AK Parti'li Çelik'ten, Macron'un sözlerine tepki: Avrupa demokratları bunu Stalinizm olarak görür

Geçtiğimiz gün "İslami radikalizmle mücadele" konusunda "bu kapsamda camilerin finansmanını daha sıkı denetime alacağını, dini cemaatlerin özel okullarının ve derneklerini sıkı gözetime alacağını ve ülkenin yasa ve değerlerine aykırı hareket edenleri kapatacağını" söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a, AK Parti hükümetinden kınama geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Macron’un söyleminin hukuka ve inanç özgürlüğüne saygısızlık olduğunu savundu.

Çelik, "Macron’un göçmen toplumları disiplinize etmeye dönük otoriter ideolojisi, güvenlikçi bir yaklaşım ile topluma ve dini meselelere şekil verme hedefi gütmektedir. Avrupa demokratları bu yaklaşımı Stalinizm olarak görür ve reddeder” dedi.

Çelik, Macron’un bu yaklaşımıyla demokrasiye ve insan haklarına değil, nefret suçlarına destek verdiğini iddia etti.

Çelik, laiklik savunusunun IŞİD'e "ideolojik mühimmat sağlayacağını" savunarak Twitter üzerinden şu açıklamada bulundu:

"Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “aydınlanmış bir İslam’ın oluşturulacağını” söylemesi hukuka ve inanç özgürlüğüne saygısızlıktır. Bu açıklama Müslümanlara saygısızlık ve provokasyondur.

Macron’un, Bakanlar Kuruluna sunacağı “ayrılıkçılıkla mücadele” yasa tasarısıyla “aydınlanmış bir İslam’ın oluşturulacağını” açıklaması çok karanlık bir zihniyeti yansıtıyor... “Fransa İslamı” oluşturmaktan bahsetmek diktatörce bir yaklaşımdır ve kara cehalettir.

Macron’un hedefinde, yükselişte olan yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığı olmalıdır. Bunun yerine İslam’ı hedef alması  en temel insani ve demokratik değerlere aykırıdır.

Macron bu yaklaşımıyla demokrasiye ve insan haklarına değil, nefret suçlarına destek veriyor.

Macron’un bakış açısı sadece DEAŞ gibi terör örgütlerine ideolojik mühimmat sağlar. Macron’un ayrımcı bir zihniyeti yansıtan bakış açısı, Fransa’nın sorunlarına çözüm üretemediğini göstermektedir. Macron, AB değerlerine saldıran aşırı sağcılarla aynı düzleme geçmektedir.

Cumhurbaşkanımız defalarca yüz yüze görüşmelerde Macron’a  İslam hakkında içine düştüğü zihniyet çarpıklığını ve kavram hatalarını anlattı. Macron ise ideolojik bir fanatizmle İslam düşmanlarına malzeme üretmeye devam etti.

Demokratik devletlerin yasalarla, farklı inanışlara mensup toplumsal kesimlerin inançlarını belirleme gibi bir hakkı bulunmamaktadır. Aksi davranış totalitarizmdir. Avrupa bu totaliter anlayışı terketmek için büyük bedeller ödedi. Macron bu bedelleri hiçe sayıyor.

Macron’un göçmen toplumları disiplinize etmeye dönük otoriter ideolojisi, güvenlikçi bir yaklaşım ile topluma ve dini meselelere şekil verme hedefi gütmektedir.

Avrupa demokratları bu yaklaşımı Stalinizm olarak görür ve reddeder.

İnanç özgürlüğüne müdahale anlamına gelecek girişimlere karşı olduğumuzu ifade ediyor; bu bakış açısının temel insan hak ve hürriyetleri ile çeliştiğini hatırlatıyoruz.

Demokratik değerlere ve inanç özgürlüğüne saldırı, Fransa devlet başkanlığından gelmemelidir. Macron’un yaklaşımları tüm Fransız toplumuna da haksızlıktır. Fransa’nın demokratik kazanımlarına darbedir.

İslam, evrenseldir ve barış dinidir. Macron’un İslam dinini “aydınlatmak” gibi bir misyonu olamayacağı gibi böyle çarpık bir girişimde bulunmak totaliter bir yaklaşımdır. Macron, Cumhurbaşkanımızın kendisine bu konuda anlattıklarını hatırlamalıdır.

Macron’un gündeme getirdiği tasarıyı yakından takip edecek; söz konusu tasarıya dair mülahazalarımızı ilgili platform ve çevrelerde dile getireceğiz.

Avrupa’nın tüm demokratlarını bu totaliter girişime karşı durmaya davet ediyoruz."

MACRON'UN 'RADİKAL İSLAM' VE LAİKLİK ÇIKIŞI

Geçtiğimiz gün "İslamcı radikalizmle mücadeleye" dair ulusa sesleniş yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Fransa'da İslamcı ayrımcılık olduğunu, ayrılıkçı fikirleri savunan bir ideolojinin sorunlu olduğunu, bu kişilerin kendi yasalarını Fransa'nın yasalarından üstün gördüğünü" söylemiş ve "dinin eğitimden ve kamu sektöründen tümden çıkarılması konusunda hiçbir ödün vermeyeceklerini" belirtmişti.

"Fransa'da İslamcı ayrımcılıkla mücadele" için 9 Aralık'ta hükümetin "laikliği güçlendirmeye yönelik yasa tasarısı" sunacağını belirten Macron, "Laiklik birleşik Fransa'nın çimentosudur" ifadelerini kullanmıştı. "Tüm Müslüman inananların laiklik karşıtıymış gibi damgalanmasının saçmalık olacağını, yasaların insanlara tercih ettikleri din ve inanca mensup olma izni verdiğini" diyen Makron "Ama okullarda veya kamu hizmetlerinde dini bağlılığın dışarıya vurulması ve sergilenmesine hiçbir koşulda izin verilemez" ifadelerini kullanmıştı.

Okullarda türban takılmaması gerektiğini ancak okulun dışında bunun mümkün olduğunu kaydeden Macron, "Türbanı inancı gereği takanları normal karşıladığını, ancak bunu siyasi bir İslam projesi ve provokasyon yapmak için takanların da bulunduğunu" ifade etti.

Fransa Cumhurbaşkanı, "bazı velilerin çocuklarının okulda müzik dersi almasını ve havuza gitmesini istememesinin sorun teşkil ettiğini, öğrencilerin okula gitmesi ve evde eğitim görmemesi gerektiğini, sadece sağlık nedenleriyle öğrencilerin okula gitmeyebileceğini" belirten Macron "Fransa'da, cumhuriyetin ortağı olması için İslam'ın yapılandırılması gerekiyor" demişti.

Macron bu kapsamda, "camilerin finansmanını daha sıkı denetime alacağını, dini cemaatlerin özel okullarını ve derneklerini sıkı gözetime alacağını ve ülkenin yasa ve değerlerine aykırı hareket edenleri kapatacağını" belirtmiş ve Türkiye, Fas ve Cezayir'den 2024'ten itibaren Fransa'ya imam gelmeyeceğini ve imamların ülkede yetişeceğini duyurmuştu.

SİYASET, 05 Ekim 2020 19:40