banner16

Kimine göre biri daha büyüktür, biri biraz daha az büyüktür ama üç büyükler hep üç büyükler olarak bilinecektir. Hatta binlerce yıl sonra İstanbul bir höyük olsa da çıkan kalıntılardan, bu dünyanın en eski yerleşim merkezinde Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş isimli spor kulüplerine ait izler bulacak gelecek kuşaklar.

Daha önce de yazmıştık; günümüzün sığ didişmelerinden ayrı olarak neredeyse 120 yıl önce atılmış bağlar...

BEŞİKTAŞ

Bereket Jimnastik Kulübü olarak 1903 yılında kurulmuştur. Çerkes ağırlıklı kurucular önce Bereketiqo ismini uygun görseler de Türkçe’ye çevirip Bereket ismini almıştır. 1911 yılında Şeref Bey başında bulunduğu Valideçeşme futbol takımını ilk Türk Spor Kulübü olarak tescil alan Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne taşıyarak Siyah Beyazlılar’ı futbol ile tanıştırmıştır.

GALATASARAY

Galatasaray Lisesi’nde Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından ön bahçeye bina cephesine göre sağ orta kattan bakan sınıfta 1905’te kurulmuştur.

FENERBAHÇE

Galatasaray, Beyoğlu ve civarında işgal kuvvetlerine karşı futboluyla direniyordu. Kadıköy’e o yıllarda ulaşabilmek çok zordu. Bu sebeple 11’inci sınıfta okuyan Galip Kulaksızoğlu ve birkaç arkadaşının kaydı Saint Joseph’e alındı ve onlar da Kadıköy’de Fenerbahçe Kulübü’nü kurdular.

TEK AMAÇ

Spor yapmaktı tabii ki kuruluş amaçları. Ama işgalcilere devamlı toprak vererek bir gün daha başta kalabilmek için iki büklüm dolaşan ancak kendi vatandaşlarına her türlü baskıyı ve zulmü sonuna kadar uygulayan II. Abdülhamit’in yasaklarına direnmek için de kurulmuşlardı. İşgal gücü takımlarını yenmek için de.

Yani bir direnişin sonucu kurulmuş bu üç kulübümüz. Hâlâ da yönetimleriyle değilse bile camialarıyla direnirler her türlü baskıya.

Günümüzün baskısı farklı biraz, küme düşme potasındaki Başakşehir şeklinde vücut bulmuş.

Bakın ne diyor bir yorumcu, “Başakşehir, Galatasaray. Birisi iyi takım, diğeri büyük kulüp. Galatasaray kötü gitse de toparlayabilir. Teknik direktörlük tecrübesi, oyun anlayışı, lobisi, hakemi falan işi halleder. Umarım Başakşehir sıkıntı yaşamaz. Değerli bir kulüp.”

Dediklerinin bir bölümü doğru ama, “Lobisi, hakemi falan işi halleder” ne demek. Tek bir Galatasaraylı’nın bile mi kanına dokunmadı? Bu ithamlar her fırsatta “Çok Galatasaraylıyım” diyen Mustafa Cengiz ve arkadaşları tarafından yutuldu mu?

Ne demiş atalarımız, “Şeytana şeytanlığını unutturursan gün gelir sana ahlak dersi vermeye kalkar.”

ABDÜLHAMİT DEMİŞKEN

“II. Abdülhamit'in 4’üncü kuşak torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu’nun katılımıyla Ayasofya önünde kalabalık bir grubun eylem düzenlediği ortaya çıktı. II. Abdülhamit'in torunu “Yolun yolumuzdur şehzadem” sloganlarıyla karşılandı.”

Bayağı bir araştırdım, Zaytung mu, film seti görüntülerini çarptırma mı diye falan ama gerçekmiş! Üç kadın bir araya gelse topla tüfekle onlara saldıran polisimiz de bu müptezellere nezaret etmiş.

Neresinden bakarsanız trajikomik. Cumhuriyet’i devirmek için yapılan gösteri serbest, rektörü devirmek için yapılan gösteri yasak! Gem tam manasıyla azıda değil çene kemiğinin içine oturmuş durumda!

Hem Kayıhan kardeşimiz bu yola çıkmadan önce kardeşlerini, amcaoğullarını, halaoğullarını falan boğdurmuş mu? Sonra bir pürüz çıkarsa biz karışmayız ama!

ANAYASANIN DEĞİŞMEZLERİ

Bakmayın “Yeni parti kurduk, çok moderniz biz, acayip özgürlükçüyüz, takunyalarımızı çıkardık” demelerine, kafa hâlâ aynı kafa. Nevşin Mengü'nün Anayasa'nın ilk dört maddesinin tartışılmaya açılmasıyla ilgili sorusuna eski AKP’li yeni DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Şu anda bunları tartışmak için uygun iklim yok ülkede. Onun için hiç kimseyle konuşmuyoruz bu konuda" yanıtını verdi. Babacan, "Uygun iklim olursa tartışır mısınız?" sorusuna karşılık, şu anda ülkede "Ciddi çatlakların" oluştuğunu ancak "Günü geldiğinde zemin ve şartlar uygun olduğunda" Anayasa'nın ilk dört maddesi üzerinde de konuşulabileceğini söyledi. Sonra ummadığı bir tepki alınca da “Bir yandan güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin, bir yandan da yeni anayasanın tartışıldığı bugünlerde partimizin tutumu açıktır. Gündemimizde yeni anayasa yoktur” diye çark etti.

Babacan’ın değiştirmek için uygun anı kolladığı ilk dört madde bakın ne diyor?

MADDE 1.

– Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

MADDE 2.

– Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

MADDE 3.

– Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.

Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.

Milli marşı "İstiklal Marşı"dır.

Başkenti Ankara'dır.

MADDE 4.

– Anayasanın 1'inci maddesindeki Devlet’in şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki Cumhuriyet’in nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Yani kısaca badem bıyıklar hariç tümüyle aynı zihniyetteki partinin adı DEVA değil DEVAM olacakmış da yolda M’si düşmüş! Akılları fikirleri kaftan giyebilmekte ama Yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan giden büyük çoğunluk yâr etmez size o ipeklileri!

AY’A GİTME KONUSU ÇOK TUTTU

Herkes kendine özel bir Ay’a gitme esprisi patlattı. Neredeyse 10 gün olacak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Eyy Türkiye, 2023’te Ay’a insan gönderiyoruz, bayan bile olabilir” dediği.

10 gündür mizah dergisi okuyamıyoruz, hiçbir şey bizi “Uzaya çıkan bir Türk” kadar heyecanlandırmadı. Hele hele televizyonlarda Jules Verne’in “Ay’a Seyahat” adlı kitabını bile okumamış insanların uzay seyahati hakkında ahkâm kesmelerini seyrederken altımızı bezlemek zorunda kaldık.

Projenin derinliği şu; gemi falan yapmayacağız ha. Elâlemin turistik uzay yolculuğuna adam atmaya bakacağız ya da bayan!

Benim bildiğim kadarıyla yıllar önce girmek gerekiyordu bu kuyruğa. Sayın Cumhurbaşkanı belki de “Kuyruğa kaynak” konusunda yardımcı olacak ilk uzay gezginimize. Yine bildiğim kadarıyla Türkler arasında öncelik Ahu Aysal’da. Galatasaray eski Başkanı Ünal Aysal’ın eski eşinde. Hani SpaceX CEO’su Elon Musk lolo yapmaya kalkarsa aklımızda bulunsun Ahu Hanım’ın kaparosu.

Zaytung’u işsiz bırakan açıklamaların sıradakisi ise “Ay’da doğalgaz rezervi bulduk, 2023 Aralık’ta inşallah sondaja başlıyoruz” diye gelirse hiç şaşırmayın, benden uyarması.

[email protected]

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36