banner16

Erdoğan seçim kararını imzaladı: Türkiye 14 Mayıs’ta seçime gidiyor!

Anayasa'nın 116. maddesine dayanarak alınacak karar Resmi Gazete'de yayımlanacak. 60 gün sonraki ilk pazar olan 14 Mayıs'ta da sandık kurulacak. 

10 Mart 2023
Erdoğan seçim kararını imzaladı: Türkiye 14 Mayıs’ta seçime gidiyor!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin yenilenmesine ilişkin kararın Cumhurbaşkanlığı’nda canlı yayında imzaladı. Erdoğan, “Biraz önce Anayasamızın 116. maddesinin verdiği yetki ile 18 Haziran 2023 tarihinde yapılması gereken Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerinin 14 Mayıs’ta yenilenmesi kararını imzalamış bulunuyorum. YSK, iki aylık seçim takvimini başlatacaktır. Buna göre, iki ay sonraki ilk pazar günü olan 14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir” dedi.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerin yenilenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı’nı imzaladı, daha sonra milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihini açıkladı. Erdoğan, şunları söyledi:

“SEÇİMLERİN YENİLENMESİ KARARINI İMZALAMIŞ BULUNUYORUM”

“Biraz önce Anayasamızın 116. maddesinin verdiği yetki ile 18 Haziran 2023 tarihinde yapılması gereken Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerinin 14 Mayıs’ta yenilenmesi kararını imzalamış bulunuyorum. Yarınki Resmî Gazete’de yayınlanacak bu kararın özellikle ardından YSK, iki aylık seçim takvimini başlatacaktır. Buna göre, iki ay sonraki ilk pazar günü olan 14 Mayıs 2023 tarihinde, milletimiz, Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir. Ülkemize, milletimize, TBMM’ye ve siyasi partilerimize hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum.

“18 HAZİRAN’IN SAĞLIKLI BİR TARİH OLMADIĞINI DEĞERLENDİRDİK”

Bilindiği gibi seçimlerin tarihinin 14 Mayıs olarak güncellenmesi kararımızı çok önceden, yıl başından hemen sonra kamuoyuyla zaten paylaşmıştık. Bizi; seçim tarihini yaklaşık bir ay öne çekme kararını almaya yönelten sebeplerin bazıları şunlardır: Her şeyden evvel; 18 Haziran, milyonlarca gencimizin geleceğini ilgilendiren üniversite sınav takvimi ile çakışan bir tarihti. Yine bu tarih, yurt içinden ve yurt dışından yüz binlerce vatandaşımızın Hac farizasını ifa etmek üzere, mübarek topraklara gittiği bir döneme denk geliyordu. İlk ve orta dereceli okulların, seçim tarihinden hemen önce tatile girmesi sebebiyle, her yıl olduğu gibi bu sene de milyonlarca vatandaşımız, memleketine veya tatil beldelerine gitmek üzere yola çıkacaktı. Bunların başını çektiği sebeplerle, 18 Haziran’ın milletimizin iradesini sandığa yansıtmasının temininde sağlıklı bir tarih olmadığını değerlendirdik.

“İKİ BÜYÜK DEPREM, SEÇİM TARTIŞMALARINI GÜNDEMİMİZDEN ÇIKARDI”

Alternatif olarak da 14 Mayıs tarihini teklif ettik. Demokrasi geçmişimiz bakımından anlamlı bir yıl dönümüne de tekabül eden bu tarihin, milletimiz nezdinde hüsnükabul gördüğünü biliyoruz. Ancak ülkemizin 6 Şubat’ta ardı ardına yaşadığı iki büyük deprem; seçim ve seçim tarihi ile ilgili tartışmaları gündemimizden çıkardı.

“ESAS HEDEFİMİZ DEPREMDE ZARAR GÖREN ŞEHİRLERİMİZİ ADETA SIFIRDAN KURMAKTIR”

Depremin ilk günlerindeki ağır kış şartları, hasar gören altyapı ve 500 kilometreyi bulan yıkım alanının büyüklüğü işimizi hayli güçleştirmiş olsa da ya bir yol bularak ya bir yol açarak insanlarımızın yardımına koştuk. Bu afette, milyonlarca vatandaşımız evini kaybederken, milyonlarca vatandaşımız da ardı arkası kesilmeyen sarsıntılar sebebiyle evine giremez hale geldi. Felaketin ilk anından itibaren devlet ve millet olarak tüm gücümüzle depremzede vatandaşlarımızın yanında olduk. Cumhurbaşkanı ile bakanlıkları ile belediyeleri ile sivil toplum kuruluşları ile gönüllüleri ile felaket gününden beri sadece deprem ile uğraştık. Arama kurtarma faaliyetlerinin tamamlandığı yerlerde; hemen enkaz kaldırma ve yeni konutların inşası çalışmalarına başladık.  Kalıcı konutların inşasına her gün yeni temeller atarak devam ediyoruz. Amacımız ilk etapta, bir yıl içinde 244 bin konut ve 75 bin köy evinden oluşan 319 bin haneyi tamamlayarak hemen hak sahiplerine teslim etmektir. Esas hedefimiz ise toplamda 800 binden fazla konutu barındıran yıkık, yıkılacak, ağır hasarlı, orta hasarlı 270 bin binayı ortadan kaldırarak, depremde zarar gören şehirlerimizi adeta sıfırdan kurmaktır.

“DEPREMİN ETKİLERİNİN ÜSTESİNDEN BİR AN ÖNCE GELEREK, BÖLGEYİ VE ÜLKEMİZİ EN KISA SÜREDE NORMALLEŞTİRMENİN YOLU, GÜÇLÜ BİR SİYASİ İRADE TARAFINDAN ALINACAK KARARLARIN DİRAYETLE UYGULANMASINDAN GEÇİYOR”

Biz tüm dikkatimizi depremin yaralarını sarmaya, şehirlerimizi yeniden inşa ve ihya ederek insanlarımızı bir an önce yuvalarına kavuşturmaya vermişken, seçim takvimi de işlemeyi sürdürüyordu. Bu süreçte, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir yıkımın yaralarını, yine dünyada eşi görülmemiş bir süratle saracak bir program uygulamamız gerekiyor. Depremin doğrudan ve dolayı etkilerinin üstesinden bir an önce gelerek, bölgeyi ve ülkemizi en kısa sürede normalleştirmenin yolu, güçlü bir siyasi irade tarafından alınacak kararların dirayetle uygulanmasından geçiyor.

Seçim sürecinin uzamasının beraberinde getireceği siyasi gerilimler ve belirsizlikler, ister istemez deprem yaralarının sarılmasına ve ülkenin kayıplarının telafisine yönelik çalışmaların aksamasına yol açma riski taşıyor. Sadece son bir haftanın siyasi gündemi dahi tek başına bu tehdidin ne kadar reel, büyük ve endişe verici olduğunu göstermeye yeterlidir. Ülkenin bir bölümü yaşadığı can kayıplarının ve yıkımın altında adeta feryat ederken, öteki taraftaki bir kesimin kendi siyasi hesapları uğruna sergilediği aymazlığın faturasını milletimizin tamamının sırtına yükleyemeyiz.

Kabine toplantımızın ardından yaptığımız açıklamada da belirttiğim gibi Türkiye’nin ne dikkat dağınıklığına ne de enerjisini gereksiz yere harcamaya tahammülü vardır. Depremzedelerimizin yaralarını sarmak, felaketin tüm izlerini silmek, şehirlerimizi yeniden inşa etmek için ülkemizin seçim gündemini bir an önce geride bırakması şarttır. Bu anlayışla ve anayasanın bize verdiği yetki ile daha önce açıkladığımız seçimleri 14 Mayıs tarihinde yenileme kararımızı uygulamaya geçiriyoruz.

“OLAYIN NE KADAR HIZLA DEVAM ETTİĞİNİ HATIRLATMAK İSTİYORUM”

Biraz önce imzaladığımız kararın Resmî Gazete’de yayınlanması ile birlikte YSK, seçim takvimini hazırlayıp ilan edecektir. Ve bugün mükerrer sayıda yayınlanması da muhakkak olacaktır. Bu vesile ile olayın ne kadar hızla devam ettiğini hatırlatmak istiyorum.

Seçim sürecinde bizim gündemimiz yine, deprem yaralarının sarılması ile bu felaketin ülkemize verdiği ekonomik ve sosyal zararların telafisi çalışmalarından oluşacaktır. Tabi parlamentoda, ana muhalefetin bazı temsilcilerinin garip garip konuşmalarını dinliyorum. Bizim bölgeye ne zaman gittiğimizden haberi olmayan bu garipler, bu zavallılar; daha bizim ikinci gün… İlk gün arkadaşlarım tamamıyla deprem bölgelerindeydi, hepsi… Bütün bunlarla beraber belediye başkanlarımız deprem bölgelerindeydi. Ve ben de hemen ikinci gün deprem bölgesine ulaştım. Ve bir turu böyle tamamladıktan sonra, ardından ikinci turda da Cumhur İttifakı olarak Devlet Bey ile beraber buraları dolaşmaya başladık. Sayın Destici ile beraber de dolaştık.

“HATAY MİLLETVEKİLİ OLMAK SENİ BİR YERE KADAR BAĞLAR”

Biz yaralıyız. Biz dertliyiz. Hanımefendi konuşuyor. Öyle senin konuştuğun gibi değil. Hatay Milletvekili imiş. Hatay milletvekili olmak seni bir yere kadar bağlar. Ama Hatay milletvekili olmanın ötesinde Cumhurbaşkanı olarak biz, sadece Hatay değil, 11 ilin 11’inde de aynı hassasiyetle çalışmalarımızı sürdürdük, sürdürüyoruz, sürdüreceğiz… Dürüst olalım dürüst. İskenderun’da ne var, diyor. İskenderun’da kruvazör gemi var. Bunun yanında İskenderun’da çadır da var, konteyner de var. Dersin ki, İskenderun’a geldin mi? Evet geldim. Ama senin haberin yoksa ben ne yapayım. Arkadaşlarım sürekli oraya gittiler. Orada sağ olsun belediye başkanı arkadaşımız, büyük bir gayretle aile çalışıyorlar. Belki ondan da haberi yoktur. Ama dedim ya biz dertliyiz. Bunların  derdi yok.

Bugün İskenderun’da enkazlar olduğu gibi, Hatay’ın diğer ilçelerinde de… Antakya’da enkazın en büyüğü var. Belki bundan da haberi yok. Onun gittiği yerler bellidir. Ama biz her yeri dolaşıyoruz ve dolacağız. Şimdi üçüncü tura başlıyorum.

“PARTİMİZE ADAYLIK BAŞVURUSU YAPACAK HERKES, ÖNCE BELİRLENECEK ASGARİ RAKAMI AFAD’IN DEPREM YARDIM HESAPLARINA BAĞIŞ OLARAK YATIRACAKTIR”

Bir ilk adım olarak Genel Başkanı olduğumuz AK Parti’den milletvekili adayı olmak için başvuracaklar ile ilgili bir karar aldık. Partimize adaylık başvurusu yapacak herkes, önce ilgili birimimizce belirlenecek asgari rakam tutarını AFAD’ın deprem yardım hesaplarına bağış olarak yatıracaktır. Yapacakları cömert bağışlarla, deprem yaralarının sarılmasına katkıda bulunacak tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu kararın diğer partilere de örnek olacağına inanıyorum.

Bir kez daha altını çizerek ifade etmekte fayda görüyorum. Türkiye depremlerin yol açtığı yıkıntıları tamamen kaldırmadan, ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıplarını tümüyle telafi etmeden geleceğine güvenle bakamaz. Seçime katılan Cumhurbaşkanı adayları, ittifaklar ve siyasi partiler olarak attığımız her adımda, söylediğimiz her sözde, açıkladığımız her programda, bu hakikate bağlı kalmalıyız. Geçmiş seçimlerde sıkça yaşadığımız gibi 14 Mayıs süreci kısır siyasi çekişmelerin, yalan ve iftira üzerine kurulu kampanyaların mecrası haline dönüştürülürse bunu başaramayız.

“14 MAYIS’I 6 ŞUBAT YIKIMININ İZLERİNİ SİLECEK, HAYIRLI BİR YARIŞA DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORUZ”

Bunun için, ‘Türkiye için hemen şimdi’ diyerek 14 Mayıs’ı 6 Şubat yıkımının izlerini silecek, hayırlı bir yarışa dönüştürmek istiyoruz. Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak bizimle yarışacak ve TBMM’de temsil edilmek için mücadele edecek herkesten bu samimi çağrımıza destek bekliyoruz.

“MÜZİKSİZ BİR KAMPANYA OLACAK”

Bu seçimde Cumhur İttifakı olarak kendimize hazırladığımız bütün müzikleri yasaklıyoruz. Müziksiz bir kampanya olacak. İkili görüşmeler suretiyle bu kampanyamızı sürdüreceğiz. Ne yaptık ne yapacağız; bütün bunları vatandaşımıza anlatmanın gayreti içinde olacağız. Allah yar ve yardımcımız olsun.”

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.