Kılıçdaroğlu: Erdoğan kendi sonunu hazırlıyor
SİYASET, 26 Haziran 2020 21:59CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Erdoğan’ın gidici olması için özel bir çaba harcamaya gerek yok, çünkü kendi sonunu kendisi hazırlayan bir lider konumunda” yanıtını verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deutsche Welle Türkçe'nin YouTube kanalındaki canlı yayınında, Mirgün Cabas'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
İtalyan ressam Gentile Bellini’nin orijinal Fatih Sultan Mehmet tablosunun, Londra’daki müzayede İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınmasına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, mutluluğunu dile getirdi.
Nerede sergileneceğini İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na sorduğunu ve “tablonun özel olarak korunmaya alınması gerektiğini” söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Paris’teki Louvre Müzesi’nde Mona Lisa tablosu var, bu tablo diğerlerine göre daha farklı şekilde korunuyor. Benzer bir korumanın yapılmasını istedim. Tabii benzer korumayı yapacağını Ekrem Bey ifade etti. Nerede sergileneceğiyle ilgili de açıklama yaptı ama ben o konuya fazla girmiş olmayayım. Eminim Sayın Başkan, kendi kurmaylarıyla da görüşecek, tablonun nerede sergilenmesi gerektiği konusunda bir karara varacaklar, ondan sonra sergilenecek” diye konuştu.
‘ERDOĞAN KENDİ SONUNU HAZIRLAYAN BİR LİDER’
“İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener katıldığı bir programda, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan bir daha o göreve seçilemeyecek’ dedi, sizin kanaatiniz nedir?” yönündeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, kendisinin de aynı kanaatte olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin nereye gittiği belli. Rejim değişti malum, demokrasisi, yargısı, yürütme organı vesayet altında olan hatta parlamentosu vesayet altında olan ülkede yaşıyoruz. 20 Temmuz’dan sonra bir sivil darbe oldu. Tek adam vesayet rejimi var. Vesayet rejiminin başladığı 2018’de dolar 4 lirayken şimdi 6 liraya çıktı. Çeyrek altın 328 lirayken 661 liraya çıktı. Köprü geçiş ücretleri yüzde 179 oranında arttı.
Bu vesayet süreci yönetiminde 2 milyon 281 bin kişi işinden oldu. Milli gelirimiz 100 milyar dolar düştü. Dünya ekonomisinde 17’nci sıradaydık, şimdi 19’uncu sıraya geriledik. Bu tablo ortadayken ve bu tablo doğrudan doğruya mutfağa yansımışken Erdoğan’ın gidici olması için özel bir çaba harcamaya gerek yok. Çünkü, kendi sonunu kendisi hazırlayan bir lider konumunda.”
‘MİLLET ARTIK BIKMIŞ VAZİYETTE, BUNLAR GİDECEK’
Kılıçdaroğlu, Seçim Yasası’na ilişkin bir soru üzerine “ilk seçimlerde kim çok oyu alırsa o cumhurbaşkanı olsun, 50 artı 1’i aramayalım” şeklinde pek çok arayışın olabileceğini belirterek, “Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi yasayı getirirlerse getirsinler emin olun millet artık bıkmış vaziyette. Bunların gitmesi lazım ve gidecek. Bundan eminim” diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik eleştirileri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, “Beni hedef almasını gayet doğal buluyorum. Çünkü AK Parti’yi eleştiremeyeceğine göre sadece bizi eleştirecek, başka bir alanı yok zaten” ifadesini kullandı.
AK Parti ile MHP arasında bir “ittifak” değil bir “koalisyon” bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kendisinin ve arkadaşlarının olabildiğince MHP’nin söylemlerine yanıt vermemeye çalıştıklarını kaydetti. MHP’nin milliyetçi ve ülkücülük kimliğini kullanarak siyasette önemli bir aktör olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ancak bugün MHP’nin geldiği nokta şudur: Eğer siz kendi topraklarınızı terk edip Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırıyorsanız önce bunu ülkücülerin sorgulaması lazım, kendisine ‘Milliyetçiyim’ diyenlerin sorgulaması lazım” diye konuştu.
‘MHP ONLARI ESİR ALMIŞ DURUMDA’
MHP’nin iktidarın küçük ortağı olarak bir şeyler beklediğini, bunlar için de yoluna devam ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onları bir anlamda esir almış vaziyette. Tabanına oynuyor, ‘Acaba o tabandan oy alabilir miyim?’ diye ama son veriler şunu gösteriyor; o tabandan bırakın oy almayı, hem AK Parti’nin hem MHP’nin oylarında düşüş var. Çünkü ikisi birbirine destek veriyorlar. İşsizlik artışı varsa MHP’nin de rolü var. O da koalisyon ortağı aslında. Dışarıda gibi görünmekle beraber fiilen koalisyon içinde yer alıyor. Olaya böyle bakıyorum. Kendileri kalkıp da CHP’ye eleştiri getiriyorlar, getirebilirler. Mümtazer Türköne dosyasını bilmiyorum, bir haksızlık varsa ben ayrım yapmam. Bir haksızlık varsa, bir kişi eğer haksız yere hapisteyse onun çıkması lazım, onun yeniden yargılanması lazım. Selahattin Bey ya da Osman Kavala, bunlar belki hayatlarında CHP’ye hiç oy vermediler. Zaten Selahattin Bey, zaten ayrı partinin genel başkanı ama siz AİHM’in kararlarını uygulamaz, Selahattin Bey’le ilgili 4 kez tahliye kararı verilmesine rağmen aynı dosyadan yeni uydurma suçlar yaparak onu sürekli hapiste tutarsanız buna siyaset kurumunun ya da yelpazesinin neresinde yer alırsak alalım adaletten yana olan insanların ortak karşı çıkması lazım.”
SİYASET, 26 Haziran 2020 21:59
Yorumlar (0)