Müyesser Yıldız Sincan Cezaevi'nden yazdı: Operasyonu kim başlattı?

GÜNDEM, 14 Haziran 2020 12:30

Askeri casusluk suçlaması ile tutuklanan OdaTv yazarı Müyesser Yılmaz, tutuklanma sürecine dair kanaatlerini kaleme aldı. İşte o yazı:

Müyesser Yıldız Sincan Cezaevi'nden yazdı: Operasyonu kim başlattı?

Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Odatv kumpaslarını hatırlayın. Dönemin egemen medyası hedef gösterir, mürekkebi kurumadan düğmeye basılırdı. Tarif edilmiş legal veya illegal tape kayıtları, sözde dijital deliller, isimsiz ve imzasız vatansever (!) ihbar mektupları ile operasyonlar yapılırdı. Bunlara ilaveten, bolca suç makinesi itirafçı veya meczup tanık ifadeleriyle maalesef koca Türkiye, özellikle de Türk Ordusu esir alındı.

Bunlar ne zaman yaşandı?

100 yıl değil, sadece 10 yıl önce. Sonra? Bu operasyonların maşaları ya kaçtı ya da tutuklandı; siyasi ve askeri sorumluları ise, "Aldatıldık. Rabb'im ve milletimiz affetsin" diyerek kendilerini ibra ettiler.

2020'deyiz, ne değişti? Yaşadıklarımdan anlatayım.

Daha 2015'te, yazdığımız haberlerden dolayı yeniden hedefe konulduğumuzu biliyordum.

Bir devlet yetkilisinin ben ve Odatv hakkında bir şeyler bulunması için ilgili mercilere gayrı resmi talimat verdiğini yaklaşık 2 yıl önce duydum. Bunu da önce ailem, sonra Barış Pehlivan ve avukatımla paylaştım.

Doğruysa verilen talimatın anlamı, illegal şekilde fiziki ve teknik takibe alındığımdı. Rahmetli annem vefat ettiğinde Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın başta olmak üzere yüzlerce dostun yanı sıra emekli veya muvazzaf askerler de başsağlığı dilemek için aramışken yakın dostum sandığım birisinin aramaması dikkatimi çekmişti. Sordum, soruşturdum; "Takipte; o yüzden arayamadım." dediğini öğrendim. Her neyse!

Başka neler oldu? Önce elektronik posta, Facebook ve Twitter hesaplarım ele geçirildi. Sağolsun, bilgisayar mühendisi olan oğlum İlim hesapları kurtardığı gibi, hesaplarıma erişim sağlayan IP adreslerini de tespit etti. Birisi İstanbul'dandı. Kumpaslardan edindiğim tecrübeden anladım ki, evet, yine bir hazırlık var!.. Hemen detaylı bir dosya hazırlayıp savcılığa başvurduk; ama "IP numaralarının hepsi yurtdışından; o yüzden bir şey yapamayız" denip dosya ivedilikle kapatılmak istendi.

İstanbul'daki IP'nin altını çizerek mahkemeye itiraz ettim. İtirazım aynı gerekçeyle reddedildi, dosya kapandı.

Yapan her kim veya kimlerse amaç belliydi: yazışmalarımı ele geçirmek ve haber kaynaklarımı tespit etmek.

Peki, yetkililer acaba o IP adreslerinin sahiplerini tespit etmekten ısrarla neden kaçınmıştı?

Dört ay önce de, 2015'teki o talimatı verenlerin, hakkımda hazırlık yaptığını duydum. Umursamadım, çünkü çiğ yememiştim; gizlim saklım, illegal bir işim yoktu - olamazdı da. Yine de, her ihtimale binaen bunu da ailemle, avukatımla ve bazı yakın dostlarımla paylaştım.

8 Haziran sabahı evim, terör örgütü hücre eviymiş gibi basıldığında bana gelen bilgilerin doğru olduğunu anlamış oldum.

Ve ne "suç" işlediğimi bugünün egemen medyasından öğrendim.

"Askeri casusluk" yapmışım!

Ben ve avukatlarımın görmediği dosyayı neredeyse noktasına, virgülüne kadar yayımladılar. Üzerinde durmak istediğim şu:

Şikayetçinin "MSB" olduğu belirtildi. Ancak şu ana kadar dosyanın görebildiğimiz kısmında böyle bir bilgiye rastlayamadık. Ellerine tutuşturulan dosyadan o haberleri yapanlar kendiliğinden uyduramayacağına göre, "MSB" nereden çıkarıldı?

Kamuoyunda oluşan tepkinin "dokunulamaz ve sorgulanamaz" bir kuruma yönelmemesi için mi; yoksa kurumun başındaki Hulusi Akar'la davalık olduğumuz hatırlanıp, senaryonun sakatlanacağı fark edildiğinden mi?

Devam edelim.

"Müyesser askeri casusluk yaptı" diye üç gün boyunca ortalığı ayağa kaldırdılar.

Dördüncü gün, her ne olduysa (aslında ne olduğunu biliyoruz: tepkiler üzerine asrın skandalına imza atacak olduklarını anladılar) bu soruşturmayı aylardır büyük bir gizlilik ve titizlikle yürüten savcılık, birden o iddiasından vazgeçip "zincirleme olarak devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklamak"tan tutuklanmamı istedi.

Delil? 20-25 tape kaydı ve halen yayında olan 2-3 yazı!

Soruşturmayla ilgili haberleri malum medyanın İstanbul ayağı yazdı; o yüzden soruşturmayı İstanbul Savcılığının yürüttüğünü sandık.

Meğer Ankara'ymış. Ve ne kadar önemliyse, başından itibaren bizzat bir Başsavcı Vekili tarafından yürütülmüş.

Sebep; isimsiz, imzasız bir ihbar mektubu!

İhbarcımız 13 Aralık 2019 tarihli mektupta, "Hadımköy kışla komutanlığında görevli Astsubay E.B. devlete karşı suç işlemektedir. Gizli kalması gereken operasyonlara ait bilgileri telefonlar dışarıya çıkarttığı kanaatindeyim." diye yazmış.

Benim kimlerle ilgili ne kanaatlerim var. Acaba ben de bir ihbar mektubu yazsam, işleme koyarlar mı ki? Veya birileri hakkında onlarca resmi ifade var. Onlar niye hiç dikkate alınıp soruşturma konusu yapılmıyor da böylesi bir mektuba itibar ediliyor?

Buraya kadar duyduklarımı, bildiklerimi ve yaşadıklarımı anlattım. Şimdi de tahminlerimi yazayım:

2015'ten beri takipteysem, ne mutlu ki, hakkımda bunca yıl kibrit çöpü kadar bir şey bulunup da harekete geçilemiyor.

Sonra, E.B. isimli astsubayın beni sık sık aradığı fark ediliyor.

Tesadüf, bir ihbar mektubu geliyor. Güya işler artık isimsiz, imzasız ihbar mektuplarıyla yapılmıyordu; ama işte bu mektupla soruşturma açılıyor.

Önce E.B'nin, bir ay sonra da benim ve de değerli gazeteci arkadaşım İsmail Dükel'in telefonu için resmi dinleme kararı alınıyor. Böylece ana hedefim ben olduğu gizleniyor!

Öyle ya, önce benim için karar alınsa, "Neden, ne oluyor?" diye sorulacak; çünkü nedeni de hukuki dayanağı da yok. Haliyle benden E.B'ye değil, E.B'den bana ulaşma stratejisi izleniyor. Her kim akıl ettiyse ustaca!..

İfadelerimde E.B'yi nasıl tanıdığımı ve hakkındaki düşüncelerimi anlattım. Yanılmamışım. Bu şahsın nasıl biri olduğu, bizzat avukatının beyanlarıyla ortaya çıktı. Bipolar rahatsızlığından tedavi görüyormuş, bu hastalık cezasızlık sebebiymiş. Ayrıca etkin pişmanlıktan yararlanmak istemiş.

"Zincirleme olarak gizli bilgileri açıklama" suçu işlemiştik, değil mi? İsmail Dükel'den başlayayım. Avukatım Erhan Tokatlı'nın ifadesiyle "okeye dördüncü aranıyordu", o bulundu. Benim ifademle, "ekmek arası köfte" yapıldı. Çok şükür ki serbest bırakıldı ve bizim bu tezlerimiz doğrulanmış oldu. Olayın merkezindeki "casus" E.B'nin, cezasızlık sebebi olan bir hastalıktan tedavi gördüğü ortaya çıktı; yani zincir koptu, geride bir ben kaldım.

Öyleyse bu nasıl "zincirleme" bir suç ve bu ne biçim bir "örgüt"tür? Netice-i kelam; görüldüğü üzere, bir haber bahanesiyle önce Barış'lar, Hülya, Murat ve şimdi de ben...

2012'de cezaevinden çıktığımda Ayşe Arman benimle yaptığı röportaja "Ve işte hükümeti devirecek 45 kilogramlık kadın" başlığını atmıştı. Halen 45 kiloyum; demek ki artık hükümeti değil, bir başıma devleti devirecek hale gelmişim!...

Benim durumum, mahpusluğum önemli değil. Devletimize yönelik tehdit unsurlarını bu kadar küçültmek, başlı başına büyük bir ayıp ve utanç değil midir?

Böylesi berbat bir durumun, berbat bir senaryonun senaristi kim, kimler?

Sincan'dan Silivri'deki Barışlar'a, Hülya Kılınç'a, Murat Ağırel'e ve de açık hava hapishanesindeki tüm dostlara kucak dolusu sevgiler!

Müyesser Yıldız

Sincan 3 Nolu L Tipi Cezaevi

D3 Blok D-T-1

Odatv.com

GÜNDEM, 14 Haziran 2020 12:30

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Depremde iç mekan yerleşimi de binanın sağlamlığı kadar hayati önem taşıyor!

Depremde iç mekan yerleşimi de binanın sağlamlığı kadar hayati önem taşıyor!

'Hatırlarsanız Mahremiyet Demiştik' bu kez gerçek bir mezatta!

'Hatırlarsanız Mahremiyet Demiştik' bu kez gerçek bir mezatta!

Tutkulu bir düş hikayesi: Hardlove

Tutkulu bir düş hikayesi: Hardlove

Özel'den "Türk tarihi sandıkta yazılmamıştır" diyen Bahçeli'ye: Herhalde sürçülisandır

Özel'den "Türk tarihi sandıkta yazılmamıştır" diyen Bahçeli'ye: Herhalde sürçülisandır

Memuru ve emekliyi enflasyonun altında zam bekliyor

Memuru ve emekliyi enflasyonun altında zam bekliyor

Bahçeli’den Akşener’e çağrı: Ayrışma kararından vazgeçerek partinin başında olmalı

Bahçeli’den Akşener’e çağrı: Ayrışma kararından vazgeçerek partinin başında olmalı

Kılıçdaroğlu'ndan Uğur Dündar'a çok sert mektup: Bu sefer olmaz!

Kılıçdaroğlu'ndan Uğur Dündar'a çok sert mektup: Bu sefer olmaz!

Kılıçdaroğlu: Adaleti öldürürseniz devlet ölür!

Kılıçdaroğlu: Adaleti öldürürseniz devlet ölür!

Akşener'den sürpriz karar! Tarih yazacaktı tarih oldu

Akşener'den sürpriz karar! Tarih yazacaktı tarih oldu

CHP'den Hatay iddiası:  3 bin 389 ölü seçmen oy kullandı

CHP'den Hatay iddiası: 3 bin 389 ölü seçmen oy kullandı

Kılıçdaroğlu: 6’lı masadaki ilişkiler CHP’nin oyunun artmasında etkili oldu

Kılıçdaroğlu: 6’lı masadaki ilişkiler CHP’nin oyunun artmasında etkili oldu

"Dünyadaki güzel olan her şey Güneş'ten gelir, iyi olan her şey insandan gelir."

"Dünyadaki güzel olan her şey Güneş'ten gelir, iyi olan her şey insandan gelir."

Eyüp Aksu: Kimseyi desteklemedik, siyasete girmedik

Eyüp Aksu: Kimseyi desteklemedik, siyasete girmedik

DEM direndi, mazbata Zeydan'a verilecek

DEM direndi, mazbata Zeydan'a verilecek

YSK, Van itirazını gündemine aldı

YSK, Van itirazını gündemine aldı

TÜİK ve ENAG arasında yine uçurum çıktı

TÜİK ve ENAG arasında yine uçurum çıktı

Van’da Abdullah Zeydan kararını protesto eden vatandaşlara polis müdahalesi

Van’da Abdullah Zeydan kararını protesto eden vatandaşlara polis müdahalesi

Van'da mazbata AKP'li adaya verilecek!

Van'da mazbata AKP'li adaya verilecek!

Özgür Özel'den 'Van' açıklaması

Özgür Özel'den 'Van' açıklaması

İstanbul'da gece kulübünde yangın faciası: 29 kişi hayatını kaybetti

İstanbul'da gece kulübünde yangın faciası: 29 kişi hayatını kaybetti

Özgür Özel, en kızgın olduğu CHP'liyi açıkladı

Özgür Özel, en kızgın olduğu CHP'liyi açıkladı

Hakan Bayrakçı'nın anketinde İmamoğlu fark attı

Hakan Bayrakçı'nın anketinde İmamoğlu fark attı

Fatih Erbakan, İBB adayını çekmek için 3 şartını açıkladı

Fatih Erbakan, İBB adayını çekmek için 3 şartını açıkladı

Erdoğan: Sıkıntıların farkındayız, Mehmet Şimşek'e itimadımız tam

Erdoğan: Sıkıntıların farkındayız, Mehmet Şimşek'e itimadımız tam

Özgür Özel: Son kez uyarıyorum!

Özgür Özel: Son kez uyarıyorum!

Kılıçdaroğlu'ndan malum pankartlar için açıklama

Kılıçdaroğlu'ndan malum pankartlar için açıklama

Özgür Özel: Bakanların İstanbul'da ne işi var

Özgür Özel: Bakanların İstanbul'da ne işi var

Hrant Dink cinayeti davasında ara karar

Hrant Dink cinayeti davasında ara karar

TFF, tartışma yaratan hakem toplantısının tamamını yayımladı!

TFF, tartışma yaratan hakem toplantısının tamamını yayımladı!

Cübbeli Ahmet hastaneye kaldırıldı

Cübbeli Ahmet hastaneye kaldırıldı

Sancaktepe’de CHP aleyhine sahte bildiri ve gazete dağıtıldı

Sancaktepe’de CHP aleyhine sahte bildiri ve gazete dağıtıldı

Defne ve Samandağ'da solun zaferi yakın

Defne ve Samandağ'da solun zaferi yakın

Gökhan Yüksel’den İstanbul Ahbaz Kültür Derneği’ne ziyaret

Gökhan Yüksel’den İstanbul Ahbaz Kültür Derneği’ne ziyaret

Cem Vakfı'nda nöbet değişimi yapıldı

Cem Vakfı'nda nöbet değişimi yapıldı

Erkan Baş:  Solcuların birbiriyle tartışması dünyanın en gereksiz işi

Erkan Baş: Solcuların birbiriyle tartışması dünyanın en gereksiz işi

Kadir İnanır hastaneye kaldırıldı

Kadir İnanır hastaneye kaldırıldı

Moskova saldırısında Türkiye bağlantısı

Moskova saldırısında Türkiye bağlantısı

AKP'ye oy veren emekliden Erdoğan'a: Ben senin için arkadaşlarımla kötü oldum

AKP'ye oy veren emekliden Erdoğan'a: Ben senin için arkadaşlarımla kötü oldum

Moskova'da IŞİD saldırısı: Ölü sayısı artıyor, 11 kişi tutuklandı

Moskova'da IŞİD saldırısı: Ölü sayısı artıyor, 11 kişi tutuklandı

Fenerbahçe, Trabzon'da yaşananları FIFA'ya götürüyor

Fenerbahçe, Trabzon'da yaşananları FIFA'ya götürüyor