Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda yapılan oylamada "Türkiye'nin yasa dışı eylemleri sonrasında Maraş'ta artan gerilim ve müzakerelerin yeniden başlamasına duyulan acil ihtiyaç" başlıklı bağlayıcılığı olmayan ortak karar tasarısı kabul edildi.

Tasarıda kapalı Maraş'ın bir kısmının açılması "Türkiye'nin yasa dışı faaliyeti" olarak nitelendirildi ve kınandı. Maraş'ın açılmasının adada ayrılığı artıracağı savunularak Maraş'ın statüsünün değişmemesi istendi.

Türkiye'den kararını geri alması, Türk askerini adadan çekmesi, Maraş'ı yasal sakinlerine "geçici BM yönetiminde" devretmesi ve adanın nüfus yapısını değiştirmemesi istenen tasarıda Kıbrıs sorununun çözümünden sonra AB müktesebatının adanın tamamında uygulanmasının gerektiği belirtildi. Tasarıda "çözümün sadece iyi niyet ruhu ve uluslararası hukuk uyarınca diyalog, diplomasi ve müzakereyle bulunabileceği, kalıcı çözümden bütün bölge ülkelerinin fayda sağlayacağı" ifade edildi. 

TÜRKİYE'YE YAPTIRIM ÇAĞRISI

AB Konseyi'ne Türkiye'nin eylemlerine karşı birlik içinde kalınması ve Türkiye'ye yaptırım uygulaması çağrısı yapıldı. Yaptırımların "yalnızca diyalog, samimi iş birliği ve sahada somut ilerleme olması" durumunda uygulanmayabileceği savunuldu. 

İki devletli, iki toplumlu federasyon temelinde bir çözüm için Kıbrıs müzakerelerinin Crans-Montana'da kalınan yerden en kısa sürede yeniden başlamasına yönelik BM Genel Sekreteri'nin çağrısının vurgulandığı tasarıda, "tek seçenek" olduğu savunulan bu tür çözüme destek yinelendi ve doğrudan müzakerelerin bir an önce başlatılması istendi. Ayrıca Türk makamlarının iki devletli çözüm kararından üzüntü duyulduğu kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Kasım'da Maraş'ı ziyareti sırasındaki "Maraş'ın açılması ve adanın kalıcı olarak ayrılmasına yönelik" açıklamalarından üzüntü duyulduğu belirtilen tasarıda, Türkiye'den tek taraflı adımlardan kaçınması istendi.