banner16

Toplumda infial uyandıran suçlara bu tür söylemler duymaktan gına geldi...
''Peşini bırakmayacağız
En yakın takipçisi olacağız
En ağır şekilde cezalandırılmasını sağlayacağız''
Ne demek bu?
Üstelikte bu açıklamalar yürütmenin en üst düzeylerinden dillendiriliyor ise....
Biliyoruz ki biz demokratik ve kuvvetler ayrılığı ilkesi ile yönetilen bir toplumuz
Yani?
Yürütme yürütmekle!
Yasama yasa çıkarmakla...
Yargı ise hukuka dayalı yargılamaktan sorumlu ve birbirine karşı bağımsız, müdahale edilemez bir konumdadır!
O zaman bu tür ifadeler niçin öne çıkıyor ve ezbere dönüşüyor?
Acaba yürütme böyle bir açıklama yapmasa(!)yargılamada bir savsaklama mı olacak?
Yoksa Yasamanın çıkardığı yasalarda ki eksiklikler ortaya çıkmasın diye bu tür söylemler gereklimi görülüyor?
Ya da toplumdaki oluşan infialin önüne mi geçiliyor?
Kadına ve çocuklara tecavüzler
Kötü muamele
Darplar
Haksız tutuklamalar
Toplum gönlünde yer etmiş değerlerin anısına yapılan saygısızlıklar
İnanç
Giyim kuşam
Yurtlardaki öğrenciler
Yolsuzluklarda, hep aynı ve eşit söylemler gelişse gam yemeyeceğiz ama ne fayda?
Muktedirlere karşı söylenen en ufak olumsuz  bir kelime için, açılmadık dava hatta bir kere ile bir şey  olmaz diyerek geçiştirmeler ile diğer yandan, muhaliflere karşı yapılan her saldırı ve engelleme duyamzdan görmezden gelinmiyor mu?
En yakın örnekler Ana Muhalefet parti başkanına linç girişimi ile bir yazar, bir yorumcunun darp edilmesi ve de bir parti genel başkan yardımcısının nerede ise ulu orta yerde, kırılmadık kemikleri kalmayacak şekilde darp edilmesinde ki suskunluk nasıl açıklanmalıdır?
Sükut ikrardan mı gelir diyelim?
Ya da bir defa oldu diye kendimizi mi avutalım?
Bu nasıl bir söylemdir; en ağır şekilde ceza almalarının takipçisi olmak?
Bağımsız yargı ve onun uygulama alanı mahkemeler, işlenen suçlara göre nasıl ceza takdir edeceklerinden bihaberdirler mi demek isteniyor?
Bu ve benzeri söylemler, özelliklede yürütmenin etkin makamlarınca yapılınca, yargının güvenirliğine daha büyük bir zarar verilmiş olunmuyor mu?
Yürütmenin hukuka  müdahil olduğu her durum, yargının güvenirliğinin yara alması için yapılmış en büyük darbe ve yanlış adımdı!
Yürütmenin yargıyı siyasallaşması için yaptığı her yanlış girişim, sadece topluma değil devletin taşıyıcı ana temellerine de doğrudan zarar verir...
38 kamu, 35 vakıf hukuk fakültesinin ve 79 Baro kuruluşunun olduğu bir ülkede bu kurumlardan hukuk ve yargı konusunda tek  bir görüş, düşünce ve öneri ile bir karşı duruş ortaya çıkmıyorsa, bu konuda daha ne demek gerekir ki?
Sözün özü;
Adaleti yok etmek insan neslini yok etmekle eşdeğerdir...

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner36