banner16

(Fitne fücur: Karışıklık, kargaşa çıkartan)

Kazanamadın mı? “Bizi doğruyorlar.”

Kazandın mı? “Gizli oyunu bozduk.”

Rakibin kazandı mı? “Kollanıyorlar.”

Rakibin kazanamadı mı? “Gizli oyunu bozduk.”

Bu savunma sistemi öylesine kısır ve sadece aptalları kandırmaya yönelik ki, dört duruma anca üç cevap çıkartabilmiş!

80’li yılların sonunda beceriksiz yöneticilerin beceriksizliklerini saklamak için başvurdukları bir yöntem. Siyasetten apartılmış, sürü psikolojisiyle hezeyan içindeki cahil kitleleri güden bir sistem.

Günümüze yansıması ise rakibi FETÖ’cülükle karalama. Son olarak Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, "2011'de kahpe FETÖ'nün saldırısından sonra en büyük kumpası gördü Fenerbahçe. Bundan sonra hangi takımın zirveden dibe ve hangi takımın dipten zirveye çıktığı ortada. 25 senedir oynanan tiyatronun adı 'Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır" açıklamasını yaptı. Hemen peşinden Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “FETÖ, hâlâ Türk Futbolu’nun içindedir. Yakın zamanda çok yeni şeyler çıkacak, göreceksiniz. Devlete çağrımdır, bu örgütü futboldan temizleyin. Geçmişte yaşanılanlar toplumsal kaos yaşattı. Kardeşi kardeşe kırdırdılar” diye ortalığı alevlendirdi.

Oysa ki Fenerbahçe, Kadıköy’de Antalyaspor’u yenebilmiş olsaydı bu açıklamalar yapılmayacaktı! 

İTHAMLARIN HESABI SORULMALI

Maalesef Sipahioğlu ve Koç’un açıklamaları bulundukları mevkiye yakışmıyor. Bu kadar ciddi ithamlarla kitleleri pimi çekilmiş el bombasına çevirirsiniz. Zaten pis bir zaman yaşıyoruz. Gazeteci Levent Gültekin’in başına geldiği gibi; tek kişiye 20-30 kişi saldırabiliyor ve kendilerine utanmadan “Delikanlı” diyebiliyorlar. Aynı şekilde ellerine aldıkları silahla, bıçakla, muştayla “Delikanlı” olduklarını sanan mafya özentisi bir sürü korkak üretti bize sistemimiz.

Sipahioğlu ve Koç’tan, önce federasyon sonra da adalet sistemi “Gelin bakalım bildiklerinizi anlatın” diye hesap sormalı. Altı dolu konuşuyorlarsa futbolun içindeki FETÖ’cüler ayıklanmalı. Yok eğer ergen taraftarlarını sakinleştirmek için sınırsızca üfürüyorlarsa en ağır şekilde cezalandırılmalılar.

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, bu ithamlara aylar önce şu şekilde cevap vermişti: “Siyasetin sporda kullanılmasına şiddetle karşıyım. FETÖ terör örgütünün etkisi bittikten sonra kim kaç kere şampiyon olmuş. Kim olamamış. Onu da siz medya mensupları bulup çıkarsın."

CÜNEYT ÇAKIR’A BÜYÜK TEPKİ

Kırmızı İnisiyatif adında bir grup kurmuş Galatasaraylılar. İçlerinde büyükelçiler, profesörler, hukukçular, siyasetçiler, iş insanları, CEO’lar, CFO’lar gibi çok güçlü insanlar var. FIFA ve UEFA Hakem kurullarına göndermek üzere birkaç dilde ortak bir bildiri hazırlayıp Galatasaraylılar’ın kullanımına açmışlar. Bildirinin hedefinde Cüneyt Çakır var. Galatasaray’a karşı tarafsızlığını yitirdiğini anlatıyor.

Meraklısı için tamamı aşağıda...

***

FIFA Hakem Kurulu Başkanı Mr Collina,

UEFAHakem Kurulu Başkanı Mr. Rosetti,

Galatasaray Spor Kulübü'nün son Süper lig maçında yaşanan hakem hataları konusunda sizleri bilgilendirmek üzere bu mektubu kaleme alıyoruz. Gerçekleşen hakem hataları her ne kadar milli ligde yaşanmış olsa da sorumlusu FIFA sertifikalı hakem Cüneyt Çakır'dır.

Sayın Çakır orta hakem veya VAR hakemi olarak görev aldığı maçlarda tutarsız ve çelişen kararlar vermiş, güvenilir istikrarlı hakem görüntüsünden uzaklaşmıştır. Cüneyt Çakır'ın son Ankaragücü-Galatasaray futbol maçındaki dengesiz ve adaletsiz kararları GS Yönetimini, teknik heyetini ve taraftarlarını çileden çıkarmıştır.

Bugün içinde bulunduğumuz süreçte Sayın Cüneyt Çakır'ın geçmişteki parlak kariyerinden önemli bir sapma gözlenmektedir. Özellikle futbolun gelişimine yönelik kurallar çerçevesinde kendisi kişisel gelişimini ve adaptasyonunu sağlayamadığı konusunda türk spor kamuoyunda ortak bir kanaat oluşmuştur.

FİFA'nın hakemleri temel değerlerin korunmasına ve futbolun iyileştirilmesine teşvik ettiğini, bu konuda sürekli eğitim verdiği ve hakemlerden yüksek standartta verim beklediği malumumuzdur.

Ancak Sayın Çakır'ın futbol kurallarını uygulama ve yorumlama konusunda yetersizliği yanlış karar alma süreciyle birleştirildiğinde adil futbolda ciddi sorunlar yaratmaktadır. Zayıf performansıyla ilgili şikayetler TFF'ye yönlendirilmektedir.

FİFA Hakem Kurulunun Sayın Cüneyt Çakır'ın sertifikasını yeniden değerlendirmesi ve bu konuda gerekeni yapması talebimizdir.

Tüm içtenliğimizle,

KIRMIZI İNİSİYATİF

***

OSAYİ: BABAM ÇOK KOYU BİR FENERBAHÇELİ!

Sarı Lacivertliler’in Nijeryalı sağ açığı Osayi-Samuel, Konyaspor maçının ardından babasıyla konuştuğunu belirterek, "Kendisi biraz çılgındır açıkçası, her maçı çok ciddiye alıyor. 5-6 gol atsam bile bana 'Yeterli değil.' diyor. Her zaman çok çalışmamı istiyor. Oynadığım her maçı birlikte analiz ediyoruz. Babam gençlik yıllarında birlikte yaşadığı birinin çok koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu söylemişti. Birlikte çok fazla Fenerbahçe maçlı izlerlermiş. Dolayısıyla babam eskiden beri Fenerbahçe taraftarı" açıklamasını yaptı.

Bu tür söylemler gerçekten çok sıktı, beyin patlatıyor. Herkes mi tribünlere oynuyor! Gerçekçilik hiç bu kadar yok olmamıştı!

Yeni transferlerin geldikleri takımların çocukluktan bu yana taraftarı oldukları yalanlarını bile yemiyoruz artık. Osayi’nin babasının koyu Fenerbahçeli olduğuna dair söylemini de tebessümle karşılıyoruz. Ancak kafamızda Birkaç soru işareti oluştu.

Babası o kadar koyu Fenerbahçeli’yse en azından Osayi-Bartu koysaymış oğlunun adını!

Bir de minik Osayi acaba hangi maçlarda 5-6 gol atmış da babası yetinmemiş!

AMAN DİKKAT!

Galatasaray Yönetimi bir enerji şirketiyle anlaşıp stadın çatısına güneş paneli yerleştirip elektrik üretecekmiş. 

Çok güzel ve çevreci bir hareket, alkışlıyorum. Yalnız kafama takılan bir konu var; çatıya 10 bin adet panel yerleştirilecekmiş. Biraz araştırınca bir panelin ortalama 22 kilo ağırlığa sahip olduğunu öğrendim. Yani 220 ton sadece paneller ediyor. Kablosu, dirseği, vidası dersek ekstra 250 ton yük binecek çatının üzerine. Çok iyi araştırmak lazım. Olası bir felakette gıybet, kıyam, köfteler gibi şirinlikler ne Mustafa Cengiz’i ne de arkadaşlarını kurtaramaz!

KILIÇDAROĞLU’NDAN ASRIN CEVABI

Son 10 yıldır siyaset sahnesinde iki isim var, Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu. Aralarında hep atışma olur, zaman zaman çirkinleşir muhabbet günün nezaketten, politikadan uzaklaşan konjonktürüne uygun. Bazen de tebessüm ettiren hikayeler çıkıyor. Sosyal medya bu videoyla yıkılıyor. Seyredemeyenler, okuyamayanlar için Kılıçdaroğlu’ndan rakibini paralize eden asrın cevabı:

- Erdoğan: Önce ne dedi, “Ben vatandaş Kemal’im, sıram ne zaman gelirse o zaman aşımı yaptıracağım.” Eee niye gittin yaptırdın?

- Kılıçdaroğlu: Eee sıram geldi de onun için gidip aşı oldum.

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36