banner16

40. yılında Çorum katliamı anılıyor

28 Mayıs 1980 günü başlayan Çorum Katliamı 10 Temmuz 1980'e kadar devam etti. Saldırılarda 57 Alevi yurttaş öldürülürken; yüzlerce yurttaş yaralandı. Yüzlerce ev ve işyeri de tahrip edilerek yıkıldı. 

04 Temmuz 2020
40. yılında Çorum katliamı anılıyor

Olaylardan hemen önce Çorum Emniyet Müdürü Hasan Uyar görevinden alınarak yerine Tunceli’de görev yapmış olan Nail Bozkurt atanmıştı. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ise Fethi Katar, Çorum Valiliğine de Rafet Üçelli atanmıştı. Onlarca okul yöneticisi, öğretmen ve memurun yer değişimi yapıldı. Neredeyse, katliam öncesi kilit konumdaki tüm devlet makamları değiştirildi.

ABD’nin Türkiye Büyük Elçiliği’nde görevli Robert Alexander Peck de, Çorum’a gelerek MHP’li il yöneticileriyle, vali ve CHP’li Belediye Başkanı Turhan Kılıçoğlu’yla görüşmüştü. Çorum’dan sonra Amasya ve Tokat’a da giden Peck’in bu gezisi ve sorduğu sorular dönemin gazetelerinde de yer almıştı.

GELİYORUM DİYEN KATLİAM

1980 yılındaki 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlama hazırlıkları sırasında kızların kıyafetleri bahane edilerek şu bildiri dağıtıldı:

“Müslüman namusuna sahip çık. 19 Mayıs gösterileri adı altında yine namuslu bacılarımızın iffet ve hayasına kahpece ve haince saldıracak bir gün geliyor. Yüreklerimizi parçalıyor, içimize kan akıtılıyor. Yine müslüman evlâdı kan ağlamaya kafir düzen tarafından soyularak, en müstehcen ve kepaze kılıkta teşhir edilecektir. Bin yıllık mübarek tarihimize bundan büyük bir leke sürülebilir mi? Kurtuluş Savaşında namusunu Yunan eli kirletmektense ölmeyi tercih eden mübarek ninelerimizin kemikleri sızlamaz mı? Ey müslüman, düşün, süngüyle ama karnında çocuk çıkarken zihniyetle bu zihniyetin farkı ne? Namazını kıl, orucunu tut yeter; karışan mı var diyen gafil müslüman sen de düşün... Düşün ki, haddini bilmeyenlere bildirelim hadlerini. Şu hadis-i Şerifi asla unutma, haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır. Ne mutlu canı ile, kanı ile, malı ile CİHAD edenlere...
İslâmcı Gençlik”

OLAYLAR BAŞLIYOR

28 Mayıs Çarşamba günü, Çorum’un en işlek caddesinde ve çoğunluğu çocuk ve gençlerden oluşan bir grup, “kanımız aksa da zafer İslamın, Kana kan, intikam” sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Yürüyüş korteji, kısa süre sonra saldırıya dönüşür. Cadde üzerinde bulunan iş yerleri tahrip edilmeye, yakılmaya başlanır. 

29 Mayıs günü cadde ve sokaklarda yürüyüşler “Kana kan, intikam” sloganlarıyla sürdü. İş yerlerinin yağmalanmasına, tahrip edilmesine ve yakılmasına devam edildi.

Çorum’la komşu il, ilçe ve köylerle bağlantılı tüm yollar işgal edildi.

Saldırgan gruplar Çorum Gazetesi’ni ve Bahar Kitabevi’ni tahrip ettiler.

Alevi ve Sünni mahalleleri arasında barikatlar kuruldu ve çatışmalar başladı.

SALDIRILAR DURMUYOR

Mayıs ayında yaşanan bu gerginlik askeri birliklerin müdahalesine rağmen devam etti. 

30 Haziran’da MHP yanlısı bir iş adamına ait olduğu sonradan tespit edilen bir otomobilden sivillerin üzerine ateş açıldı.
Çorum Valisi Rafet Üçelli’nin sokağa çıkma yasağı ilan ederek barikatların kaldırılmasını istedi. Ancak, saldırılar durmuyordu.

CHP milletvekillerinden Şükrü Bütün, Ethem Eken ve Senatör Abdullah Ercan olayları yerinde incelemek üzere Çorum’a geldiklerinde belediye başkanı ile görüşürlerken saldırıya uğradılar.

19 AN 709 plakalı, kırmızı renkli Reno marka bir otomobil Milönü semtini silahla boydan boya taradı. Semt halkı panik içinde evlerine kaçarken içlerinden çok sayıda yaralananlar oldu. Mahalleyi silahla tarayan otomobilin plakasının bir traktöre ait olduğu ve otomobilin içinde bulunan saldırganların polis olduğu iddia ediliyordu.

Vali Rafet Üçelli ve Emniyet Müdürü Nail Bozkurt görevden alındı. Çorum Valiliği’ne Yüksel Çavuşoğlu, Emniyet Müdürlüğüne de Erdem Yurtsever atandı. 

General Şahabettin Esengül Jandarma İl Komutanı Vural Güride’nin değiştirilmesi için kendisine yapılan baskıyı şöyle anlatırken, olayların arkasındaki odakları da açıklıyordu: “İsimlerini dahi hatırlamak istemiyorum. Bu milletvekilleri devamlı suretle yaranın kabuklanması değil, kanamasını istiyorlardı. İşleri güçleri Ankara’da belirli odakları tahrik etmek ve almış olduğu yetkilerle Çorum’a gelip karma karışık etmekti. Bu iki milletvekili olayların tarafımdan bastırılmasını memnuniyetle karşılamadılar. Yani ne istiyorlardı? Bir taraf korunsun, diğer taraf öldürülsün. Yani katalizör rol oynamayacaksınız. Güvenlik tedbirleri tam olarak almayacaksınız. Bir kesim ki ona Sünni kesim diyebilirsiniz, Alevileri esasen sıkışmış bir bölgede çevirmiş, onların üzerine saldırıp imha etmek istiyorlardı. Fevkalede küstah bir tavır içindelerdi.”

KATLİAMDA İKİNCİ DALGA

AP Çorum İl Başkanı Yardımcısı Erol Şahin ve CHP İl Başkanı Cemal Solmaz birlikte vali ve emniyet müdürüyle görüşerek MHP'nin saldırı hazırlıklarını ilettiler ve önlem alınmasını istediler. 

Çorum AP milletvekili adayı Ali Ayhan Çetin “Olayların başlangıcı MHP'nin ve Ülkü Ocaklarının Çorum'u kurtarılmış bölge haline getirmeyi amaçlamaları, bunun için Gün Sazak'ın ölümü onlar için başlangıç noktası oldu” diyordu.
Aynı günlerde, TRT “Çorum’da Alaaddin camisine patlayıcı madde atılması ve dışarıdan ateş açılması ile olaylar başladı” haberi aralıklarla yayınlanmaya başladı. 

Alaaddin camisine bomba atıldığı iddiası şehrin diğer camilerinin hoparlörlerinden de Çorum’da duyuruldu ve cihat çağrısı yapıldı. Ayrıca, suların zehirlendiği iddiası da yayıldı. 

Böyle bir haberi askeri yetkililer vermemiş, Vali de haberi doğrulayıcı veya yalanlayıcı açıklamada bulunmamıştı. Üstelik, TRT’nin Çorum muhabiri de Ankara’ya böyle bir haber geçmediğini söylemekteydi. Yalan haberi kimin yaydığı ortaya çıkarılmamıştı. 

Bu yalan haberle birlikte ortaya çıkan eli silahlı gruplar Alevi mahallelerine uzun namlulu silahlarla saldırmaya başladı. Katliam sona erdiğinde, Çorum'da iç savaş adı altında 57 yurttaş katledilmiş ve yüzlercesi de yaralanmıştı.

KATLİAM SONRASINDA NE DEDİLER?

İçişleri Bakanı Mustafa Gürcügil: “Çorum olayları solun bir tertibidir ve devleti yıkma eylemlerinden biridir. Devlete destek düşüncesiyle hareket eden sağ bir grup, bunların karşısına çıkmıştır. Aslında siyasi gayeli ve siyasi hedefli olan sol gruptur…
(Cumhuriyet Gazetesi, 14.07.1980) 

Süleyman Demirel: “Eğer bu fitne CHP’den destek görmezse, devlet bu fitneyi çok kısa bir zamanda söndürür. CHP neyi söylemeye çalışıyor. Günlerdir bu meseleyle uğraşıyoruz... Bu hadiselerin arkasında CHP var…
(Cumhuriyet Gazetesi, 11.07.1980)

Bülent Ecevit: “....olayı sağ militanların başlattığı bilindiği halde iktidar bunu saklayıp bir komünistlik tehlikesi varmış görüntüsünü vermeye çalışmaktadır. Hükümetin Çorum’daki olaylarda da taraf olduğu, taraflardan biriyle birlik olduğu ve onların suçlarını örtbas etmeye çalıştığı ortadadır...”
(Milliyet Gazetesi, 11.07.1980)

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.