ABD enflasyonunun yıllık bazda yüzde 8,8 oranında gerçekleşerek 41 yılın zirvesini tazelemesi bekleniyor. Finans Uzmanı Murat Özsoy, haftanın en önemli verisi olan ABD enflasyon verisinden beklentilerini, piyasaları nasıl etkileyeceğini ve Euro/Dolar paritesinin Türkiye’nin ihracatına nasıl etki ettiğini anlattı. Özsoy, ekonomi yönetimini “Dolara müdahale edilecekse şimdi tam zamanı” sözleriyle uyardı. 

İHRACATÇI EURO/DOLAR PARİTESİNDEN NASIL ETKİLENİYOR?

Türkiye’nin ihracat ve ithalatında Euro-Dolar kompozisyonuna baktığımızda ihracatın ağırlıkla Euro, ihracatın ise ağırlıkla Dolar ile yapıldığını belirten Finans Uzmanı Murat Özsoy, ithalatın çok büyük bir kısmının hammaddelerden oluştuğunu, ihracatta ise bu payın ağırlığını tüketim maddelerinin oluşturduğunu açıkladı. Özsoy, “Türkiye ihraç etmek üzere ürettiği nihai tüketim mallarına girdi teşkil eden hammaddeyi dolar cinsinden aldığı için dolar kurundaki artışlar üretim maliyetlerini artırıcı etki yaratıyor. Uluslararası ticaret arenasında yüksek teknolojili ya da rekabette niteliği ile fark yaratıcı ürün sunamadığınız zaman, yani fiyatı istediğiniz seviyelere yükseltmek konusunda kısıtlı kaldığınız zaman girdi maliyetlerindeki artışı nihai satış fiyatınıza aynı oranda yansıtamaz durumda oluyorsunuz. Sonuçta dış ticaretteki kar marjı da haliyle düşmüş oluyor. Türkiye’nin ihracatının Euro/Dolar paritesindeki değişimlerden etkilenmesi işte böyle oluyor” ifadelerini kullandı.

İHRACATÇININ KAR MOTİVASYONU ENGELLENİYOR

“Euro/Dolar paritesinin 1 seviyesine kadar gerilemesi Türkiye’nin dış ticarette menfaatine değil” sözlerinin altını çizen Özsoy, “Yani euro karşısında güçlü dolar işimize gelmiyor. Paritenin şu andaki durumu ihracatçının daha motive şekilde karını artıracak şekilde satış yapabilmesini engelliyor. 2021 yılı sonunda sunulan Türkiye’nin Yeni Ekonomi Modeli’ni hatırlayacak olursak temel dayanaklarından bir tanesi de ihracata dayalı büyüme olarak öne çıkarılmıştı. Zaman zaman ekonomi yönetimi tarafından duyurulan makro ihtiyati tedbirler ve yapılan müdahaleler ile dolar kurunda ani geri çekilmeler meydana geldi. Eğer ekonomi yönetimi doları baskılayacak müdahalelerde bulunacaksa, eğer TL’yi özendirici ve ABD dolarına karşı değerini artırıcı paketleri elinde hazırsa işte şimdi bunları yürürlüğe koymanın tam zamanı” uyarısında bulundu.

DOLARA MÜDAHALE İÇİN TAM ZAMANI

ABD Merkez Bankası FED’in Avrupa Merkez Bankası’na göre daha agresif bir tutum sergileyeceği artık tahmin edilmesi zor olmayan bir durum olduğunu hatırlatan Özsoy, “Yani paritenin yakın vadede bu seviyelerden toparlanması zor görülüyor. İşte şu anda ihracatçının dolar cinsinden girdi maliyetlerini düşürülmesi için tam da dolara müdahale zamanı” şeklinde konuştu.

FED FAİZİ 75 BAZ PUAN MI ARTIRACAK?

ABD enflasyonunun 2020 yılı ortalarından bu yana devam eden trendi sürdürerek, yine bir önceki aya kıyasla yukarıda gelmesinin beklendiğini söyleyen Özsoy, “2021 yılının Ocak ayından bu yana da enflasyon her ay piyasa beklentilerinin üzerinde açıklandı. Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 8.6 olarak açıklanan enflasyon verisinin Haziran ayına ilişkin yıllık bazda yüzde 8.8 olarak gelmesi beklenirken, yeniden beklentiler üzerinde açıklanması durumunda iki hafta sonra açıklanacak FED faiz kararının önceki toplantıda olduğu gibi 75bps artış şeklinde olmasına dair beklentilerin oldukça kuvvetleneceğini, 50bps beklentilerinin ciddi oranda gerileyeceğini düşünüyorum” dedi. 

ABD ENFLASYONU YILLIK 8.8’İ GEÇERSE DOLAR FIRLAR

Piyasa FED’in 75bps artışını fiyatlamaya başlayacaktır ve bu durum ABD dolar endeksinin yukarı ivmesini desteklerken Euro/Dolar paritesinin 1’in altını test etmesinde etki edeceğini söyleyen Özsoy. “Orta vadede ABD dolarının getirisi Euro’nun üzerinde olmaya devam edecektir, çünkü ECB’nin faiz artış hamleleri FED’e göre daha sınırlı kalacağı görülüyor. Bugün açıklanacak ABD enflasyon verisi yıllık bazda 8.8 ya da üzerinde açıklanırsa ABD dolar endeksindeki güçlenmenin etkisiyle Dolar/TL kurunda yukarı yön hareketi hızlanma riski var. Bu da ihracatçılar için paritenin bu seviyede olduğu durumlarda pek iç açıcı gelişme olmaz” değerlendirmesinde bulundu.