Sabah saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki merkezinden Beykoz Adliyesi'ne getirilen Altun'un "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçlamasıyla tutuklanması istendi.
Sulh Hukuk Hakimliği avukat Feyza Altun'un adli kontrol ile serbest bırakılmasına karar verdi.
ALTUN'DAN İLK AÇIKLAMA
Altun, serbest bırakılmasının ardından adliye önünde açıklamalarda bulunarak şu ifadeleri kaydetti:
Laik medeni hukuk kurallarına inanan Cumhuriyetçi bir Türk kadını olarak bu ülkenin laik olduğunu ve laiklik için bir gece nezarette kalmamın, bu ülkenin kurucularının ödedikleri bedeller yanında hiçbir şey. Başım dik girdim, başım dik çıktım. Din ve vicdan özgürlüğüne inanan bir avukat olarak kimsenin, herhangi bir din mensubu olması ya inanmama özgürlüğü vardır. Laik Anayasa'yı savunan bir avukat olarak bundan başka bir şey söylemem mümkün bile olamaz. Fakat, iki gün içerisinde bağlamından koparılarak çarptırılan, Taliban aklına ve benzeri bir siyasi rejime yönelttiğim sözlerimi, sanki dini değerlere söylemişim gibi çarptırarak algı yapmak laiklik üzerinden bir tartışma açmaktır. Kadınların medeni haklarını geriletecek, toplumdaki duruşlarını geriletecek medeni hukuk kuralları dışarısında başka bir şey uygulanmasını tartışmaya açacak herhangi bir düşünceye ve sisteme karşıyım. Türkiye'de Atatürk milliyetçisi bir kadın olarak, algı operasyonuyla hukuksuz bir şekilde gözaltına alındım. Kendim avukat olarak tazminat davamı da açacağım. Kimse korkmasın, herkese kelepçeleri yetmez.