
Bu bakış açısında olanlar genellikle eğitim ve ekonomik düzeyi yüksek olan toplumlardır! İşte bu nedenledir ki o toplumlarda karşılık bulmakta ve gerektiğinde bakanların hatta başbakanların, yürüyerek ya da bisiklet kullanarak görevlerine gitmelerini görmek, çok doğal karşılanmaktadır!
Keza bu davranışlara en üst düzeyden katılım olunca toplumun en alt kesimlerine kadar yansımakta ve benimsenmektedir...
Bu şartlarda en önemli düstur, gelir dağılımının adil ve her bireyin insanca yaşayabilecek beslenmeye, barınmaya ve elbette eşit fırsatlarda ki bir eğitim düzenine sahip olabilmesidir!
Eğer bir toplumda, yoksullarla ve fakirler ile varlıklı azınlıklar arasında ki gelir düzeyinde uçurumlar oluşmuşsa, bunun toplumsal kutuplaşmalara ve sonunda ise sosyal bir patlamaya neden olması da kaçınılmazdır.
Bir ülkede sosyal adalet ve çevresel değerleri sahiplenmek temel insani gerekimlerin gerisine düşmüş ise öncelikle insanca yaşam koşullarını yaratmaktır!
 Sözün özü;
Tok açın halinden anlamazmış...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36