banner16

Hrant Dink cinayeti davasında yeni gelişme

Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada bir süre önce tutuklanan sanıklardan eski jandarma istihbarat görevlisi Volkan Şahin'in tahliyesine karar verildi. 

22 Ocak 2021
Hrant Dink cinayeti davasında yeni gelişme

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 7'si tutuklu, 13'ü firari 76 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık eski Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz katıldı. Önceki duruşmada alınan ara karar gereği tutuklanan dönemin jandarma görevlisi sanıklar Veysal Şahin ve Volkan Şahin ile başka suçlardan tutuklu bir kısım sanığın da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılımı sağlandı.

Duruşmada, müdahil Dink ailesini, avukatları temsil etti. 

Duruşmada, daha önce belirlenen sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam ediliyor. 

"ÜSTLERİMİN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE YALAN İFADE VERDİM"

Savunması sorulan Veysal Şahin, cinayetten sonra doldurup imzaladıkları haber kayıt formundaki bilgilerin 6 ay önce aldıkları bilgiler olduğunu belirterek, "Bunu istemeden imzaladım. Komutanlarımız, 'Bu işin altından kalkamayız, teşkilat zora düşer.' dedi. Ali Öz de böyle emretmiş. Üstlerimin istediği şekilde yalan ifade verdim. Haber kayıt formunda yazmaya yetkili değilim." dedi. 

Diğer sanık Okan Şimşek ile birlikte Coşkun İğci ile görüştüklerini ve ona 'kimseye bilgi vermemesi gerektiğini' söylediklerini anlatan Şahin, "Onu tehdit etmedik. Emir ve talimatla görüştük. Yasin Hayal, Mc Donalds eylemi nedeniyle takip ediliyor idiyse de bu takibi ben yapmadım. Okan Şimşek ile birlikte Yasin Hayal ve Ogün Samast ile cinayet öncesi görüştüğümüz ihbarı doğru değil. Bu şahıslarla irtibatım olmadı. Cinayeti planlama faaliyetim yoktur. İstanbul jandarmasıyla irtibatım yok. Tahliye ve beraatimi talep ediyorum." diye konuştu. 

VOLKAN ŞAHİN: "ORTADA BİR YANLIŞLIK VAR"

Savunması alınan Volkan Şahin, iddianamede Trabzon jandarma istihbarat görevlisi olarak gösterildiğini ancak o dönem astsubay çavuş rütbesiyle göreve yeni başladığını öne sürerek, "Ben karakolda mesleğin birinci yılındaydım. Karakolda asayiş görevi yaptığıma dair belgeler de var, mahkemeye sunulmuştur. Ben istihbarat personeli değilim ve orada görevli herhangi bir personeli tanımıyorum, şubenin yerini dahi bilmiyorum." dedi. 

Dink cinayetine yönelik bir haber almadığını, Yasin Hayal, Ogün Samast ve Coşkun İğci'yi tanımadığını, irtibatının da olmadığını savunan Şahin, "İsmimin istihbaratçı olarak soruşturmaya dahil edilmesine bir türlü anlam verememekteyim. Coşkun İğci'nin bu istihbaratı bana bildirdiği iddiasına dayanan bir delil gösterilmemiştir. Volkan Şahin Trabzon istihbarat şube görevlisi değil asayiş tim komutanıdır. Veysal Şahin'in benim Coşkun İğci isimli şahıstan istihbarat aldığıma dair beyanı yoktur. Coşkun İğci'nin anlatımlarında da istihbari bilgiyi bana verdiğine dair bir beyanı bulunmamaktadır. Bu değerlendirmeyi mahkeme yapmıştır." ifadelerini kullandı.

Belirtildiği gibi kısa boylu ve esmer değil, uzun boylu açık tenli olduğunu aktaran Şahin, "Bu haber konusunun benimle uzaktan yakından bir alakasının olmadığı ortaya çıkmıştır. Ancak benim ismim nasıl buraya girdi sebebini hala bulamamaktayım. İstihbaratçılar Okan Şimşek ve diğerlerine mahkeme başkanı sordu. Benim bu haber konusuyla bir alakam olmadığını beyan ettiler. İstihbarat personeli ve Coşkun İğci ile bir irtibatım yok. Ortada bir yanlışlık var." şeklinde savunma yaptı.

Kendisine Hrant Dink cinayeti ile ilgili bir şey söylenmediğini ve Hrant Dink ismini meydana gelen ölüm olayına kadar duymadığını anlatan Şahin, "Bundan önce ne iş yaptığını, kim olduğunu bilmiyordum. FETÖ ile ilgili ne bende ne ailemde bir bağlantı vardır. Örgüt kapsamındaki kriterlerle hiçbir alakam ve suçlama yoktur. Jandarma personeliyim. İhraç edilmedim. Tarafıma yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı. 

Duruşma sanıklardan Hamdi Egbatan'ın savunmasıyla devam ediyor.  

ESAS HAKKINDAKİ MÜTAALADAN

İstanbul Cumhuriyet Savcısı tarafından celse arasında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan esas hakkındaki mütalaada, cinayet döneminde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Ali Poyraz hakkında, "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 8 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Mütalaada, yine cinayet döneminde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü Terör Olayları Kısım Amiri (Yüzbaşı) olarak görev yapan Ali Barış Sevindik'in, "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürme" suçundan müebbet, "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Sanıklar dönemin İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişleri Mehmet Ali Özkılıç ve Şükrü Yıldız'ın Trabzon Emniyet Müdürlüğü ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığında görevli sanıkları korudukları, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda hareket ettikleri belirtilen mütalaada, Mehmet Ali Özkılıç'ın "FETÖ'ye üye olmak" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından 8 yıldan 16 yıla, sanık Şükrü Yıldız'ın "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs", "FETÖ üyeliği" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından 10 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

Sanık polis memuru Muhittin Zenit'in faillerle irtibatlı olarak Dink'in öldürülmesine yardım ettiği belirtilen mütalaada, bu kişinin "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etmek", "FETÖ'ye üye olmak", "resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 25 yıl 9 aydan 43 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Mütalaada, cinayet döneminde Trabzon Emniyet Müdürü olan sanık Reşat Altay'ın "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından toplam 23 yıl 3 aydan 33 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenirken, cinayetten önce Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yapan sanık Sabri Uzun, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü tutuksuz sanık Ahmet İlhan Güler, cinayetten önce dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan 3 aydan birer yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz'ün,"Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "kasten öldürme" suçundan müebbet, diğer suçlardan 10 yıldan 24 yıla kadar hapsi talep edilen mütalaada, diğer sanıkların da benzer suçlardan 15 yıl ila müebbet hapis cezaları arasında değişen oranlarda mahkumiyetlerine karar verilmesi isteniyor.

Mütalaada, 11 sanık hakkında ise tüm suçlardan beraat kararı verilmesi talep ediliyor.

Firari sanıklar FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Adem Yavuz Arslan, Ekrem Dumanlı, Coşgun Çakar, Halil İbrahim Koca, Mehmet Akif Yılmaz, Mehmet Faruk Mercan, Metin Canbay, Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Yılmaz Angın, Yunus Yazar ve Zekeriya Öz'ün dosyalarının ayrılması talep edilen mütalaada, sanık Şeref Ateş hakkında ise yargılama devam ettiği sırada vefat ettiği için dava dosyasının düşürülmesi isteniyor.

Mütalaanın ardından ara celselerde mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar Veysal Şahin, Volkan Şahin ve Okan Şimşek hakkında yakalama kararı çıkardı. Yakalama kararları doğrultusunda 3 sanık da tutuklandı. Böylece dosyada tutuklu sayısı 7'ye yükseldi. 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.