banner16

Erdoğan'dan Gezi eylemleri açıklaması: Bunlar böyle, bunlar çürük

 

01 Haziran 2022
Erdoğan'dan Gezi eylemleri açıklaması: Bunlar böyle, bunlar çürük

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerinin 9. yıl dönümüne değindiği konuşmasında, "Bezmialem Camii içinde bu teröristler bira şişeleriyle caminin içini pislemişti, bunlar böyle, bunlar çürük, sürtük!" dedi. 

Erdoğan,  partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, "Güney sınırlarımızı korumada 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhaya geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç'i teröristlerden temizliyoruz" açıklamasını yaptı.

Erdoğan, Türkiye İşçi Partisi milletvekillerinin dün 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki eylemine hatırlatarak, "Dün köprüye çıkıp polislere hakaret edip pankart asmaya çalışan tipler bunun somut örnekleridir. HDP ve CHP listelerinden dokulan siyasetçi kılıklı provokatörler yaptıklarını terbiyesizliğin hesabını hukuka verecektir. Bu ne densizliktir. Sen vekil olsan ne yazar? Gelip de Şehitler Köprüsü'nde böyle bir pankartı polise rağmen asamazsın. Astırtmazlar. Ne oldu? Asamadın. Hukuk önünde de bunun hesabını vereceksiniz" ifadesini kullandı. 

Erdoğan şunları kaydetti:

“TBMM ne kadar verimli ve etkin çalışırsa ülkemiz hedeflerine o derece hızlı bir şekilde yaklaşır.
 ethin bitmeyen bir mücadele olduğunun bilinciyle, durmadan, dinlenmeden yolumuza devam ediyoruz.

İstanbul’a sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece fethin sırrını değil cumhuriyeti de bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar. Asıl olan gönüllerin fethedilmesidir.

Tarih fethettiğimiz her yerde huzuru, güveni, hoşgörüyü ve refahı hâkim kılmak için verdiğimiz büyük mücadelenin şahididir. Bugün de ecdadımızdan aldığımız ilhamla kendi vatanımızı ve bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri, esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz.

İşte bunun için 29 Mayıs 1453’ü maziden atiye kurduğumuz köprünün en önemli ayaklarından biri olarak görüyoruz. Fatih’in emaneti Ayasofya’yı 84 yıl sonra asli hüviyetine kavuşturarak fethin bağrında açılan yarayı Allah’ hamdolsun kapattık.

Boynu bükük, gözü yaşlı, yüreği yaslı mahzun Ayasofya ezanıyla İstanbul’un kalbinde yükselen bir sancak olarak medeniyetimizdeki seçkin yerini tekrar almıştır.

Rabbime bizlere böyle bir imkan bahşettiği hiç hamd ediyorum."" />

"İstanbul’a sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece fethin sırrını değil cumhuriyeti de bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar"

Erdoğan şu ifadeleri kullandı: 

TBMM ne kadar verimli ve etkin çalışırsa ülkemiz hedeflerine o derece hızlı bir şekilde yaklaşır. Fethin bitmeyen bir mücadele olduğunun bilinciyle, durmadan, dinlenmeden yolumuza devam ediyoruz.

İstanbul’a sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece fethin sırrını değil cumhuriyeti de bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar. Asıl olan gönüllerin fethedilmesidir.

Tarih fethettiğimiz her yerde huzuru, güveni, hoşgörüyü ve refahı hâkim kılmak için verdiğimiz büyük mücadelenin şahididir. Bugün de ecdadımızdan aldığımız ilhamla kendi vatanımızı ve bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri, esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz.

İşte bunun için 29 Mayıs 1453’ü maziden atiye kurduğumuz köprünün en önemli ayaklarından biri olarak görüyoruz. Fatih’in emaneti Ayasofya’yı 84 yıl sonra asli hüviyetine kavuşturarak fethin bağrında açılan yarayı Allah’ hamdolsun kapattık.

Boynu bükük, gözü yaşlı, yüreği yaslı mahzun Ayasofya ezanıyla İstanbul’un kalbinde yükselen bir sancak olarak medeniyetimizdeki seçkin yerini tekrar almıştır.

Rabbime bizlere böyle bir imkan bahşettiği hiç hamd ediyorumFatih’ten itibaren uzunca bir vakittir harap vaziyetteki İstanbul’un kısa zamanda büyüleyici bir güzelliğe büründürülmesi Avrupalıların da ufkunu genişletmiştir.  Rönesans’ın izini takip ettiğinizde kendinizi bu topraklarda bulursunuz. Aradan geçen onca asra rağmen abide eserleriyle ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.

"Çamlıca tepesi kirlilik abidesiydi"

İşte Çamlıca tepesi. Tamamen kirlilik abidesiydi. Kulelerle tamamen rezaletti. Çevrecilik adına konuşanların hiçbirisi kalkıp da biz ne yapıyoruz, burada bir çevre katliamı var demedi.  Ama biz geldik ve bütün oradaki demir yığınlarını kaldırdık, şu anda muhteşem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi’ni diktik.

Dünyanın dört bir yanından insanların gelip İstanbul'da üretmeyi, okumayı tercih etmesi bize yük değil kazançtır. Biz böyle bakarken ana muhalefet de 'Bunlar kaçkın, göndereceğiz' diyor. İşte bizim aramızdaki fark bu. Bunlar medeni değil, gayrimedeni… Medeniyetimizin başkenti İstanbul’a ne yapsak, hangi eseri kazandırsak borcumuzu ödeyemeyiz.

Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescil ettiğimiz eser İstanbul’un en yoğun nüfusuna sahip bölgesinde şehrin bir nefes borusu, bir vahası olarak insanımıza hizmet verecektir. Dünyanın en büyük, en modern, en işlevsel havalimanlarının başında gelen İstanbul Havalimanı her geçen gün artan yolcu sayısı ve prestiji ile ülkemizin yüzakı eseri olarak faaliyetlerine devam ediyor.

"Atatürk Havalimanı kısmen vasfını sürdürecek"

Atatürk Havalimanı ise askeri havalimanı, hizmete açık sivil pisti, havacılık faaliyetlerinin sürdüğü diğer birimleriyle kısmen bu vasfını sürdürücek Atatürk Havalimanı kısmen vasfını sürdürecek. Biz yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı'nı kullanıyoruz.  Biz Atatürk Havalimanı’na 1006 odalı şehir hastanesi yaptık 3 ayda. Bize yakışan budur. Biz ana muhalefetin afedersiniz kalkıp da adeta hâl binasını hastane diye takdim etmek suretiyle milleti aldatma yarışı içinde değiliz.

Her şeyiyle eksiksiz sayılabilecek bir hastane yaptık. Aynı şekilde aynı süre içerisinde Sancaktepe’de şehir hastanesini yaptık. Her ikisinde de havaalanı var. Hollanda’da, Almanya’da şurada burada ölüme terk edilen vatandaşlarımız vardı ya, bizler oradan ambulans uçağımızla aldık ülkemize getirdik. Allah’ın verdiği ömrü bir an öne bir an sonraya alamaz.

Biz Batılının yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden değiliz. Biz her an ölecekmiş gibi hazırız ama kalkıp bir hasta içinde entübedir, her an gidebilir diye ağıtlar yakmayız. Rabbimizin verdiği emaneti en güzel şekilde kullanmaya mecburuz.

İstanbul Atatürk Havalimanı’nı eski fonksiyonuyla devam ettirmeye çalışmak hem İstanbul’a hem de İstanbullulara büyük haksızlık olacaktır. Gürültüden hava kirliliğine, şehir ve hava trafiğinin yoğunluğundan İstanbul’un yeni bir havalimanına ihtiyacı vardı. Biz bu ihtiyacı karşılayacak bir eseri hem de yap-işlet-devret yöntemiyle hazineye hiçbir yük getirmeden, tam tersine girdi sağlayarak ülkemize kazandırdık. Bu havalimanımız şu anda ilklerde. Havalimanımızı daha da geliştiriyoruz.

İGA pistler noktasındaki eksiğini giderecek, böylece İGA belki de bir numara olacak. Sadece ticaretin belkemiği olan kargo kısmı Atatürk Havalimanı kadar olan yeni havalimanımızı etap etap büyütmeye devam ediyoruz.

Atatürk Havalimanı arazisinin kullanılmaya devam eden kısımları dışında kalan 5 milyon metrekarenin üzerindeki alanı millet bahçesi yaparak İstanbul’un hizmetine sunuyoruz. Bu bölgeye fetih yılını çağrıştırması için 145 bin 300 fidan ve ağaç dikiyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılayacak altyapısını kuruyoruz.

"Alkışlanacak bir durum yok, ağlanacak bir durum var"

Bu arada 350 yaşında bir zeytin ağacının da dikimini yaptık. Kayıtlara göre 560 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz bu program… Bay Kemal dikkat et, “Zulüm 1453’te başladı” dediniz, senin avanen İstanbulumuzun başta Kadıköy olmak üzere duvarlara bunları yazdı. Alkışlanacak bir durum yok. Ağlanacak bir durum var, bunların haline ağlarız biz.

Yalan ve iftira ile millet bahçesi projesi üzerinden bize saldıranlara da  en güzel cevabı pazar günü verdik. Dünyanın hiçbir yerinde, bir şehre böylesine bir yeşil alan kazandırılması projesine karşı çıkacak, aklı başında tek bir kişi bulamazsınız.

Ülkemizde birileri böyle bir hizmeti dahi siyasi husumet haline getirebilecek kadar akıllarını, vicdanlarını, ahlaklarını kaybetmişlerdir.

Bu ülkede güya işi ağaç dikmeyi teşvik olmak, işi çevrenin ve yeşilin korunmasını savunmak olan pek çok kuruluş var. Ancak bunlar çevrecilik ve ağaç sevgisi adına bizim yaptığımız her projede karşımıza dikilmişlerdir.

Beklerdik ki aynı çevreler Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi konusunda yanımızda olsun, karşı çıkanlara ‘Durun ne yapıyorsunuz, böyle bir projeye karşı mı çıkılır’ desinler. Bunların derdi çevre, ağaç değil. Kendi kısır ideolojik saplantılarına, hastalıklı yaşam biçimi dayatmalarına çevreyi ve ağacı malzeme yapanların maskeleri Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi tartışmasında bir kez daha düşmüştür.

"Bu ülkede bizden daha samimi, gayretli çevreci de yoktur"

Bu ülkede bizden daha samimi, gayretli çevreci de yoktur, ağaç sevgisi bizden daha fazla kimse de yoktur.

Bizim yaptığımız her eser gibi İstanbul’daki millet bahçesine çamur atan Kılıçdaroğlu Van’da terör örgütünün ağzıyla konuşarak aklınca Kandil’e selam çakıyor.  Van’ın dışlanmışlığından, terk edilmişliğinden söz ederken bu şehri 2011’deki depremin ardından adeta sıfırdan inşa ettiğimizden adamın haberi yok. O depremden sonra Van’ın ne halde olduğunu biliyor musun sen Bay Kemal? Sen ondan sonra kaç kere Van’a gittin?

Bugüne kadar biz Van’a kesin rakam vermeyeyim en az 35 milyar harcama yaptık. Altyapısı, üstyapısı… Hele hele Edremit adeta denize nazır villa haline geldi. O binalar villa görüntüsünde. Erciş’e geliyorsunuz öyle. Biz biliyorsunuz Van Gölü demiyoruz Van Denizi diyoruz.

"Van’a, İstanbul'a suyu biz götürdük"

Van’da eğer bu PKK örgütünün uzantısı olanlar görevde olmuş olsaydı, şu anda suyu olan bir Van bulamazdınız. Biz onların döneminde bile DSİ’nin böyle bir görevi olmadığı halde, Van’a suyu biz götürdük. Büyükşehir statüsünde olduğu için suyu kendisinin temin etme zorunluluğu var. İstanbul’u aldığımız zaman İstanbul’da su var mıydı, yok. Susuz bir İstanbul vardı. CHP’den aldığımız İstanbul’da susuzluğu en kısa zamanda giderdik. İstanbul’u suya kavuşturduk ama Bay Kemal bunları bilmez, o bilgi fukarasıdır. Anlamaz bu işlerden…

"Bay Kemal suyu akmayan musluğu açmak suretiyle büyük yatırım yaptığını söyleyecek kadar zavallı"

CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; İstanbul'u, Ankara'yı, Van'ı yaşadınız. Daha ilk geceden itibaren Van'da sizin yanınızda olanlar kimlerdi? Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıydı. Bay Kemal suyu akmayan musluğu açmak suretiyle büyük yatırım yaptığını söyleyecek kadar zavallı. CHP'li belediyelerdeki yolsuzluk operasyonunu destekleyeceği yerde bunları belediyeleri engelleme çabası ile takdim ediyor.

Kılıçdaroğlu yolsuzluk operasyonlarına karşı çıkarak safını belli etmiştir. Bu zat; inanın yalancı. Bu zat; omurgasız, bir proje, bir aparat. Bu zatın ülkede yapılan eserleri engellemeye çalışmaktan başka bir gayretine şahit oldunuz mu? Biz gelirsek bunların verdiği işi alan müteahhitlere ödemeleri yapmayacağız diyorlar. devlette devamlılık esastır. Bunu nasıl dersin. Söke söke bu ülkede yargı var. Şakır şakır ödemeye mecbursun. CHP'nin vekil olmuş olan müteahhitlere CHP'li müteahhit ödeme yapmam demedik ya hepsine şakır şakır yaptık. 

TÜRKEN Vakfı açıklaması

TÜRKEN Vakfı'nın yurt binasının inşaatını diline dolayan bu kişinin FETÖ'nün, PKK'nın oradaki faaliyetlerinden şikayeti olduğunu gördünüz mü? Kılıçdaroğlu bu yurdu iftirayla diline dolayarak kime hizmet ediyor dersiniz. Rahmetli Muhammed Ali'nin çiftliğini de aynı vakıf sayesinde öğrencilerimizin hizmetine sokarak bu zatı daha da çatlatacağız, kıvrandıracağız. Her iftirayı burnundan fitil fitil getirmek de boynumuzun borcudur. Çocuğumuzla, ailemizle uğraşmayı dert haline getiren bu zatın cemaziyelevvelini ortaya dökmesini de biliriz de bize yakışmaz. Gerektiğinde hadsize haddini bildirmenin kırk yetime kaftan giydirmekten daha üstün olduğunu gayet iyi biliriz.

Kılıçdaroğlu'na 10 soru: Yüreği yetip 2023'te Cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı?

Buradan ben Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Birkaç soru sormak istiyorum. PKK'dan YPG'ye bölücü terör örgütünün bütün unsurlarını FETÖ'den DEAŞ'a tüm terör örgütlerinin siyasi uzantıları ile beraber en şiddetli şekilde lanetliyor mu lanetlemiyor mu? Bu bir. İkinci sorum; Türkiye'nin PKK'ya karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatlarını destekliyor mu? İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği tartışmasında ortaya çıkan Batı'nın terör örgütlerine karşı riyakar tutuma karşı devletinin izlediği politikanın yanında mı?  Türkiye'nin Akdeniz ve Ege'de verdiği milli mücadelede ülkesinin safında mı? Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ekonomik boyutu ile ilgili sürdüğümüz mücadeleye destek veriyor mu? Mahkeme kararı ile yalan olduğu tescillenmiş iddiaları bırakıp siyaseti ülkenin ali çıkarlarıyla yürütmeye var mı? Partisi içindeki her türden tacizciyi, tecavüzcüyü tasfiye etmeyi düşünüyor mu? Yüreği yetip 2023'te Cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.