banner16

Kılıçdaroğlu'ndan, Türk Ocakları İstanbul Şube Başkanı'nın görevden alınmasına tepki

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. 

28 Haziran 2022
Kılıçdaroğlu'ndan, Türk Ocakları İstanbul Şube Başkanı'nın görevden alınmasına tepki

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündemi değerlendiriyor.

Kılıçdaroğlu, konuşmasına hayatını kaybeden usta oyuncu Cüneyt Arkın'ı anarak başladı. Türk sinemasının sanatçılarının, sevenlerini, ailesinin başı sağoılsun dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Türk Ocakları'nın İstanbul'da düzenlediği bir toplantıya katılmıştım. Aradan zaman geçti ikincisi düzenlendi, bu sefer daha kapsamlıydı. Akademik dünyadan pek çok insan katılmıştı. Bu dünyanın, İslam dünyasının sorunları var. Türkiye örnek olmak zorundadır. İnsanların inancına nasıl saygı duyulduğu göstermek zorunda. Adalet vurgusu yaptım, İslam açısından da ne kadar önemli olduğunu söyledim. Sabah Türk Ocakları İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu görevden alındı. Bizim konuşmaya ihtiyacımız var, bir arada oturup güzeli nasıl inşa edebiliriz buna ihtiyacımız var. İslam dünyasında kan akıyor, birbirlerini öldürenler İslam dünyasında çoğunlukla. İslam dünyasında kan durmasın mı, demokrasi olmasın mı, adalet olmasın mı? Tahammül edemiyorlar ya, akıllarını yitirmiş bunlar. Adalete tahammül edemeyen bir anlayış bu ülkeye adaleti nası getirecek. Kimse endişelenmesin, adaleti biz getireceğiz. Her kavga sonlarını getiriyor. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig yazmış... 11. yüzyılda yazılıyor, 21 yüzyıldayız. Diyor ki Yusuf Has Hacib, halkın adaletle yönetilmesi gerektiğini söylüyor. Yönetemiyorlar, yönetme güçleri yok.

Adalet önemli bir kavram. İstanbul'daki toplantıda adaletin ne olduğunu da ifade etim. Devlette görev yapan ve zamanı geldiğinde de emekli olan insanların toplumda bir adaletsizlik görürse buna itiraz etme hakkı vardır. Kamu görevlisi belki konuşamaz ama ayrıldıktan sonra konuşabilir. Sabri Uzun ve Hanefi Avcı'dan bahsediyorum. Sabri Uzun İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun haksız yere görevden alınması üzerine bir tw attı yanlış yapıyorsun uz dedi. Sen misin bunu söyleyen. Arkasından Hanefi Avcı Selahattin Demirtaş'la ilgili AİHM'nin kararının uygulanması gerektiğini söyledi. Vay sen misin bunu diyen. İkisinin de rütbeleri sökülecek. Gerekçe FETÖ terör örgütüyle iltisaklı. Ya bunların ikisi de yazdıkları kitaplarla sizin yaptığınız bütün hataları sizin yüzünüze vurdular. Adaletsizliğin ulaştığı boyutu görebiliyor musunuz! Ama Sabri Uzun da Hanefi Avcı da unutmasınlar az kaldı, zaten gelecek sandık. Onlar da gayet iyi biliyorlar, onların sökülen rütbelerini aynen iade edeceğiz. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Bir cambaz düştü diğeri de halkın iradesiyle düşecek.

Adalet olarak yönetemiyorlar ama ekonomik olarak da yönetemiyorlar. Şekerde hiçbir sıkıntımız yoktu, durduk yere IMF'nin talimatına uydular, kota getireceğiz diye. Kotayı uyguladılar, şeker üretimimiz düştü. Şeker fabrikalarını sattılar. 10 fabrikayı 680 milyon dolara sattılar. Tefecilere bir ayda ödenen para 19 milyar lira. 24 yıl sonra Türkiye şeker ithal etmek zorunda. Yönetemiyorlar. Devlet böyle yönetilmez. Şeker fabrikalarını neden özelleştirdiniz. Bu yükü özel sektör kaldıramaz, fatura millete çıkıyor. Çayda da benzer bir olaya doğru gidiyoruz. Çay Karadeniz'in stratejik ürünüdür. Şekerde hangi oyunu oynamak istiyorlarsa, çayda da aynısını oynamak istiyorlar. Yükü sırtlarından atacaklar, düşük fiyat belirleyecekler; 'valla biz belirlemedik Ulusal Çay Konseyi belirledi' diyecekler. Bu iktidar size değil, yabancı çay üretcilerine çalışıyorlar. Sözüm söz, kim çalışıyorsa ondan yanayız. İktidar olacağız, kaçak çayla nasıl mücadele edeceğiz göreceksiniz.

Biz oy peşinde kısır bir siyaset yapmıyoruz. Bizim için her şeyden önemli olan bu ülkede yaşayan insanın refahıdır. Bizim siyaset anlayışımız budur. Ne yaparsam yaparım zorla alırım bunların ağzındaki lokmayı yine oy alırım diye düşünyüor. Bu millet artık uyandı, bu milletin sesi var, duy bunu artık. Çiftçinin kredisini sileceğiz. Borçları tak diye sileceğiz. Elektriği çiftçiye bedava vereceğiz.

Erdoğan arada bir dinliyor beni. Diyabetli çocuklar için daha konforlu bir yaşam sürmesi lazım demiştim. Söz vermiş ben bunu yapacağım demiş, teşekkür ederim kendisine. Eczacılar da büyük sıkıntı içinde. İlaç fiyat kararnamesi 13 yıldır güncellenmiyor. Personel maaşlarını, kira ve faturaları karşılayamaz durumdalar. Yarısı iflas edecek. İlaç fiyat kararnamesini belirlesinler.

Mavi Marmara'da hayatını kaybeden şehitlerimiz vardı. Bir şehit aileisni ziyaret ettim. Bizi kimse sahip çıkmadı diyorlar. Onların yanında olacağımızı, o dosyayı bunlar kapattılar ama bizim iktidarımızda bu dosyanın kapanmayacağını söyledik. Giderken bize mi sordunuz cümlesi en acısı. Yunanistan'a efeleniyor. 2017'de bi konuşma yapmıştım Ege adalarını 18'ini işgal etti diye. Adalar ile ilgili bir cümle kur diyorum kendisine, cümle dahi kuramıyor. Şimdi arada bir gidip yok şunu yapacağım yok bunu yapacağım... Yap kardeşim, yapamacağını sen de biliyorsun, ben de biliyorum. Hiçkimse endişe etmesin dış politikada da liyakatli kadrolarla, derin ve güçlü diplomasiyi getirerek, çözeceğiz.

Marmaris'teki yangın... Bahçeli soruyor yangın çıkacağını nereden biliyorsun. İklim değişikliğiyle ilgili tek bir yazı bile okunmamış. Soruyor nereden biliyorsun diye.

Prens mi gelmişti buraya, onunla beraber sofraya oturdular orada ağaçlar yanarken, senin görevin o. Senin görevin katilin sofrasına oturmak değil. Bunların dünyaya bakışıyla bunların bakışı bir değil.

Nurettin Canikli... Boydak Holding'e yakınını kayyum olarak atıyor. Bir süre sonra diyolar ki bizim yurt dışına depo yapmamız lazım. Slovakya'ya yapmamız lazım diyorlar. Dünyanın parasını ödüyorlar. Adam da yok ortada, 20 milyon avro da yok. Ama Canikli konuşmuyor. Buradan sesleniyorum, niye konuşmuyorsun sen, niye koruyorsun bu adamı. Fuat Oktay'dna da ses yok. Ya bunlar bunun ortağı üzerine gidemiyorlar... Bir kanun getiriyorlar, kayyum atanırsa kayyumun yaptığı bütün işler, hukuki idari ve mahalli cezai sorumluluğu olmaz. Saray arkanda kapı gibi duruyor. AKP'ye geçmişte oy verenlere sesleniyorum, siz böyle bir kanunu dünyanın hangi ülkesinde gördünüz. Hırsızlık yapana hırsızlık yapabilir diye kanun getiren bir ülke getirin. Hırsızlığın yasayla korunduğunu ilk defa görüyorum. Sen götür malı diyorlar. Meraklanma diyorlar, kimse hesap soramaz diyorlar. Hangi kanunu çıkarırlarsa çıkarsınlar bu kardeşiniz tamamına hesabını soracak. Bu memlekette huzur istiyorsanız, hak hukuk adalet istiyorsanız, çiftçi kazansın üretici kazansın diyorsanız bize katılacaksınız. Devleti soran haramilerden hesap sorulsun diyorsanız bize katılacaksınız. Haramilerin defterini düreceğiz, hep berabet. Katil dediğinin önünde ikiye katlanmasınlar diyorsanız bize katılacaksınız. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele etmek istiyorsanız bize katılacaksınız. Devlette liyakat olsun diyorsanız bize katılacaksınız. Suriyeliler kendi iradeleriyle ülkerlerine gitsin diyorsanız bize katılacaksınız. Hiçkimsenin endişesi olmasın."

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.