Her şeyden önce 2020 yılının nasıl gelip, geçtiğini
Kimleri abat
Kimleri silindir gibi ezdiğini bile anlayamadığımız
Zor bir yılı geride bırakıyoruz...
2020 yılının sırtına tüm hataları yükleyip, kurtulacağımızı sanıp, gene işin kolayına kaçıp, bir defa olsun kendimizi aldatmayalım!
Şimdi 2021 yılı bir umut değil mi?
İnşallah
Maşallah
Hamdolsun diyelim...
İlk dört günü evde kalma yasakları ile başlayan(!) bir yılın, mutlu geçmesi nasıl olacaksa?
Oysa bundan öncede yapa geldiğimiz, mutluluk dileme kolaycılığı yerine;
Bu dört günde bir değil, iki değil tam tamına yirmi yıl geriye dönelim...
Yansız
Yandaşsız duygularla
Her bir yılı tek, tek inceleyelim
Vicdan terazimiz de tartalım
Önce siyasilerimiz ile bizi yönetenleri
Sonra onları seçmenleri, yani kendimizi
Demokrasimizi
Hukukumuzu
Ekonomik düzeyimizi
Eğitimde seviyemizi
Ekranları
En önemliside, temelde değişmeyen ama siyasi mutasyona uğrayıp, değiştiğini sandığımız siyasi iktidarın on dokuz yıllık döneminde, ülke ve yurttaşlar olarak neydik, ne olduk sorusunu kendimize sorup, dürüst bir vicdan hesaplaşması yapalım mı?
Eğer bunu yapanlar çoğunlukta olursa?
Kesin 2021 yılı güzelliklerin ve iyiliklerin bir başlangıcı olabilir...
Yok gene günlük hamasi nutukları dinleyerek ve mutluluklar dilemekle kendilerini avutanlar çoğunlukta kalırsa?
Geçmiş yılları da mumla arayacağımıza emin olabiliriz?
Umut Memedin ekmeği ye Memet ye...
Ama o da askıda artık!
Rakamların değişmesi ile ne biz, ne yaşamımız, nede yaşadığımız evren ve doğadaki sebep olduğumuz yıkım ve kayıplar değişecektir! Keşke mutlu yıllar demekle olsa idi?
Sadece mutluluk için yapılan doğru eylemlerle mutluluklar yaşanabiliyor
Yirmi yıl gözlerimizi kapatıp, sadece konuşanları dinledik, durduk. İnşallah bu yıl kulaklarımızı kapatıp, gözlerimizi hemde dört açarız...
Mutlu yıllar!
Bunun için ne çaba harcadık ve nasıl olacaksa?
Sözün özü;
Önceki yıllarda ne ektiysek, yeni yılda da onu biçeceğiz...
