12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen ve 980 yurttaşın yaşamını yitirdiği 7,2 büyüklüğündeki Düzce Depremi'nin üzerinden 21 yıl geçti.

Mimarlar aradan geçen bunca yılda yasal, idari ve uygulamalara dönük kararlara ve tedbirlere uyulmadığı gibi imar affıyla denetimsizliğin önü açılarak ölüme davetiye çıkarıldığına dikkat çekti.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nden yapılan açıklamada "Deprem güvenliği yerine imar affı, denetimsizlik ve yine rantın ön plana alındığını ne yazık ki İzmir Depremi’nde yeniden gördük ve yaşadık" denildi.

İstanbul’da büyük bir depremin beklendiği ve yapı stoğunun güçlendirilmesi, kaçak ve denetimsiz yapıların yıkılması uyarısında bulunan mimarlar, siyasi iktidara insanların hayatlarına mal olacak uygulamalardan ve politikalardan vazgeçme çağrısı yaptı.

İktidarın başta konut piyasası olmak üzere inşaat sektörüyle büyümeyi, kendi sınıfsal çıkarını yaratmayı ve sermayeyi canlı tutmayı hedeflediğine işaret edilen açıklamada, deprem toplanma alanlarının imara açılmasına son verilmesi talep edildi.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, güvensiz yapıları yasal hale getiren imar affının kaldırılması ve bu yapılara dönük ruhsatların iptal edilmesi gerektiğini vurguladı.

CAN VE MAL GÜVENLİĞİ AÇISINDAN DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

Düzce Depremi’nden bugüne kadar geçen 21 yılda can ve mal güvenliği açısından değişen bir şey olmadığı vurgulanan açıklamada, deprem vergilerinin nasıl harcandığının belirsiz hale geldiği, afet yasasınınsa kentleri yıkıp yapmanın aracı olarak kullanılmaya başlandığı ifade edildi.

Mimarlar "İzmir’de yaşadığımız acıların tekrarlanmaması için acil eylem planı hazırlanmalıdır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak kamu yararının hizmetinde bir meslek örgütü olarak, Düzce Depremi nedeniyle hayatını kaybeden yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, bilimin ve tekniğin ışığında yaşananlardan ders çıkarılarak üniversitelere ve meslek örgütlerine kulak verilmesinin önemini bir kez daha hatırlatırız" açıklamasını yaptı.