banner16

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz

Kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla anlayışa varmamız halinde yeni anayasa için harekete geçebiliriz" dedi. 

02 Şubat 2021
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki kabine toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası açıklama yapan Erdoğan, "Türkiye'de sorunların kaynağının darbeciler tarafından yapılan anayasalar olduğu açıktır. Ne kadar değiştirirsek değiştirelim vesayet izini silmek mümkün olmuyor" dedi. Erdoğan, "Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla anlayışa varmamız halinde yeni anayasa için harekete geçebiliriz." ifadelerine yer verdi.

Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

►Türkiye'nin uzay çalışmalarındaki gücünü gösteren Türksat 5A'yı uzaya gönderdik. 5B'yi yaz başı fırlatacağız. Mikro uydu fırlatma tesisi kurma çalışmalarına başladık, uzak olmayan tarihte ülkemizin ve dostlarımızın uydularını uzaya göndereceğiz.

►2021 yılını yeni bir şahlanış yılı haline getirme gayreti içindeyiz. Sadece Ocak ayında milletimizin hizmetine sunduğumuz eserlerin kısa bir özeti bile kat ettiğimiz mesafeyi göstermeye yeterli olacaktır. Fırat nehri üzerinde inşa ettiğimiz Kömürhan köprüsü, bağlantı tünel ve yolunu hizmete açtık. Bu eser ülkemizin doğu-batı ve kuzey-güney ulaşım ağının en önemli noktalarından biridir.

►Uluslararası ilişkilerimiz çerçevesinde pek çok devlet ve hükümet temsilcileriyle telefon ve telekonferans görüşmeleriyle, yüz yüze kabuller gerçekleştirdik.

►Bugüne kadar yaptıklarımızla yetinmiyor, geleceğin büyük ve güçlü Türkiye'sini inşa etmek için her alanda yoğun hazırlıklar yürütüyoruz. Son 18 yılın en büyük özelliği demokrasi ve ekonomide kesintisiz bir reform gündemine sahip olmasıdır.

►Kendi vatandaşlarının asgari ihtiyaçlarını karşılayacak altyapıya sahip olmayan bir ülkenin ihtiyaçlarıyla, bugünküler aynı olabilir mi? Sınırlarının ötesinde güvenli alanlar oluşturan, çok daha ötelerde harekatlar yürüten Türkiye'nin ihtiyaçları aynı olabilir mi?

►Değişimi doğru istikamette yönlendiremeyen toplumların yaşadığı yıkımları hemen yanı başımızda bizzat görüyoruz. Dünyanın her yerinde köklü siyasi, sosyal, ekonomik çalkantılar yaşanırken, Türkiye'nin olduğu yerde çakılıp kalması elbette düşünülemez. Ülkemiz küresel gelişmelerin gerisinde kalıp, statükoya teslim olduğu için büyük bedeller ödemiştir. Bu sefer önünden giderek kendi inisiyatiflerimizi hayata geçirmek suretiyle hedeflerimize ulaşacağız.

►Geldiğimiz noktada yeni ve köklü reform ihtiyaçlarının ertelenemez olduğunu gördük. Bu çerçevede hukuki ve ekonomik reform paketinin çalışmalarını başlatmıştık. Teknik çalışmalar belirli bir seviyeye geldi. Bu reform paketleri çalışılırken dünyadaki ve ülkedeki gelişmelerin analizi yanında, tüm kuruluşlarla görüşmeler yapıldı. Hazırlık çalışmalarında ortaya konan tespitler ve teklifler çerçevesinde her kesimin beklentilerini karşılayacak taslaklar ortaya çıktı.

'YENİ ANAYASA İÇİN HAREKETE GEÇEBİLİRİZ'

►İnşallah, çok yakında reform paketlerimizin felsefesini, amaçlarını, hedeflerini ve faaliyet başlıklarını içeren kapsamlı bir çalışmayı kamuoyuyla paylaşacağız. Hemen ardından yasamanın alanındaki konularla ilgili Meclis'te, idari konularla ilgili de Cumhurbaşkanlığı'nda adımları atmaya başlayacağız. Türkiye'de sorunların kaynağının darbeciler tarafından yapılan anayasalar olduğu açıktır. Ne kadar değiştirirsek değiştirelim vesayet izini silmek mümkün olmuyor. Bunun için daha önce yeni bir anayasa girişiminde bulunmuştuk. Sandalye sayılarına bakmadan eşit temsilciyle başlayan çalışmalar CHP'nin süreci tıkaması nedeniyle neticeye ulaşamamıştı.

►Belki de şimdi Türkiye'nin yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir. Anayasa çalışması öyle gizli saklı yerlerde, ülkesiyle zihni ve kalbi bağlantısı kopuk kişilerle yürütülebilecek bir iş değildir.Bu çalışmanın milletin gözü önünde ve temsilcilerinin tamamının katılımıyla gerçekleştirilmesi ve milletin takdirine sunulması gerekir. Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla anlayışa varmamız halinde yeni anayasa için harekete geçebiliriz.

►Koronavirüs salgını tüm dünyada üretimi, tüketimi, ticareti, yatırımları, turizmi, sosyal hayatı derinden etkileyen sorunlara yol açtı. Hasarın boyutunu gösteren çok çarpıcı bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Yapılan son tahminlere göre 2020 yılında küresel ekonominin yüzde 3,5, gelişmiş ülkelerin yüzde 4,9, Avro bölgesinin yüzde 7,2 gelişmekte olan ülkelerin yüzde 2,5 oranında küçülmesi bekleniyor. Görmeye alışık olmadığımız bu rakamlar yaşanan krizin ne kadar büyük olduğunu işaret ediyor. Bu denli küçülme işsizilik değmektir. 2020 yılında çoğu da gençlerden ve kadınlardan oluşan 225 milyon iş kaybı yaşandı. Sadece bunların ekonomik değeri 4 trilyon dolara yakın. Böylesine zorlu bir küresel konjonktürün Türkiye'yi olumsuz etkilememesi mümkün değildir fakat bizi diğer ülkelerden ayıran avantajlarımız var.

►Biz son 18 senede sağlığa, sosyal güvenliğe, sanayiye, teknolojiye, yani toplumun refahını artıracak her alana büyük yatırım yapan bir ülkeyiz. Yatırımların karşılığını da bu gibi zor günlerde alıyoruz. Milletimiz azmini, çalışkanlığını ve yardımseverliğini yeniden tüm dünyaya gösterdi. Sağlıkçılarımızın özverisini, sanayide, tarımda ve hizmet sektöründe çalışan kardeşlerimin alın teri tamamladı. Salgına karşı hep birlikte topyekün bir seferberlik yürüttük. Hükümetimiz de bu konuda vatandaşlarımıza desteklerini artırdı.

►En düşük emekli maaşı ödemesini bin liradan 1500 liraya yükselttik. Sosyal destek kapsamındaki tüm ailelere ilave nakdi yardım yaptık. Büyüklerimize sahip çıkarak 80 yaş üstü vatandaşlarımızı yakın takibe aldık. Ekonomiyi canlandırmak için aldığımız bir dizi tedbiri kararlılıkla uyguladık. Bay Kemal, öyle gidip de çöp konteynırlarının içerisinden aldatmak suretiyle vatandaşlarımızı aç, açık, sefil gibi spekülasyonlarla sen bu milleti aldatamayacaksın. Zaten böyle söyledikçe bak partin de dağılmaya başladı.

►KÇÖ'nün şartlarını kolaylaştırdık, kapsamını genişlettik. Kısa çalışma ve işsizlik sigortasından yararlanamayıp ücretsiz izne çıkarılanlara nakdi destek vermeye başladık. Çeşitli kesimlere verilen hibe desteklerinin rakamı 49 milyar lirayı geçti. Milletime sesleniyorum, 59 milyar lirayı geçti. SGK desteklerimiz ve İŞKUR desteklerimizle bu rakam 71 milyar liraya ulaştı. Geçtiğimiz yıl salgın şartlarına rağmen 16 milyonluk turist sayısına ulaştık. İhracatçılara destekleme ve fiyat istikrarı fonu kapsamında 2,4 milyar lira destek ödemesi yaptık. Pazara giriş çalışmalarını destekledik. Mart 2020'den itibaren belirli sektörler için mücbir sebep ilan ederek vergi yükümlülüklerini ve SGK prim ödemelerini 6 ay erteledik. 29 milyar vergi alacağına ve 40 milyar lira SGK alacağını erteleyerek 2,5 milyon vergi mükellefini rahatlattık.

►İşyeri kiralamaları, otomotiv, motosiklet, bisiklet, kuru temizleme gibi genel orana dahil esnaf hizmetlerinde KDV'yi yüzde 8'e düşürdük. 2021 yılında yaklaşık 12,5 milyar lira vergiden vazgeçmiş olduk. Belediyelere ödenecek vergi, prim, para cezası gibi kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını sağladık. Bu uygulamadan yararlanmak için şu ana kadar 7,5 milyon vatandaşımız 108 milyar dolar alacağı yapılandırmak için vergi dairelerimize başvurdu.

►Faaliyetleri tamamen durdurulan kıraathane, internet kafe, sinema salonu gibi işletmelerin vergi yükümlülüklerini de erteledik. Küçük esnafımızın tamamına ve gelir kaybına uğrayan esnaflarımıza da hibe şeklinde destekler vermeye başladık. Taksi, dolmuş, servis işletmecileri gibi basit usule tabi tüm esnaf ve sanatkarımızı doğrudan destek ödemesi kapsamına aldık. Aynı şekilde lokantacılık, pastanecilik, kadın ve erkek kuaförü gibi faaliyetleri kısıtlanan sektörleri de aynı kapsama dahil ettik. Böylece 1 milyon 240 bin esnafımız 3 ay süreyle ayda 1000 lira almaya devam edecek. Ayrıca esnafımıza büyükşehirlerde 750, diğer şehirlerde 500 lira kira ödemesi desteği yapıyoruz. Lokanta, restoran ve kafe sahibi esnaflarımıza yeni bir hibenin desteğinin müjdesini de geçtiğimiz günlerde açıkladık. 2019 yılı cirosu 3 milyon liranın altında olan işletmeler, 2020'de yüzde 50 kadar ciro kaybı yaşadılarsa, yüzde 3'ü kadar hibe alabilecekler.

►Ekonomi politikalarının olumlu etkileri makroekonomik verilerimize yansımaya başladı. Öncü göstergeler 2020 yılını yüzde 1'in üzerinde bir büyümeyle kapatabileceğimizi gösteriyor.

►Türk Lirası değer kaybında değil, değer kazanıyor. Kuraklığın bazı bölgelerde üretimi düşürmesi tüm dünyada gıda fiyatlarını hareketlendirmiştir. Üç beş aç gözlü tüccarın milletimize ekmeğini zehir etmesine göz yummayacağız. Gıda fiyatlarında artışın izahı yok. Yüksek enflasyonun hem üretici hem de tüketici cephesinde oluşturduğu tahribatın farkındayız. Gıda enflasyonu en büyük tehditlerden biridir.

►Bu yıl da 24 milyar liralık bir tarımsal destek ödemesiyle üretimin sürmesini temin edeceğiz. Çiftçilerimi artan girdi maliyetlerinden koruyacak tedbirleri de alıyoruz. Yılın ikinci yarısında dünyadaki gelişmeler ve tedbirler çerçevesinde gıda fiyatlarındaki oynaklığın azalacağını düşünüyoruz. Kuraklığı ve gıda fiyatlarındaki artışı takip ediyoruz. Piyasa gözetimi ve denetimine devam edeceğimizin altını çizmek istiyorum. Gıda Komitesi, üretimden perakendeye kadar zincirin halkalarını değerlendirmeye ve tedbir almaya başladı. Rekabet Kurulu'nu da etkin bir şekilde harekete geçireceğiz. Elbette piyasa dostu ve kalıcı adımlardan yanayız ama özel sektörün de kendi üzerine düşenleri yapması şarttır.

►Salgındı, mutasyondu derken, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de alınan tedbirler işgücü piyasamızı menfi etkiliyor. Özel sektöre çağrı yapıyorum, gelin bu işi daha önce yaptığımız gibi bir seferberliğe dönüştürelim. Kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere, atacağımız vizyoner adımlarla dünyaya örnek olalım. En iyisi neyse, yarınlarımız için bir an evvel onu hayata geçirelim. Bu ülke bizim, hepimizin, ayağa kalkarsak hep birlikte kalkacağız. Ben kaybetmeye inanmıyorum, bu noktada ülkemizin ve milletimizin kazanacağına inanıyorum. 2021'i salgın sonrasının hazırlık yılına hep birlikte çevirelim. Dünya aşı bulamazken hamdolsun bizde bu sıkıntı da yok. Burada da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Enflasyon hedefine birlikte ulaşalım ama yüksek faizle bu mümkün değil. Orada da düşük faizle bu işi başarabiliriz.

KÖY OKULLARI 15 ŞUBAT'TA AÇILIYOR

►15 Şubat'ta köy okullarında eğitim ve öğretimin başlamasını kararlaştırdık. Ancak vaka sayısının artması durumunda tekrar bu eğitime ara verilebilecek.

►1 Mart'tan itibaren il bazında vaka durumuna bakılarak eğitim ve öğretime geçilmesine karar verdik. 8 ve 12. sınıflar ile ilkokul ve özel eğitim okullarındaki eğitim-öğretimin 1 Mart'ta başlaması için hazırlıklara başlanacak.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.